Karmakarışık Kız (gxg)

25

*İyi okumalar 🖤

Atış yapmak için ormanın biraz daha ilerisine gelmiştik. Deniz şişeleri dizecek bir yer olması gerektiğini söylemişti. Sonra büyük, düz kayaların olduğu bir yerde durmuştuk. Deniz elindeki kasayı indirdikten sonra bana baktı.

"Çanta ağır mı?"

Gözlerimi kasayla onun arasında gezdirdim. O kadar ağır bir kasayı ve tüfeği taşıyorken içinde sadece mermi ve su olan çantayı ağır mı görüyordu? Şaka gibiydi.

"Sence bir çantayı taşıyamayacak kadar güçsüz müyüm?"

Elimden tüfeği de almıştı. İtiraz etsem bile beni tınlamadan önden hızlı hızlı ilerlemişti. Bedenimi süzdüğunde ellerimi belime götürüp "Ciddi misin?" dedim.

Kırılgan bir kız falan değildim. Öyle gözüküyorsam, imajımı değiştirmem gerekiyordu. Hatta sürekli Deniz'in peşinde koşturmaktan bacak kası bile yapmıştım.

Deniz "Hemen dellenme. Güçsüz olmadığını biliyorum." dediğinde ellerimi belimden indirdim.

"O zaman elimden yük almaya çalışma."

Çantayı yere bırakırken söylemiştim. "Seni etkilemeye çalışıyordum." deyip kaslarını gösterdiğinde göz devirdim.

Alay ede ede bana yürüyordu. Gerçeğe döndüğü an ise kendisini çekiyordu. O garip biriydi.

"Şişeleri bir yerlere boşaltalım." dediğimde "Ben hallederim." demişti.

Deniz şişelerdeki biraları tek tek kafasına dikerken şokla onu izlemeye başladım. Üstelik nefessiz içiyordu. Burda benim midem bulanmıştı. 6. şişenin ardından yüzümü buruşturdum. Alkol komasına girse, hastaneye yetiştireceğim derken kaza yapar ikimizi mezara götürürdüm. O ise hiç ara vermeden bir sonraki şişeye geçiyordu.

"Deniz yeterli bence."

Şişeyi dudaklarından ayırıp "8 tane oldu daha." dedi.

Kaç taneyi hedefliyordu acaba.

"Tuvaletin gelecek."

Bu ormanda tuvalet olduğunu da düşünmüyordum. Biranın tuvaleti getirdiğini de biliyordum. Yüzüme boş boş baktıktan sonra kahkaha attı. Bence o kadar komik bir şey söylememiştim..

"Ben alışkınım."

Bunu biliyordum. Başka bir şişeye geçtiğinde göz devirdim. Beni dinleyeceği yoktu. Yine su gibi şişeleri boşaltırken öylece ona baktım. Keşke beni dinleseydi. 11. şişeyi de bitirdiğinde kaşlarımı çattım.

"Bence 11 şişe gayet yeterli." dedim.

Hatta 8 olduğunda bile yeterliydi bence.

Deniz yüzüme baktıktan sonra gülümsedi. "Haklısın, ıskalayacaksın zaten." dediğinde tek kaşım attı.

Her fırsatta benimle alay ediyordu. Ona zaten sinirliydim iyice sinir oluyordum.

"Hedef olarak kendini koy ıskalıyor muyum görürsün." dediğimde elindeki şişeyi bıraktı.

Ellerini iki yana açıp "Deneyebiliriz." dedi.

Çok şuursuzdu.

Gözlerimi kısıp "Yerse." dedim.

Ellerini indirirken arkasına döndü. Bira şişelerini kayalarının üzerine dizerken cevap vermemişti. Ardından tüfeği de alıp bana doğru geldi.

"Hiç tüfek tuttun mu?"

"Hayır. Daha önce hiç silah kullanmadım dedim ya."

Kafasını sallayıp gözleriyle çantayı işaret etti. Ne istediğini anlayıp içinden bir mermi kutusunu çıkarıp ona uzattım. Mermilerden birini alıp, tüfeğe takmasını izledim. Tüfeğin askısını çıkarıp yere atmıştı.