*İyi okumalar
Eve geldiğimde tedirginliğim devam etmişti. Deniz geldiğine dair bir mesaj attığında odamdan çıktım. Koltukta sızmış abime bakıp parmak uçlarımda kapıya ilerledim. Kapıyı kapattıktan sonra derin bir nefes verdim. Aşağı indikten sonra apartmandan da çıktım. Deniz'in arabası farları açık bekliyordu. Hızlı adımlarla ilerleyip kapıyı açtım. Bakışları bana döndüğünde, dalgın gibiydi.
Sonunda "Hoşgeldin" diyen o oldu.
"Hoşbuldum" deyip yanına oturdum.
Arabayı çalıştırdı. Nereye gittiğimizi ona sormadım. Gözlerimle yolu izliyordum. Sonunda bir tepede durmuştu. Kontaktan anahtarı çektikten sonra vücudunu bana döndürdü.
"Ne konuşmak istiyorsun?"
Sesi soğuk geliyordu. O an, onu ayrılık konuşması için çağırdığımı sandığını, düşündüm. Konuşmak istediğim konu ise çok ayrıydı. Dudaklarımı dişledim. Yavaş yavaş bu konuya girmeye karar verdim.
"Dünden beri beni hiç aramadın."
Gözlerimin içine baktıktan sonra iç çekti.
"Konuşmak istemeyeceğini düşündüm."
"Neden?"
Hafifçe güldü.
"Çünkü birbirimizi yanlış anladık."
Aklıma gelen görüntüler beni kıpkırmızı yaptı. Dudaklarımı dişledim.
"Bunu halletmemiş miydik?" diye mırıldandım. Çünkü bu konuşmayı zaten yapmıştık.
"Sen söyle?" dediğinde "Öyle" dedim.
Derin bir nefes verdi. Elini yanağıma uzatıp okşadığında yutkundum. Böyle dokunuşlar, kesinlikle daha iyiydi.
"Dünden beri kendime sövüyordum ve bu çok nadirdir."
İstemsizce güldüm. Gözleri gülüşüme takıldı.
"Seni kaybetmek istemiyorum."
Bunu, ses tonundaki yumuşaklık kaybolurken söyledi. Sanki o ihtimali düşünmüş ve öfkelenmiş gibiydi.
"Sorun yok." deyip yanağımdaki elini öptüm.
Yüzündeki rahatlamayı görüyordum. Onun içinde zor olan şeyler vardı. Elini geri çekti.
"Bütün fantezi oyuncaklarımı değiştirmem gerekecek" dediğinde istemsizce kahkaha attım.
"Ya Deniz!"
Bahsettiğim şey buydu, gerginliğim yine kaybolmuştu. Hatta onu çağırma nedenim bir süre aklımdan çıkmıştı. Sırıtırken "Söyle güzelim" dedi.
Alaylı ifadesine bakıp göz devirdim. Bakışlarımı tekrar gözlerine çevirdiğimde orda ki özlemi görür gibi oldum. Sadece bir kaç saniyelik bir ifadeyi ama bana özlemle bakmıştı. Sonra ifadesini toparladı.
"Bir şey daha var." dedim.
Ve bedenimden bir ürperti geçti. Elimi eline uzatıp, tuttum. Küçük dokunuşlarda bile güç bulabiliyordum.
Gözleri hafifçe kısılırken "Kötü bir şey mi?" diye sordu.
Kafamı salladım. Bence kötü bir şeydi.
"Bugün çocuklarla kütüphaneye gittik ve orda biriyle karşılaştım."
Devam et der gibi bakıyordu. "Berat, o gün gördüğüm çocuk. Kendini bu şekilde tanıttı; kılıç dövmeli olan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karmakarışık Kız (gxg)
RomansaTAMAMLANDI Sosyetik bir fen lisesi, güzeller güzeli disiplin kurulu başkanı ve o liseye hiç uymayan bir öğrenci; Disiplin başkanı bu öğrenciye takarsa, neler olur? Sıradan bir lise hikayesi olması gerekirken karanlığa gömülen İzel'in hikayesi.