Bir Baldız Meselesi

4.7K 444 215
                                    

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

13. Bölüm|Bir Baldız Meselesi

Yutkunduğunu fark etmemle gözlerimi yüzünden ellerimize çevirdim. Sonra aklıma gelen şeyle konuştum. İyiki de gelmişti şuan zaten.

"Yusuf.."

"Buyur.." dedi benim sesime nazaran daha kısık bir sesle.

"Senden bir şey isteyecektim." gözlerine çevirdim gözlerimi, yüzümdeki elini çekti.

"Söyle Denizim.."

"Şey, hani dün gördüğümüz çocuk var ya?"

"Mücahit mi?"

"Evet. Hani demiştim ya Irmakla tanışıyorlar. Görünce şimdi konuşurlar. Sen eniştesi olarak araya girsen, konuşmasalar? Şimdi ben diyemem. Desemde dinleyeceğini sanmıyorum Irmağın."

"Tamam inşaAllah. Yakalarsam eğer." dedi gülerek. Bende güldüm. Sonra ayağa kalkmaya yeltendiğimde Yusuf yine ellerimi bırakmamıştı.

"Sen niye elimi bırakıp bırakıp duruyorsun bugün?"

"Elini bırakmıyorum. Yani tamam bırakıyorumda sürekli tutamam ki." kaşlarını çatıp konuştu.

"Ne demek sürekli tutamam?"

"Yusuf en azından yaşamımızı sürdürmemiz için biraz olsun bırakmam gerekmiyor mu sencede? Mesela şuan evlenince kalacağımız evi temizliyoruz, ev temizlenmeden düğünde olmaz."

"Bak çok ikna edici konuşuyorsun. Sırf düğünün erken olması için bırakıyorum ellerini." deyip elimi bıraktı. Ayağa kalktım gülmemede engel olamamıştım. Oda ayağa kalkıp dibimden dibimden konuştu gayet masum edalarla.

"Sonuçta düğünün gecikmesini istemeyiz." gözlerimi kaçırdım ve onu kenara ittirerek örtüyü topladım. O da cevap vermememden dolayı utandığımı anlamış olacak ki arkamdan, kollarımın üstünden bana sarıldı. Nefesini şimdi dibimde hissediyordum. Bu güzel olsada utandığım zamanlarda dibimde olması içimi nedensizce rahatsız ediyordu. Sırıtarak fısıldadı.

"Şu utangaç edaların öyle tatlı oluyor ki sana anlatamam.."

"Ya şey.."

"Ney?" dedi keyifli keyifli.

"Bak ya, birde dalgaya alıyor. Annemler orada iş yapsın ben burada ne yapıyorum?"

"Ne yapıyorsun burada?"

"İşte onu diyorum namaz kılıp gidecektim. Ay ne kadar terbiyesiz bir şey oldum. Allah'ım hep senin yüzünden Yusuf Selim.." kollarını üstümden attım ve örtüyü topladım. Kenarda duran siyah eşarbımı alıp hızlıca ona bakmadan odadan çıktım.

Annemlerin temizlediği diğer odaya girince Irmak bana bakıp konuştu.

"Prensesimiz teşrif edebilmişsiniz, keyfiniz yerindedir inşaAllah."

Yüreğimdeki İslâmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin