Bölüm 1: Oyun

35 3 2
                                    

Müziği açmayı unutmayalım :)

(Lütfen önce Kayıp Ruhlar'ı okuyunuz.)

Genç adam botlarının ıslak toprakta bıraktığı izlerle yürümeye devam etti. Sinirliydi. Hem işleri ters gitmiş, hemde onunla konuşmak zorunda bırakılmıştı. Yürüyerek kendini dizginlemeye çalışıyor, açıklamak için çıkar yol arıyordu.

Sonunda evin önüne geldiğinde yığınla adamın arasından selamlarına aldırmadan içeri girdi. Bahçe kapısından mı girmeliydi yoksa dış kapıdan mı?

Sonunda anahtarını çıkarıp evin kapısını açtı. Gelen hizmetlilere bile bakamayacak kadar sinirliydi. Merdivenlerden aşağıya inip onlarca kapının arasından onun olduğu kapının önünde durdu. Kapıyı çalsa mıydı?

Hayır.

Kapıdan içeri girip ardından kapattı ve onunla yüz yüze geldi. Adam başını oturduğu masanın üzerindeki dosyadan çekip genç adama çevirdi. "Sana kapıyı çalmanı söylediğimi hatırlıyorum?"

Piç kurusu. diye geçirdi içinden. Sorusunu es geçip dilinde dolanan o cümleyi söyledi. "Levent Demirel gelmedi."

Adam masadan hışımla kalktığında sandalyesi devrildi. "Ne demek gelmedi!"

Genç adam derin bir nefes verdi. "O gelmedi ama... Kızı. Kızı vuruldu."

Adamın sinirine şaşkınlık eklenirken bunun nasıl mümkün olabildiğini düşünüyordu. Masanın arkasından çıkıp genç adamın önüne geldi. "Sana bir işi becermeni söyledim ve onu eline yüzüne bulaştırdın! En güvensiz adamıma söylesem bile becerirdi!"

Genç adamın siniri artık doruk noktasındayken susmak için zor sabrediyordu. "Adamlardan birisi silahını çıkarmış. Patladı. Kıza isabet edeceğini hiçbirimiz tahmin edemezdik. Ama merak etme, o adam yaşamıyor."

Adam sinirle sandalyeye tekme atarken ellerini masaya yasladı. Sakinleşmeyi bekledi birkaç saniye. Aklında yeni bir plan oluşmaya başlamıştı. "Aslında..." dedi genç adama dönerek. "Bu çok daha iyi."

Genç adam kaşlarını çatarak karşısındaki adama baktı. O konuşmadığında karşısındaki adam devam etti. "Onlara acı çektirmenin en iyi yolu çocuklarını elinden almak. Bu, benim alacağım en iyi intikam şekli."

Ne demek istiyordu bu adam? "Kızı yaşatın." dedi soğuklukla. "Hastaneden özel izinle taburcu olmasını sağlayın. O bundan sonra bizimle. Bizim tarafımızda. Bu kız sayesinde hepsini paramparça edeceğim."

Genç adam bu adamın merhametsizliği karşısında bir kez daha iğrendi ve ondan bininci defa nefret etti. Damarlarında bu adamın kanının dolaştığına inanamıyordu.

"Diğerlerini de topla." diye devam etti adam. "Kızı da alıp gideceğiz buradan."

Arkasını döndüğünde kendi kendine mırıldandı. "Ölüm sizin için çok kolay olacak."

Genç adam hışımla odadan çıkıp yukarı çıktı. Telefonunu cebine attı ve birkaç tuşa basıp kulağına götürdü. "Demir, diğerlerini de topla. Gidiyoruz. Kızı hastaneden çıkarın. Dikkat edin, hiçbirinin ruhu bile duymayacak."

Telefonu yeniden cebine koyarken evden çıktı. Duvara yaslanıp elini cebine attı ve sigara paketini çıkardı. İçinden bir dal alıp yakarken dudaklarına götürdü. Zehir içine aktı, aktı. Yeni bir yola giriyordu, biliyordu.

Ama bilmediği tek şey, intikam onun için birkaç ay sonra hiçbir şey ifade etmeyecekti.

Sigarayı ayağıyla ezip yürümeye başladı yeniden. Yeni bir hikayeye yürümeye başladı.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

İnanılmaz... Tahmin ettiğimden daha iyi bir bölüm oldu. Kayıp Bedenler için ilk adım.

Yavaş yavaş başlıyoruz. Uzun süre dinlenme fikrimi es geçtim. Beni dinlendiren tek şey yazmak. :")

Yeni bölümlerle, çok yakında görüşmek üzere. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

instagram: acininkollarinda

Kayıp Bedenler (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin