EVEEETTT... FİNALE ADIM ADIM YAKLAŞIYORUZ... BOL KEYİFLER ARKADAŞLAR... OTUZ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... İYİ OKUMALAR...
Her ne kadar adanın ortaya çıkmış olması herkesi mutlu etmiş olsa bile kimse oraya yanaşmadı. Mikaela'da geri dönmedi. Bu bir sorun işareti gibiydi. Ancak ne yapacaklarını kimse bilmiyordu. Kaos'un saldırmasını beklemişlerdi ancak dakikalar geçmesine rağmen herhangi bir iz yoktu.
"Gidip kardeşine bakmamız gerekmiyor mu?" derken Reaver gözlerini gökyüzünde asılı kalmış olan kadından çekmemişti. Gergin görünüyordu. Sanki her an bir şeylerin olmasını bekler gibiydi.
Torin'de aynı şeyleri hissediyordu doğrusu. Mikaela için endişeliydi ancak bir tuzağa düşmek ona yardımcı olmasına izin vermezdi. "Başka bir şey denemeliyiz" dedi en sonunda. Etrafına bakındı.
Lucifer ve Mithras ışığı kontrol edebilen iki farklı türdüler. Her ikisi de güçlüydü. Bu işe yarayabilirdi. "Ona doğru bir ok gönderebilir misiniz?" dedi Torin en sonunda. "Eğer bir sorun yoksa Mikaela kurtulabilir. Eğer varsa ne olduğunu anlayıp ona göre hareket edebiliriz"
Baş melek, Mithras'dan önce davrandı. Hafifçe omuz silkti ve kibir günahına doğru döndü. Elini ileri uzattığında ışıktan yapılma yay ve ok ortaya çıktı.
Juvia bu durumdan hoşlanmamıştı. Mikaela'nın yanına gitmek istiyordu ama sanki içgüdüsel olarak bir şeyler bunu yapmamasını ona söylüyor gibiydi. Adaya gitmeliydi. Onu denizden çıkardıkları için çok mutlu olmuştu ama yanaşamıyordu. Yanlış bir şeyler vardı.
Ok, Mikaela'ya doğru gitti ancak ona ulaşamadan havada yok oldu. Torin dişlerini sıktı. Yanlış giden bir şeyler olduğunu biliyordu. Kız kardeşi, kibirli ve huysuz bir kadındı. Ancak bu onun kız kardeşi olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
"Onu oradan çıkarmalıyız" dedi Konstantinova ancak o da bir şey yapamıyor gibi görünüyordu.
Juvia, ellerini yumruk yaptı. Orada asılı kalan kadın onun en yakın arkadaşıydı. Arkadaş olarak düşündüğü tek kişi Mikaela'ydı. Ona sırlarını bile söylemişti.
O ve panteradam aynı anda ileri atladı. Juvia şaşırmış olsa bile bir şey demedi. Reaver denen adam havada dönüştü ve suyun üzerine düştü. O kadar hızlı hareket ediyordu ki suyun üzerinde hareket ediyor gibi görünüyordu.
Juvia'nın hareketlenmesi Torin'i de hareketlendirmişti. Eşinin tehlikeye gittiğini fark etmek onu hareketlendirmişti. Ne yaptığını fark etmeden çoktan ileri atılmıştı bile.
"Mikaela!" diye bağırdı Juvia. "Mikaela, kendine gel"
Ancak Mikaela hala kıpırdamıyordu. Panter adam, adaya çıktı. Ona doğru koştuğu sırada durdu. O da sanki kıpırdayamazmış gibi duruyordu. Donup kalmış gibiydi. Neden?
"Torin" diye mırıldandı. Korkmuştu. En yakın arkadaşı orada takılı kalmıştı. Panter adam da aynı durumdaydı. Adaya giren kimse hareket edemiyor gibi görünüyordu. "Onları kurtarmalıyız"
Bunu biliyordu. Orada asılı kalan kendi kardeşi ve arkadaşıydı ancak nasıl yapacağı hakkında en ufak bir fikri yoktu. Nasıl olduğunu da bilmiyordu. Juvia'nın güçleri onları etkileyen şeyi emebilirdi ancak o da donarsa mahvolurlardı.
Torin gözlerini kapattı bir an ve sonra arkasını dönüp yerdekilere baktı. "Erebus" diye seslendi. "Onları oradan çıkarabilir misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEDİ ÖLÜMCÜL GÜNAH 3- YALAN
FantasyYedi ölümcül günahlardan biriyim, İnsanların en çok kullandığı günahım Bilmezler ne kadar ölümcül olduğumu Bilmezler tatlı kelimelerin zehirle dolu olduğunu Sizleri zehirlemeye geldim. Ben günahların derinlerinde yatan zehirim. Ben yalanın ta kendis...