23-Dans

853 94 103
                                    

Midoriya

Midoriya:Kirishima biliyorsun ki bugün bir dans olacak.Bu dansa seçilen iki kişi tesadüfen seçilecek.Seçim içinde herkese içecek dağıtılacak.Dağıtılan içeceklerin ikisinde sembolik prens prenses taçları var.Ve çıkan kişiler dans edecek.

Kirishima:Evet,bunda ne var ki?

Midoriya:Biz bir şekilde içinde prens prenses içeceklerinin bulunduğu içecekleri ablama ve Kacchan'a vermeliyiz.(Y.N.:Üzgünüm,öyle klasik animelerdeki gibi bunun kaderin oyunu olduğunu falan yazmak istemedim.Affedersiniz ama bu çok düşük bir ihtimal!Bana mantıksız geldiği için ve Midoriya'nın planı aklıma geldiği için böyle bir şey yaptım.)

Kirishima:Yani diyosun ki...İçecekleri alıp onlara vermeliyiz.

Midoriya:Evet.Ve aslında işin en zor kısmı da burada başlıyor...Gizlice yiyeceklerin hazırlandığı bölüme gitmemiz gerekiyor.Ardından sembolleri içeceklerin içine atacağız ve hızlıca ablama ve Kacchan'a vereceğiz.Ben ablama,sen de Kacchan'a...

Kirishima:Demek o yüzden benden yardım istiyorsun.Pekala!Yapalım şu işi!

(Y.N.:Ve böylelikle yapıyorlar iştev.Uzatıp yaptıkları kısmı anlatmak yerine romantik sahnelere geçeceğim.)

×××

Rin

Dansımız devam ediyordu.Dürüst olmak gerekirse hala nasıl tavşana dönüşmediğimi merak ediyordum.Çünkü şu an heyecandan ölüyordum.

Sanırım o kadar fazla heyecanlıydım ki beynim bunu yapamayacak kadar felç olmuştu.

Bakugou'nun gözlerine baktım.İlginç bir şekilde o da bana bakıyordu.Ve nedense yüzü garip bir şekilde ifadesizdi.

Sinirli bile değildi!(Y.N.:İnanamıyorum,bu günleri de mi görecektik?Bakugou sinirlenmeden de tepki verebiliyormuş!İzninizle ağlayıp geliyorum.)

(Y.N.:Ağlayıp geldim.Şimdi ise yazmaya devam)

Yüzündeki ifadesizlik nedense çok hoşuma gitmişti.Yani en azından sinirli bir şekilde bakmasından kat kat daha iyiydi.

Git gide beynimin benden uzaklaştığını hissediyordum.Ona kapılıp gitmiştim.Ellerimi ve belimi bir Bakugou tuttuğunda haliyle mantıklı düşünmem pek mümkün olmuyordu.

Yani tabiki şu anda dibimde bir şerefsiz olduğundan dolayı durum böyleydi!Yoksa-

Yoksa mı?Alakası yok muydu cidden?

Nedense beynim şu an bunlara çalışırken birden Bakugou kafasını benim kulağıma yaklaştırdı.(Y.N.:Omg gidiyorum.)

(Y.N.:Sakinleşip geri geldim.Yüksek ihtimal birazdan yine gitçem.Ama kalpten ehehehe)

Bu...

Ne yapıyordu böyle?

O kadar utanmıştım ki tepeden tırnağa kızardığıma emindim.

Bakugou:Şu an kendi isteğimle seninle dans etmiyorum aptal kız.Okuldan atılmamak için yapıyorum.Bunu kafana sok.

Şerefsiz,yine öküzlüğünü yapmıştı!

Hah,sanki ben şu an bu dansı ciddiye alıyordum ki!

Rin:Senin gibi bir şerefsizi niye seveyim ki zaten?

Ba:İyi.

Bunu söylediğimde nedense üzülmüştüm.

Noluyor lan bana?Neden o Bakugou'ya kötü bir şey dediğimde üzülmüştüm?

Bir dakika!Şu an çok önemli bir şeyi fark ettim!

Ben kaç dakikadır bu şerefsize,içimden bile olsa,şerefsiz demiyordum!

Neler oluyor bana böyle?Sanırım iyice delirmiştim!

Ahhhh!Niye erkeklerden bu kadar utanıyordum ki?Kızlarda böyle bir sorun olmuyordu,ama nedense erkeklerle hiç anlaşamıyordum.Ve en ufak bir temasımda onlardan utanıyordum.

Böyle kusacakmışım gibi hissediyordum.Midoriya da böyle bir şey olmuyordu,çünkü o benim kardeşimdi.

Ancak...

Bakugou?

Ona dokunduğumda da nedense utanıyordum ancak...

O hiç bir zaman beni kusturacak gibi hissettirmemişti.Beni her zaman mutlu hissettirmişti...Bu çok garip değil miydi?Ona özel olması?

Kafam allak bullak olmuştu.Neler saçmaladığımı anlayamıyordum.Beynim saçmalıklarıma bir isim bile koyamıyordu.

Bu arada...Aklımda saçma da olsa bir soru vardı.

Şimdi onu Bakugou'ya soracaktım.

Rin:Bakugou,sen dans etmeyi nereden öğrendin?

Bakugou nedense bana şu an şaşkınlıkla baktı.

Bakugou,şu an şaşırmış mıydı,ben mi kördüm?

Rin:Ne bakıyon aval aval Bakugou?

Bakugou:Aptal kız,bana Bakugou diyorsun.

Demek buna şaşırmıştı şerefsiz!

Ve işin kötüsü o söylemese hatırlayamayacağım bile!

Rin:Ah,pardon şerefsiz.Bir an unuttum.Ve aptal değilim,yüz yıllardır söylüyorum ama beynin anlamamakta ısrarcı anlaşılan!

Ba:Bana bak,ben şerefsiz değilim!Ve sende aptalısın tekisin!Anlama kıtlığı yaşayan birisin!

Rin:Sahi hiç ismimle seslendin mi bana?Her zaman aptal kız diyip duruyorsun bana!Öyle olmadığımı sende biliyorsun, aptal olmadığımı!

Bakugou:Aptalsın,aptal kız.

Rin:Seninle daha fazla laf dalaşına girmeyeceğim.Ama hala soruma cevap vermedin.Nasıl bu kadar iyi dans edebiliyorsun?Tamam,bana annem çalıştırdı ama-

Birden Bakugou şerefsizi hızlıca sözümü kesti.

Bakugou:Tch,küçükken annem öğretti.Yoksa benim bunlarla işim olmaz!

Rin:Bilmez miyim?

Bir süre sonra ise sustuk.Sadece onun gözlerinin içine baktım.İlk başta bana baksa da,en sonunda gözlerini benden kaçırmıştı.

Peki bu neden canımı sıkmıştı?

Neden tüm bunlar oluyordu?Neden beynim sürekli saçma şeyler düşündürüp durduruyordu beni?

Neler oluyordu bana?

Bakugou varken nedense kendimi çok değişik hissetmeye başlamıştım.

Garip bir histi.Ama nedense bu hissi...

Sevmiştim.

Fakat...Korkuyordum.Hata yapmaktan çok korkuyordum.

Kalbim çok hızlı atıyordu.Onu her gördüğümde bu oluyordu.İstisnasız hep oluyordu.Ve bu başka bir erkekte olmuyordu.

Aklıma bir ihtimal geliyordu ama...

HAYIR!DEDİĞİM HER ŞEYİ UNUTUN!(Y.N.:Çok geç ehehe)

Ama yine de...Kendimi onun kırmızı gözlerine bakmaktan alıkoyamamıştım...

Gözleri o kadar güzeldi ki...Çok sevmiştim onları...Ama...

Neden?

Neden böyle olmuştu her şey?Hiç bir şey anlamıyordum!

Aklımdaki sadece olan o bir ihtimali düşünmek iistemiyorm.

×××

Hayatımda yazarken en uykulu olduğum bölüm olabilir sanırım.Çünkü gecenin 5'inde yazdım.

Gecenin beşinde romantik sahne yazmak?Delirmiş olmalıyım.

Neysev.Niye böyle bir şey yaptım bilmiyorum.Ama bölümü gündüz düzenledim.Pek bir şey olmasa da bazı şeyleri değiştirdim.

Kafam uykuluyken böyle bir romantik sahneyi nasıl yazdım?Ve içimden bir romantizm mi ne fışkırmış ne?Ben o kadar romantik biri değilim.

×××

783 kelime

Kahramanlarım -Bakugo X MC-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin