KALBIMIN KARASI (TAMAMLANDI)

BÖLÜM 37

Nazlı ve Ece, dün sabah çiftlik sahibiyle telefonda görüşmüşler ve çiftliğin satıldığını öğrenmişlerdi.

Öğrendiklerine göre de çiftliğin yeni sahibi, bugün akşam üzeri çiftliğe gelecekti.
İki kız  çiftliğin yeni sahibinin nasıl biri olduğunu ve ne yapacaklarını düşünürken,
kahya da kolu sargılı bir biçimde çiftliğe dönmüştü.
Çiftliğin büyük kapısından girer girmez sinsi bakışlarla kızları süzerek geçmişti yanlarından
Dün hastaneden sonra polise de ifade veren adam onu yaralayanın Nazlı, olduğunu söyleyerek bütün suçu kıza atmıştı.
Nazlı'nın ona aşık olduğunu kendisi onu istemediği için  saldırdığını ve yaraladığını söylemişti.
Nazlı ve Ece, daha ne olduğunu anlayamadan çiftliğe yakın ilçeden gelen polis ekipleri Nazlı'yı  ve onu yalnız bırakmayan Ece'yi ifade vermek için karakola götürmüşlerdi.
Nazlı, polislere adamın yalan söylediğini gerçeğin onun anlattığı gibi gelişmediğini anlatsada da polisi ikna edememişlerdi.
Nazlı, adam yaralamaktan polisler tarafından nezarete konulmuştu.
Nazlı, üzgün bir şekilde gidip bir köşeye oturmuştu. Başına gelen onca şeyden sonra bir de suçlu damgası yemek kızı çok sarsmıştı.
Kahya ise Nazlı'nın nezaret de olmasını kurduğu içki masasında çiftliğin diğer çalışanlarıyla kutluyordu. Nazlı'nın onu reddetmesini hazmedememişti adam.
Bu yüzden polise yalan ifade verip kızı kendince cezalandırmıştı. Kahya ve arkadaşları içip eğlenirken, çiftliğin büyük kapısına gelen lüks araba herkesin dikkatini oraya çekti.
Arabanın içinden kendini bıçaklayan adamın inmesi kahyanın sinirlenmesine neden olmuştu.
Taner, arabadan indikten sonra arabanın arka kapısını açtı.
Ve içinden bütün karizmasıyla ve tabiki öfkesiyle Barlas Hanoğlu, çıktı.
Barlas Ağa, yolda Ece'den öğrenmişti kızının nezaret te olduğunu.
Kızını kimin şikayet ettiğini ve onun kimin nezaret ten  çıkaracağını iyi biliyordu Barlas Ağa. Ama önce kapatması gereken bir hesap vardı.
Barlas, arabadan indikten sonra öfkeyle çiftliğin büyük kapısından içeri girdi. Avluda içki sofrasında oturan adamlar içeri öfkeyle giren en az bir doksanlık adamı görünce hepsi ayağa kalktı.
Barlas, seri ve bir o kadar sert adımlarla adamların yanına kadar geldi.
Adamların hepsi onlara tepeden bakan adama korkulu gözlerle baka kalmışlardı.
Barlas, adamları şöyle bir süzdükten sonra. "Bu çiftliğin kahyası hanginiz"dedi.
Öfkeden çatallaşmış sesiyle.
Kimseden bir ses çıkmaması üzerine.
"Kim lan!!?" diye  bağırdı.
Barlas'ın sesinden korkan adamlar hemen kolu yaralı adamı gösterdiler.
Kahya, adamların onu göstermesiyle mecburen öne çıktı.
"Kahya benim. Kim soruyor?" dedi. Kuyruğu dik tutmaya çalışarak.
Barlas, öfkeyle adamın yakasından yapışarak havaya kaldırdı.
Diğer eliyle yaralı koluna bastırarak,
"Barlas Hanoğlu, soruyor kahya. Sana selamım ulaşmadı mı?"dedi.
"Barlas Hanoğlu' mu?  Ben öyle birini tanımıyorum. Hem ne arıyorsunuz bura da. Bu çiftlik yol geçen hanı değil. Ben çiftliğin kahyası olarak buraya girmenize izin vermiyorum."
"Öyle mi kahya ben de bu çiftliğin yeni sahibi olarak seni çiftlik ten kovuyorum."
"Çiftliğin yeni sahibi mi? Nasıl olur bu? Bana kimse bir şey söylemedi.
Çiftliğin satıldığı hakkında bir bilgim yok"
"Şimdi ben söylüyorum. Bu çiftliğin yeni sahibi benim. İki gün önce saldırdığın kız da benim kızım. Sen hayatının hatasını yaptın kahya. Barlas Hanoğlu'nun kızına bulaşmakla hayatının hatasını yaptın.
Şimdi eğer seni buraya diri diri gömme mi istemiyorsan. Karakola gidecek ve her şeyi itiraf edeceksin"
"Ya yapmazsam" dedi kahya yüzsüz ses tonuyla. Barlas, yaralı koluna tekrar bastırıp silahı alnına dayadı.
"Eğer yapmazsan seni öldürürüm.
Bu bir tehdit değil. Yapma da gör olacakları"
Adam Barlas Ağa nın kararmış gözlerinden anladı öfkesinin şiddetini.
Dediğini yapacaktı mecburen. Henüz ölmeyi düşünmüyordu adam.
"Tamam. Tamam ne isterseniz yapacağım yeterki bırakın beni" dedi.

"Sana ne  yapacağını söyledim. Git kızıma attığın iftirayı temizle.
Sana iki  saat veriyorum. İki saat içinde polisleri ikna et kızım karakoldan çıksın. Yoksa sana yapacaklarımı hayal bile edemezsin."
Barlas, kahya nın karakola gittiğinden emin olmak İçin Taner'i onunla beraber gönderdi.
Barlas Ağa, ise çiftlikteki Nazlı ve Ece'ye kötü gözle bakan ve haklarında dedikodu yapan kim varsa çiftlikten kovdu.
Sonra da çiftliğin büyük evine girip kızları beklemeye başladı.
Kahya ise Taner'le beraber gittiği karakolda ifadesini değiştirip Nazlı'nın ve Ece'nin suçlu olmadığını söyledi.
Yalan ifade vermekten polis tarafından göz altına alınan kahya
Polisin nasıl yaralandın sorusuna da kaza diyerek cevap verdi.
Suçsuzlukları anlaşılan iki kız Taner'in getirdiği jiple karakoldan ayrıldılar.