20

13.1K 887 478
                                    

*İyi okumalar 🖤

Sabah okula geldiğimde aklımdaki şey Deniz'in gelip gelmeyeceğiydi. Dünden sonra gelirse, benim için geldiğini düşünecektim.

Öyle olursa gerçekten güzel hissederdim.

İlk ders bittikten sonra, onun sınıfına gitmek için aşağı inmeye başladım. Bu sefer Miray'da benle geliyordu.

"Gelmediyse evine git, kolundan çek getir." diye de vesvese veriyordu.

Ona dün Deniz'in evine gittiğimi söylemiştim. Başta çok yadırgamıştı. Yaptığıma bir anlam veremediğini söylemişti. Sonra ise eğer bugün okula gelirse benden hoşlandığını düşüneceğini söylemişti.

Bende kendimi bu düşünceye kaptırmış olabilirdim.

Deniz'in sınıfının katına indiğimizde adımlarımı açık kapıya doğru yönlendirdim.

"Miray sakın yanında saçma bir şey söyleme" diye uyardım onu.

Şimdi 'bizim kızdan hoşlandığın kanıtlandı' diye bir şey söyleyebilirdi. Ben de rezillik defterime yeni bir şey eklerdim.

Sınıfa baktığımda onu göremeyince heyecanım söndü. Gelmeme ihtimalini hiç düşünmemiştim.

Omuzlarımı düşürüp arkama döndüm. "gelmemiş"

Sırası bomboştu ve eşya da yoktu. Miray "Tanga giydiğine dair mesaj atsaydın uçardı" dediğinde omzuna vurdum.

"Dalga geçme."

Tekrar asansöre dönmüştük ki heyecanım yeniden alevlendi. Deniz bir omzunda düşük şekilde taşıdığı çantasıyla geliyordu. Gözleri telefondaydı. Yine geç kalmıştı ama yine de gelmişti. Çok fazla yavaş yürüyordu bu yüzden aramızdaki mesafe sanki kmlerce gibi gelmişti.

Kafasını kaldırınca göz göze geldik. Gülümseyip "Günaydın başkan" dedi.

Miray'a kısaca bakıp "Sana da günaydın Miray." demişti.

Onun Miray'ı tanıdığını bilmiyordum. Miray "Günaydın." derken karnıma dirsek attı.

"Günaydın, gelmişsin." dedim ben de.

Kaşlarını havaya kaldırıp "Beni beklentiye soktun." dediğinde Miray yandan kıkırdadı.

Ben ise utanmıştım. Yine de bunu çaktırmamak için gülümsemeye çalıştım.

"Şansına küs."

"Neden giymedin mi?"

"Hayır."

"Kontrol etsek?"

Sapıklığı üstündeydi yine. Miray yine kıkırdayınca bu sefer ben ona dirsek attım. Ellerini kaldırıp "Tamam, ben gidiyorum. Görüşürüz." demişti.

Deniz onun arkasından baktıktan sonra bana döndü.

"Başkan dedikoducu olduğunu bilmezdim."

Anlamayarak "Ne?" dedim.

Zaten dedikoducu değildim. Yani en azından herkes kadar konuşurdum.

Çantasını omzundan düşürüp eline aldı. Bana doğru yaklaştığında dudaklarımı dişledim.

"Hemen arkadaşına anlatmışsın dün konuştuklarımızı."

Bunu söylemek için yaklaşıp, sesini alçaltması hiç normal değildi.

"Onu nerden çıkardın."

"Hareketlerinden belliydi."

Tek kaşını kaldırdığında gözlerimi bir kaç saniye etrafta gezdirdim. Nedense kendimi suçlu hissetmiştim. Tekrar gözlerine baktığımda hala aynı şekilde bana bakıyordu.

Karmakarışık Kız (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin