•
Özel Bölüm|Oğlum Ubeydullah Bozuşacağız
Elimi yavaşça çektim, Talhâ'nın başının altından. Küçük dudakları biraz kımıldasada karnına hafifçe pışpışlamamla tekrar eski hâline dönmüştü.
Gülümsememle yanağına dokundum. Yumuşacık teni parmağımı okşarken burnumla boynunu soludum bir kaç defa.
Anne olmak, bir mükâfatmış.
Bunu anne olunca anlamıştım. O, benim canımdan bir parçaydı. Bazen Yusuf'un önüne geçiyordu sanki sevgisi. Ona en küçük zarar gelme ihtimali kalbimi daraltıyordu. Evlât sevgisi bir başka derlerdi de Yusuf'uma hasret gönlümle dinlemezdim bile.İlk doğduğunda yüreğimin ferahlığını bir ben bir Allâh biliyordu. Kucağıma almıştım ya, göz yaşlarıma engel olamamıştım. Dokuz ay karnımda, içimde büyüyen parçam kucağımdaydı, nasıl ağlamazdım?
Çok kilolu olmasından dolayı başta ikiz zannedilse de daha sonra erkek çocuğumuzun olacağını öğrenmiştik. Ne Yusuf'un ne benim kız olsun, erkek olsun gibi bir derdimiz olmadığı için şükür etmiştik. Ve sâlih bir evlât olsun diye çok duâ etmiştik.
İsmini ise Yusuf koymuştu. En çok sevdiği sâhabeydi ismi. Talhâ bin Ubeydullâh'ın radıyallâhu anh ismi olsun diye Talhâ Ubeydullah koymuştuk. Talhâ mert mânasındayken, Ubeydullah Allah'ın kulcuğu manasına geliyordu. Fakat biz daha çok isminin sahibine benzesin diye koymuştuk. Çünkü O radıyallâhu anh Uhud harbinde Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e gelen bir oku eliyle engelleyebilecek kadar cesur ve bir o kadar da âşık bir insandı.
Rasûlullâh âşığı, Allah âşığı..
Talhâ bin Ubeydullâh, İslam'ı ilk kabul edenlerdendi.
Rivayet edildiğine göre, ticaret için gittiği Şam'ın Busra kasabasında karşılaştığı bir rahipten, Mekke'den bir peygamber çıkacağını işitmişti. Rahibin tarifinden, peygamberin Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem olduğunu anlamış ve derhal Mekke'ye dönmüştü. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in peygamberliğini işitince Ebu Bekir radıyallâhu anh vasıtasıyla Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e biat ederek Müslüman olmuştu.
Talhâ bin Ubeydullah radıyallâhu anh aynı zamanda müslüman olduktan sonra Mekkeli müşrikler tarafından işkencelere tabi tutulmuştu. Hatta bir keresinde Nevfel bin Huveylid bin Adeviyye adamlarıyla birlikte Ebu Bekir ve Talhâ'yı radıyallâhu anhumâ yakalayarak birbirine bağlayıp işkence yapar. Bu hadiseden dolayı onlara kârineyn (bitişikler) denmişti.
Talhâ bin Ubeydullah radıyallâhu anh 622 yılında hicrete katılarak Mekke'den Medine'ye gelmişti. Uhud Savaşı'na katıldı. Savaşın ilerleyen aşamalarında, iki ateş arasında kalan İslam Ordusu dağılınca, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'i savunmak için kalan çok az kişilerden birisi olmuştu. Bu savaşta seksenin üzerinde yara aldığı ve bunlardan birinin kolunu sakat bıraktığı rivayet edilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimdeki İslâm
Chick-Lit"İslâm, bekle." Küçük kız önce ismiyle seslenmesine şaşırdı. Çünkü genelde Yusuf Selim ona bücür, küçük gibi sinir bozucu lakaplarla hitap ederdi. Daha sonra elindeki kolyelere kaydı gözü. Gümüş renkli iki zincir ve ucundada yine aynı renk küçük me...