Nazlı ezan sesiyle uyandı. Nerde olduğunu, ne durumda olduğunu anlaması birkaç saniyesini aldı. Gece birlikte olduğu kocasıyla sarmaş dolaş yatıyorlardı. Üstelik ikisi de çırılçıplaktı. Açılan göğsünü örttü ve kasılan bedenini gevşeterek kocasının sırtını, saçlarını okşama başladı.
Ali Merdan, boynuna doğru sokulmuş, bedeninin yarısını üzerine atmış tam bir işgalci gibi her yerini kuşatmıştı Nazlının. Dün geceyi düşündükçe yanakları kızarıyor, nefesi sıklaşıyordu. Ezan bitene kadar kocasını minik temaslarla sevdi.
Gerçekten sevdi.
Küçüklükten beri bu adamla evleneceğini biliyordu. Annesi her şeyi anlatmış, binevi alıştırmıştı. Nazlı genç kızlığının bir döneminde bu duruma isyan etse de şu an çok mutluydu. Emrivaki bir evlilik olabilirdi. Ama kocası ona olan saygısını ve sevgisini göstermişti.
Böyle devam etmesi için dua etti.
Boynuna vuran nefeslerin ritmi değişince Nazlı Ali Merdan'ın uyandığını anladı. İçinde bir sevgi seli vardı. Daha sıkı sarıldı. Parmakları saçlarının arasında ve sırtında geziniyordu. Yeni doğmuş bir bebeği sever gibi seviyordu.
Kafasını biraz geri çekip alnının köşesini öptü. Dayanamadı saçlarının arasını da hafifçe koklayarak tekrar öptü. Bundan sonraki hayat arkadaşı bu adamdı. Kendi kendine söz verdi.
Ona sadık olacaktı.
Asla yalan söylemeyecek, ihanet etmeyecekti.
Saygı duyup sevgisini her daim gösterecekti.
Çok iyi bir eş, çocuklarına da çok iyi bir anne olacaktı.
Nazlı sabah sabah gelen hüzün dalgasını anlayamasa da hoşgörüyle karşıladı. Çok kötü evlilikler görmüştü ve kötü bir evliliği olmadığı için şükrediyordu.
Ali Merdan, karısının temaslarıyla uyandı. Minik elleri saçlarında ve sırtında geziyor, hafif hafif okşuyordu.
O artık karısıydı.
Her anlamda karısıydı.
Bu gerçekle içinde bir mutluluk peydah oldu. Alnında ve saçlarında gezinen dudaklar kendini küçük bir çocuk gibi sevgiye, şefkate muhtaç hissettirdi. Her zaman karısının sevgisine ve ilgisine muhtaç hissedecekti.
Belki bunu gösteremezdi ama her zaman onun verdiği duygulara ihtiyacı olacaktı. Bunu o odada ilk yalnız kalışlarında anlamıştı.
Gözlerini açmadan önündeki narin tene biraz daha sokuldu. Uyuyor gibi yapıp ayrılmadan biraz daha sevgi görebilirdi.
Karısı ihtiyacını hissetmiş gibi onu daha da sarmaları. Çıplak olan tenleri birbirine değiyor ürpermelerine neden oluyordu. Ali Merdan yüzünü gizlediği kuytudan çıkarıp karısının körpe tenini biraz daha hırpalamamak için kendini zor tutuyordu.
Ama yapamazdı. Yürütmeleri gereken evliliği konuşmalılardı. Sözler vermeli, vaatlerde bulunmalılardı. Özellikle de kendisi, karısına sonsuz güveni vermeli ve ondan güven talep etmeliydi.
Yüzünü gizlediği boynun ince derisine dudaklarını bastırdı ve kokusunu içine çekti. Dudaklarını teninden ayırmadan yüzüne doğru çıkıp öpmediği nokta bırakmayana kadar yolculuğunu sürdürdü. Dudaklarına gelince de sonsuz bir hasretle birlikteliğini tamamladı.
Bu dudaklar en sevdiği noktaydı karısının yüzünde.
Yüzünü kaldırdı ve gözlerine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VALİNİN OĞLU (TAMAMLANDI)
Historical FictionValinin Oğlu| TAMAMLANDI Odunculuk işi yapan Veysel bir gün küçük kızının ısrarlarına dayanamayarak onu da yanında götürür ve askerlerin önünü kesip Vali'nin kaybolduğunu söylemesiyle tedirgin bir güne başlar.. Günün devamında odun için gittiği ye...