Mutfakta olan Mert şarkı eşliğinde kahvaltı hazırlamış, kahvaltısını yapıyordu. Kahvaltısına ara verip, karısını beklemeye başladı. Cıyak sesle kavga etmek istemiyordu. Telefonunu eline aldı. Blakberry kullanmayı sevmezdi. Dün akşam aptal karısı yüzünden güzelim İphone'u heba olmuştu. 'Şirket telefonu sonunda cidden işe yaracak.' diye düşünürken tiwetter hesabına girdi. Tweetleri okurken Evita'nın tweetlerini gördü. Tweetleri okurken "Ulan bu kadınlar ne buluyor ki bu durumda. Yani mutfağa girince ne oluyor? Şuna bak Gülodan daha güzel masa hazırladım. Yani bunu bile mükemmel yapıyorum." dedi.
@blakceagle; @Evitaask Bir erkek elini bir şeye attığı zaman, istese de istemese de o iş kesinlikle mükemmel olur. :)
Gül Oya mutfağa gelip kocasına gülümsedi ve masaya oturdu. Mert onun straplez yazlık elbisesine bakıp içinden 'Ya sabır' çekti. Karısının mutlulukla kahvaltısını yaptığını görünce sesini çıkartmadı ve o da kahvaltısını yapmaya başladı. Önce kızgınlığını içinde yaşayıp normal dille karısına o elbiseyle dışarı çıkamayacağını söyleyecekti.
Kahvaltıları bittikten sonra Mert üzerini değiştirmek için odasına giderken, Gül Oya'da üzeri giyinik olduğu için mutfağı toplamaya başladı. Bulaşıkları makineye yerleştirdikten sonra odasına gitmişti. Mert üzerini değiştirmiş saçlarını yapıyordu. Gül Oya'da onun arkasından sarılıp parmak uçlarında yükselip ensesine uzun bir öpücük bıraktı.
Mert karısına dönüp kollarıyla sardı karısını ve burnuna küçük bir öpücük bıraktı.
"Bu elbiseyi değiştirsen bence çok daha güzel olacak."
"Ne alaka şimdi? Bu elbise evli barklı ve çocuklu bir kadın için yerinde ve hatta fazla bile..."
"Yukarıdan bakınca senin yemek takımındaki çatalları görüyorum kızım neresi evli barklı ve çocuklu kadın için?"
"İyi sende çatallara bakmak yerine direkt masaya uzaktan bak o zaman."
"Masanın örtüsü yetmemiş gibi... Çatallar örtünün dışında kalmış gibi... İlgi çekmek için mi?"
Gül Oya kocasının kollarından ayrılıp makyaj masasının oraya gelmişti. Kırmızı ruju alıp sürmeye başladı. Üzerine giydiği çiçekli elbisesiyle çok güzel olmuştu. Elbisenin üst kısmı straplez olduğu içinde fazla çekici duruyordu. Saçlarını ensesinde toplayıp sol omzundan aşağıya doğru iri dalgalarla bırakmıştı. Gözlerine eyeliner çekmişti ve o cam gözleri 'buradayım ben' diyordu. Kırmızı rujunu sürdükten sonra, parfümünü sıkıp arkasına döndü. Kocası hala kendisine bakıyordu. Kocasını üstten bir inceledi. Üzerine giydiği mavi gömleği ve altına siyah ince keten pantolonuyla çok cool görünüyordu. Saçlarına 'şu sıralar' yaptığı modelle fazla ilgi çekici olmuştu.
"Ne oldu niye öyle bakıyorsun?" dedi Gül Oya... Sesindeki havalı ton öyle bir belli ediyordu ki kendini... Zaten istediği de buydu!
"Elbiseni değiştirmeni bekliyorum." dedi Mert şirince gülümseyerek. Tabi bunu derken sesindeki 'çıkart o elbiseyi yoksa yırtacağım' tonu Gül Oya'nın beklediği gibiydi.
"Elbisemi çıkartmayacağım. Unuttun galiba ekstraya çıkacağım."
"Mavi ışığım. Güzel gözlü karıcığım. Elbiseyi güzelce çıkart. Ellerim kaşınmaya başladı. Elbiseyi yırtabilirim ve oda da saatlerce kalabiliriz."
"Canım kocacığım. Beni bu kadar kıskandığını belli etmen beni ne kadar mutlu etse de, bazen sıkıcı taraflarını aşırı bir şekilde hissettiriyorsun."
Mert kırmızıyı gören bir boğa gibi derin bir nefes almaya başlamıştı. Bunu da belli etmemek için gülümsüyordu.
Sınırsız alışveriş kısmı Gül Oya için vazgeçilmezdi ama bu elbiseyi giymek istiyordu ve giyecekti. Bir süre kocasına baktı. Ciddi gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK MEŞK VE SAÇMALIKLARI ( #1)
Ficción GeneralAşkla başlayan güzel bir ilişki, meşkle son bulan evlilikleri... Saçmalıklarla dolu bu hikâye için hazır mısınız? Evlilik aşkla mı yürür yoksa alışkanlıklarla mı? Onunla sonsuza dek nefessiz kalabileceğimiz o anlardan sonra artık nefes alama...