VALİNİN OĞLU (TAMAMLANDI)

12. Bölüm

Beyhan Bey'in mektubu Veysel'in içini sıksa da Saime'yi rahatlatmıştı. Köydeki dedikoducu kadınlar durmuyordu. Onlar dursa ağızları durmuyordu. Kızının yaşı gelmişti artık. Sadece onun değil, Neslihan'ın yaşı da gelmişti.

Dünürlerin belirlediği tarih biraz erkendi ama uygundu. Zaten Nazlı'nın bir oda çeyizi vardı. Babasının eli de marangozluğa ince işçiliğe yatkın olunca kızına aranıp da bulunmayan işlemeli sandıklar yapmıştı, içine de koymuşlardı çeyizi.

Bir kızın çeyizi, doğduğu andan itibaren yapmaya başlanırdı. Yaklaşık yirmi yılın işlemesi, danteli, ipeği vardı o sandıklarda.

Nişan merasimine herkes yapmazdık. İki kişinin başının bağlandığı konu komşuya duyurulurdu.

Kız tarafı da erkek tarafı da hazırlıklarını tamamladı kısa sürede. Aileler birleşti Kadı efendiden izin istendi. Ali Merdan'ın Vali oğlu olması işleri hızlandırmamıştı. Müslüman olduğuna dair şahitler istendi. Şeriyye defterine kayıt geçmişlerdi ve Kadı'nın emriyle israftan kaçınarak düğün yapmaya izin almışlardı.

Yine Kadı emriyle sözleşme benzeri bir kağıda mühür basmışlardı. Bu Nazlı'nın dinen hakkı olan şeyleri savunuyordu. Herhangi bir boşanma durumunda zorda kalmayacaktı.

Düğün onayı alındıktan sonra Ali Merdan tellallar tuttu, herkese haber gönderdi. Nahıllar (süslenmiş ağaç) hazırlandı, şekerler, tatlılar, pilavlar ve birsürü yiyeceğin malzemesi alındı, aşçılar tutuldu.

Günlerden Pazartesi olunca Gelin evinden çeyiz çıkarıldı ve damat evine yollandı. Yollarını kesen çocuklara hediyeler vermeyi ihmal etmedi erkek tarafı.

Çeyizler gidince evin bir odası boşaldı. Saime hanım, kızının mutlu bir evliliği olmasını çok istese de ciğerinden parça sökülüyormuş gibiydi. Veysel'de aynı duyguları yaşarken kızından nasıl kopacağını bilmiyordu.

Daha dün çocuktu..

Veysel ve Saime evliliklerinden beri her duyguyu paylaştıkları gibi bunu da paylaştılar. Birbirlerine destek çıkıp, kızlarını alınlarının akıyla gelin etmeyi hedeflediler. Oturup ağlaşmakla olacak iş değildi. Ama yine de baba yüreği dayanmıyordu. Omuzlarında taşıdığı minik kızı gelin olup gidecekti.

Metin olmaya çalıştı ve bütün hazırlıklara yardım etti. Diğer gün gelin hamamı vardı, onlar için eksik malzeme var mı diye karısına sordu ve eksikleri gidermek için pazara indi. Oğulları büyüdükten sonra evin geçim derdi ortadan kalkmıştı. Önceden de iyiydi durumları ama artık zenginlemiş sayılırlardı.

Saime hanım ve Nazlı sabahın çıktılar evden. Nazlı'nın Vali oğluyla evleneceğini duyan ne kadar akraba varsa can ciğer olmuş, gelin hamamına gelmeye çalışmıştı. Saime Hanım hepsini görmezden gelerek yakını olan kadınları ve kızlarını yanına aldı iki geniş at arabasına doluştular. Ellerinde sarmalar, tatlılar türlü türlü yiyecekler vardı.

Nazlı hepsinden daha heyecanlıydı. Hamam ritüellerini genel olarak biliyordu ama yine de çekiniyordu.

Sonunda geldiklerinde kadınlar peçelerini örtüp hızlıca girdiler hamama. Hamamın sahibi olan kadın, Valinin gelinin ağırlamaktan oldukça memnundu.

İçeri girdiklerinde evli ve dul kadınlar peştemallerini giyinip kenar mermerlerle oturdu. Şimdiden terlemeye başlamışlardı. Selime hanım ve zamanın sosyetik kadınları da hamamdaydı. Damat tarafındaki kadınların tek tek elini öptü ve hediyelerini kabul etti ve hepsine takdim edildi Nazlı. İpekli işletmeler, danteller, gerdanlıklar... Gelen hediyelerin hepsi de çok pahalılardı.