Gözleri karşındaki adama takıldı. Bu kadar geveze adamların olması nedense içini sızlatmıştı. Gevezelik kadınlara has bir durum olsa daha yerli olurdu. Ama karşısındaki adam o kadar çok şey istiyordu ki biran 'Mesleğimin ağzına sıçayım!' diye düşündü Mert. Adamın hayal dünyası fazla mı maldı? Yahut... Yahutu yoktu ya adam resmen maldı. Yeni açılmış bir sucuk şirketinin sahibiydi. Parayı bulup soluğu burada almıştı resmen. Çaktırmadan saatine baktı. Sabahın dokuzuydu. Şuan odasında televizyon keyfi yapabilirdi. İnstagram'a girebilir fotoğrafları incelerdi veya kendi fotoğraflarını çekebilirdi. Vine'a girebilir orada takılabilirdi. Yapılacak listesi ne çoktu öyle? Adamın anlattıklarını dinliyormuş gibi yapmaya devam etti. Zaten Mümtaz Bey'in maşallahı vardı, her şeye "Yaparız, yaparız" deyip duruyordu. Gözlerini devirip masadaki telefonunu eline aldı. Sırasıyla önce Facebook'a girdi. Anasayfası açıldığı anda gözüne ilk çarpan KARISININ PROFİL FOTOĞRAFI oldu! Hızlıca fotoğrafa tıkladı ve iyice baktı. Oha? Nasıl güzel, alımlı, seksi... En önemlisi eklenesi? Bu fotoğrafı kaç kişi görüp eklerdi ya da kaç kişi kendinden geçerdi? Düşünmek istemiyordu! Fotoğrafın altına 'Hayırdır?' yazıp yolladı. Fotoğrafın beğenilenlerini gözden geçirmek için like yerine tıkladı ve o anda patronunun kendine seslendiğini duydu. Gözlerini hızlıca ona dikti.
Patronu tek kaşı havada müşteriyi işaret ediyordu. "Yaparız değil mi Mert."
Neyi? Ne yapacaklardı? Bir cevap veremedi. Vermeliydi.
"Osman Bey'in istediği reklam çekimi ve afişleri diyorum yaparız değil mi?"
"Yaparız tabi ki de. Yani siz hayal edin biz yapalım."
Osman Bey yerine iyice yayıldı. Şişko karnını hafiften sıvazlayıp "Ben zor beğenirim." dedi.
"Biz tüm zorlukların üstesinden geliriz."
"O zaman anlaştık."
Mert gözlerini ondan çekip ekibinden olan Hale'ye dikti. Hale'nin bakışlarında 'ne yaptın?' sorusunu görünce istemsizce gerilmeye başladı. Aklı hala başka yerde olduğu için olayı bir türlü kavrayamıyordu. Patronu Mümtaz ve müşterileri Osman'ın el sıkıştığını görünce dikkatini onlara vermek zorunda kaldı. İkisi de kıro and the kıroydu. Yani Sex and the city kadınları bunları görse kesin hayata bakış açıları değişirdi. Hatta Samantha bile seksten soğuyabilirdi. Yani paralarıyla kendilerini bir bok sanan insanları sevmezdi fakat şuanda onlardan biri sayesinde para kazandığı düşünülürse... 'Ahhh siktir et oğlum tüm bunları... Ulan o fotoğraf nasıl bir fotoğraf lan! Ben sana göstereceğim Gülo!' iç sesiyle sinirlenip etrafı döküp savurmaya devam ederken Osman Beyle el sıkışmış gülümsemişti. Toplantı salonundan çıkarken patronunun "Yine süper bir işi başardın, bu adam para manyağı bir şey. Bakma yeni parayı bulduğuna gizli çıkıydı zamanında... Sadece anı kovalıyordu ve istediği fırsat gelince de herkes onu yeni zengin olmuş sandı. Yakında sucuktan sıkılıp başka bir iş için gelecek." dedi. Mert kafasını sallayıp –karısının da mesleğine uyum sağlayarak- 'anlıyorum' imajı verdi. Patronu, Osman Beyi geçirmek için asansöre yürümüştü. Mert onlardan uzaklaşmak için merdivenlere doğru yürümeye başladı.
"Yılın en kıro hayaline evet dediğin için sana tebrik koymak istiyorum! Sol gözüne özellikle!"
Mert arkasını dönüp kendine doğru gelen Hale'ye baktı. Hale çok çalışkan, ekibin demir başlarından biriydi. Mert'i idare eden birkaç kişiden biri olmuştu kısa sürede.
"Nasıl ya?"
Hale onun yanına gelmiş, koluna girerek merdivenlere yönelmişti. Elindeki ajandası Mert'in kafasına vurmamak için kendi zor tutuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK MEŞK VE SAÇMALIKLARI ( #1)
General FictionAşkla başlayan güzel bir ilişki, meşkle son bulan evlilikleri... Saçmalıklarla dolu bu hikâye için hazır mısınız? Evlilik aşkla mı yürür yoksa alışkanlıklarla mı? Onunla sonsuza dek nefessiz kalabileceğimiz o anlardan sonra artık nefes alama...