21. Bölüm

10.3K 582 39
                                    

Haziran 1998

"Ya abi nasıl öptün kızı öyle ya... Bu müzikalin bir parçası mıydı?" dedi Nazlı neşeli bir ses tonuyla...

Mert ona bakıp saçlarını karıştırdı. "Evet öyleydi cadııııııı..."

"Ya ben cadı değilim!"

"O zaman bücürsün!"

"Hayır bücürde değilim. On dört oldum ben!"

"Aman ne büyük!"

"O kız sevgilin miydi?"

Nazlı'nın bu soruyla gerilen iki kişi vardı. Mert ve Şeker Hanım. Şeker Hanım ne kızı sevmişti ne ailesini. Sahnede kendini öptüren kızdan ne hayır gelirdi ki? Mert'in gerilme sebebi ise; deneni yoktu.

Nazlı'ya bakıp başını salladı. Nazlı abisine bakıp "Ciddi misin? Çok güzel kız ama ya... Yazık olacak kıza..." dedi.

"Neden yazık oluyormuş acaba?" dedi Şeker Hanım ve Mert aynı anda.

"Çünkü abimle birlikte ve abim çok yakında onu da üzecek." dedi Nazlı siyah saçlarını geriye atıp.

"Ay aman! O kız abin gibi birini bulduğuna şükretsin. Ben hiç beğenmedim o kızı." dedi Şeker Hanım.

"Oğlunu nasıl görüyorsun çok merak ediyorum Şeker. Yani ne bilim bu kadar övmen beni bunaltıyor." dedi Kemal Bey sıkılmış gür ses notuyla...

Arkadakiler o sesi duydukları anda camdan dışarıyı izlemeleri gerektiğini anladılar.

Şeker Hanım kocasına bakıp "Ne biçim laf o öyle? Benim oğluma öyle her kız yakışır mı ki hem." dedi.

"Vallahi o kız senin oğluna değil ama oğlun o kıza yakışmadığı belli." dedi Kemal Bey.

Mert on koltuğa uzanıp "Ne alaka baba ya şimdi?" dedi.

"Üzersin sen o kızı." dedi Kemal Bey gözlerini yoldan ayırmadan.

"Ben o kıza aşığım baba lütfen yani... Anne sende kapatır mısın şu konuyu!!"

"Al işte! Kız şimdiden ana-oğul arasına girdi bile!"

***

Aradan geçen bir ay sonunda Gül Oyalar Çeşme'deki yazlığa gelmişlerdi. Mehmet Bey hala Gül Oya ile konuşmuyordu. Gül Oya'da dışarıya çıkamıyor ve kendini hapisteymiş gibi hissediyordu. Mert'i göremiyordu. Cidden özlemişti onu. Kendini rapunzel gibi kuleye kapatılmış hissediyordu. Karya ve Ömerlerin yazlıkları aynı yerde olduğu için ancak o şekil dışarı çıkabiliyordu tabi o da belli bir saatle... Karya'yla haber yollamıştı Mert, yazlıklarının orada olduğunu, birkaç hafta sonra oraya geleceklerini söylemişti. Karya'nın amcası yurtdışından telefon getirdiği için onun telefonuyla iletişime geçiyordu Mert'le bir haftadır.

"Gül Oya konuştun mu Mertle?" dedi Karya...

"Konuştum canım, sağ ol. Bugün geliyorlarmış. Nasıl görüşeceğiz bilmiyorum ki..." Üzerindeki beyaz tuniği çıkartıp şezlonga attı. Üzerine giydiği mor bikinisiyle çok tatlı görünüyordu.

Karya'da üzerinde yeşil tuniği çıkarttı. O da yeşil bir bikini giymişti. Çünkü onun için yeşil demek kesinlikle Ömer demekti. Ömer'in yeşil gözleri...

"Yine yeşillere girmişsin." dedi Gül Oya manalı bir sesle...

Karya ona bakıp kıkırdadı. " Ömer çok seviyor kızım. Hatta bak..." derken Gül Oya'nın yanına geldi. Birlikte denize doğru yürürken konuşmasına devam etti. "Ömer geçen gün dedi ki... Hani sen çabucak kaçtın ya Mert arıyor diye, yalnız kalınca dedi."

AŞK MEŞK VE SAÇMALIKLARI ( #1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin