Aralık 1999
Gül Oya pürdikkat hocasını dinleyip tahtaya yazdığı birkaç şeyi not alıyordu. Not alıp aynı zamanda hocanın dediklerini dinlemeye çalışıyordu. Yazma işi bittiği zaman hocayı pürdikkat dinlemeye devam etti. Bir ara gözleri yanında oturan Karya'ya takıldı.
Sabah Ömer'le 'yine' olağanüstü kavgalarını yapmışlardı. Tabi onlar kavga ederken kendiside sevgilisiyle birlikte onları keyifle izlemişti. Normalde onlar kavga ettiği anda aralarına girip barıştırana kadar cebelleşirdi. Ama Mert kendi umursamaz keyfini Gül Oya'ya da bulaştırdığı için artık sevgili kavgalarını keyifle izleme evresi başlamıştı. Tabi daha sonra ders yüzünden birkaç araştırma yaptığı sırada bir konuya denk gelmişti. 'Kavga eden çiftlerin ilişkileri daha uzun sürer' mantığını okumaya başlamıştı ve Mert'le ilişkilerinin kısa süreceğini düşünmüştü. Mert'le yedi aydır birliktelerdi ve aralarında bir ses yükselme olasılığı bile olmamıştı. Fakat Karya ve Ömer'e baktığı zaman sürekli kavga edip sürekli birbirlerine aşık durumları... Açıkçası bu Gül Oya'yı bir süre öncesine kadar korkutmaya başlamıştı. Bu konuyu Mert'le konuştuğu zamanda aldığı cevap tam 'Mertlik' bir cevap olmuştu.
"Kavga mı edelim yani?"
"Hayır, yani evet ya da belki... Şimdi biz sürekli yapışık ikizler gibi dolaşıyoruz. Bu ilişkimizin uçuruma giden yolu olabilirmiş. Arada yapılan kavga aşkı alevlendirir ve heyecanlandırırmış."
"Ya bebeğim o sevişen çiftler için olmasın. Yani önce şiddetli bir kavga sonrada alevli-şiddetli bir seks... Bizde bunlardan olmadığı için uçuruma gitmez ilişki merak etme."
Gül Oya o an öyle Mert'e bakmıştı. Bunun iyi bir şey olup olmadığını derince sorgulamış fakat pek sağlıklı bir sonuç alamamıştı. Kendini hazır hissetmiyordu! Yani asıl önemli konu sevgilisinin iyi bir dereceyle o konuda doktorasını yapmış olmasıydı. Kendi daha yeni öpüşme kurallarını öğrenmeye başlamıştı. Gerçi hala ellini kolunu nereye koyacağını unutuyordu ya! Karya'dan öğrendiğine göre; ellerinin kollarının sabit bir yerde durmaması gerekiyordu. Fakat yakın bir arkadaşı olan Gaye'nin dediğine göre; erkekleri azdırmaya değmezmiş. Mesela öpüşme anında onun zevk almasını sağlamamak lazımmış. "Sonuçta erkekler işini görüp s*ktiri basan tiplerdir." demişti. Karya'nın çok aşık dolu yanı ve Gaye'nin feminist yanı arasında sürekli bocalanıyordu. İkisi de fazla tecrübeliydi ve Allah kahretsin kendisi ortada kalmış kocaman bir maldı!
Hocaları sınıftan çıkarken Gül Oya derin bir nefes çekip arkasına yaslandı. Önündeki renkli defterini sırt çantasının içine yerleştirdi ve hala arkadaşının öylece oturduğu gördü.
"Güzelim hadi kalk kahve içmeye gidelim."
Karya "Eğer o sarı kafa da gelecekse hiç gelmeyeyim." dedi.
"Sarı kafa değil ama siyah kafa kesin gelir. Tabi onla birlikte diğer siyah kafada gelir ve biliyorsun ki sarı kafa onlarla süper üçlü gibi bir şey oldu. Yani oda gelmiş olur herhalde."
"Ne salakça bir açıklama bu böyle! İstemiyorum ya! Şuanda erkek kaldıracak durumda değilim! Sen, ben ve Gaye olalım. Ne olurrrrrrrr. Gaye'ye çok ihtiyacım var. Birinin erkekleri bana kötülemesi lazım. Ve bu sen değilsin. Siyah kafaya şapşal bir aşık durumdayken hiç değilsin Gülo!" deyip derin bir nefes aldı ve eşyalarını hızlıca toplamaya başladı. Eşyalarını topladıktan sonra kendine endişeyle bakan dostuna hızlıca sarılıp "Ya gülcüğüm neden böyle yapıyor bu çocuk? Neden beni deli etmek için uğraşıyor? Ben... Ben onu çok kıskanıyorum ve bu onu ilgilendirmiyormuş gibi yapıyor." dedi.
Aslında bu olayı fazla abartan tek kişi Karya'dı. Çünkü Ömer hafta sonları kuzenin çalıştığı bir ajansta fotoğraf asistanlığı yapıyordu ve genelde dersinin olmadığı hafta içine de denk geliyordu. Tabi Karya ve Ömer'in gittiği yerlerde Ömer'i tanıyan birkaç güzel alımlı kadınlar ve yakışıklı erkekler samimi bir şekilde onun selamlaşıp konuşuyordu. Karya'nın asıl sinir olduğu o kızların aniden ortaya çıkmaları ve sevgilisine sarılırken, saçlarını okşamalarıydı. Buna hiçbir şekilde anlam veremiyordu. Hal böyle olunca da sürekli kavga edip duruyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK MEŞK VE SAÇMALIKLARI ( #1)
Ficción GeneralAşkla başlayan güzel bir ilişki, meşkle son bulan evlilikleri... Saçmalıklarla dolu bu hikâye için hazır mısınız? Evlilik aşkla mı yürür yoksa alışkanlıklarla mı? Onunla sonsuza dek nefessiz kalabileceğimiz o anlardan sonra artık nefes alama...