Madison odaya dolan aydınlık ile gözlerini açtı.
"Günaydın Bayan Sunrise. Aynadaki notu okumadan geçmeyin."
"Günaydın Friday." Dedi esneyerek.
Yataktan uyuşuk adımlarla kalktı. Aynaya ilerledi. Aynaya yapıştırılan notu gördü.Günaydın Mrs Stark, uyanınca garajda bekliyor olacağım. Oraya gel.
Tony.Mrs Stark yazması onu güldürmüştü. Banyoya ilerledi yüzünü yıkadı. Uzerini giyinerek odadan çıktı.
Garaja geldiğinde kapı otomatik açıldı. Karşısında duran masayı gördü.
Çok güzel bir kahvaltı hazırlanmıştı. Bir ucunda Tony oturuyordu. Madison'ı görünce gülümsedi ve ayağa kalktı.
"Günaydın Madison. " Madison hayranlığını gizleyemedi.
"Tony, sen mi hazırladın bu masayı?" Kendine gelerek Tony'e döndü tekrar.
"Sana da günaydın. "
"Elbette ben hazırladım. Belki biraz Natasha da yardım etmiş olabilir. Begendin mi?"
"Bayıldım! Teşekkür ederim." Yanağına bir öpücük bıraktı.
"Hadi gel." Elinden tuttu masanın diğer tarafına götürdü. Sandalyesini çekerek oturmasına yardım etti.
"Tony, bugün evime gideyim diyorum. Ne halde bir baksam iyi olur."
"Çok bir işi kalmadı. Ama tamamen yaşamaya uygun değil henüz. "
"Ne kadar sürede biter peki?"
"Bilemiyorum ama 3 günlük daha işi vardır. Gitmek mi istiyorsun?"
"Hep burada mı kalacağım? Yani evim var sonuçta. Bittiğinde orada devam ederim. Ama merak etme buraya da sık sık gelirim. Hem sende gelirsin."
Tony duraksadı.
"Sorun ne Tony?"
"Ben... burada benimle kalırsın diye düşünüyordum. Gitmek isteyeceğini düşünmedim ."
"Istemek demeyelim ama bir düzenim var."
Tony yemeye devam etti.
"Tony, yapma böyle. "
"Gitmen gerekmiyor. Evi boşalt tamamen buraya yerleş işte . Ne yapacaksın ki orada?"
"Burası size ait. Ben burada fazlayım Tony. Avengers kulesi. Avengerslara ait." Göz kırptı.
"Burası bana ait. Stark kulesiydi. Sonradan Avengers oldu Yani hala bana ait." Gülümsedi.
"Seninle baş etmek zor. Neyse ki mükemmel bir kahvaltı yaptım. Beni etkiledin. O halde kahveler de benden!' " birlikte masayı topladılar, Madison kahve yapmak için mutfağa geçti.
"Al bakalım."
Tony kahvesini elinden alarak bir içti .
"Bu şekersiz Mad,"
"Şekersiz içmiyor musun zaten? Tatlı seversin ama kahveyi şekersiz içersin. Ne ? Değişti mi?" Tony içten bir şekilde gülümsedi.
"Hayır, doğru hatırlıyorsun. " Madison gururla koltukta Tony'nin yanına oturdu.
Güzel bir sohbet ettiler.---
1 saat sonra Happy onu evine bıraktı. Dışarıdan sorunsuz görünüyordu evi. Kapıyı açarak içeriye girdi. Salona baktı eşyalar yenilenmişti.
"Bunlar harika!" Diye düşündü. Tony onun zevkini biliyordu.
Gülümsemeden edemedi. Sonra birşey oldu.
Madison yerin kaydığını hissetti. Yere baktı , yer değişiyordu. Kızıl bir toprak haline dönüyordu.
Görüntüler sürekli değişiyordu.
Heryer kızıldı ancak bomboştu korku ile ağlamaya başladı.
"Neler oluyor?" Ona cevap verecek kimse yoktu. Duvar dibine sindi iyice.
Sonra diğer görüntüler geldi. Tony'i gördü yerde eğilmişti. Yüzü yaralıydı ve gözünden yaş gelmişti.
Diğerlerini gördü Steve, Peter, Strange, Natasha , Clint ,Wanda ,Vision... Savaşıyorlardı. Arkasını döndü Thanos'u gördü. Ağlaması siddetlendi.
Thanos'un ona söyledikleri yankılandı bir kez daha.
"Tony..."
Tekrar Tony için ağladı elini uzattı, dokunmak istedi.
Tony birşeyler soyleyerek parmağını şıklattı. Toz bulutu sonrası Tony gitmişti.
Bu anları hatırlıyordu.
Kendini Tony'nin evinde buldu hemen sonrasında.
Karşısında Fury vardı onu dinliyordu. Kendini gördü. Ona bağırıyordu."Diğerleri dönüyor "
"Tony kayıp. "
"Ulaşamıyoruz."
"Ne yani? Tony' i bırakıp dönüyorlar mı?"Onu takip eden diğer senaryolar. Thanos'un onu hafızasını silmek zorunda bırakması ve daha niceleri. Bir bir zihnine geri döndü.
Madison başını tutarak bağırarak ağlamaya devam etti. Zihni ona acı çektirerek hatırlatıyordu. Ancak Madison buna pek dayanamadı. Bir süre sonra herşey yerine oturunca gözlerini kapattı.
Telefonu sürekli çalıyordu.12 cevapsız arama. Tony Stark
7 mesaj Tony StarkSaat 20: 00 olmuştu ve Madison hala yerde baygın yatıyordu.
"Baksana Bruce, kapısı açık."
"Bririleri girmiş olmasın?"
"Bunu burda bekleyek anlayamayız degil mi? Hadi girelim." Tony önden girdi oda karanlıktı. Madison'ın telefonu koltuğun üzerindeydi peki Madison neredeydi?
Ayağı birşeye takılınca yere baktı, Madison öylece yatıyordu.
"Mad!"
Onu kucaklayıp yatağa yatırdı. Salonda uyanmasını beklemeye başladılar.
Steve 2 gün sonra dönmüştü. Nerede olduğunu sormadılar onun ortadan kayboluşlarını Madisondan fazla önemseyen yoktu.Madison yüksek sesle ağlayarak uyanınca yanına ilk Steve koştu.
"Madison sakin ol, biz burdayız." Madison 'ın yüzüne baktı. Çok yorgun , çok üzgün ve çok sinirli görünüyordu.
"Ne oldu sana?"
"Dokunma bana! Çık odamdan!" Elini itti bağırmaya devam etti. Yataktan firlayarak salona yöneldi. Kapıda Tony'i görünce sakinleşti.
"Tony..." ona doğru yürüdü. Karşı karşıya gelince durdu.
"Madison iyi misin ne oluyor?"
Madison elini adamın yüzüne uzattı titriyordu.
Şiddetlendi ağlaması.
"Tony, sevgilim." Sıkıca boynuna sardı kollarını.
"Tanrım, Hayattasın. Döndün sonunda döndün!" Daha sıkı sardı onu.
Öpmeye başladı.
"Döndün, bana döndün..." her kelimesine hıçkırık karıştı.
Tony belini kavrayak ona sarıldı.
"Sonunda sen de döndün Mad. " Madison ona garip bir sekilde baktı.
"Seni çok özledim. Çok korktum. Dönmeyeceksin sandım." Sakallarıyla oynadı. Yüzünü öptü. Tony sadece memnun bir gülümseme ile karşılık veriyordu. O da arada Madison'ı öpüyordu.
" Seni nasıl yalnız bırakırlar! "
"Geçti Mad, ben burdayım. Hepsi geçti. "
Madison bir kez daha sevdiği adama baktı. Gözyaşları görüşünü engellemeye başlamıştı.
Diğerlerine baktı öfkeyle. Sonrasında yine uykuya bıraktı kendini.
"Hadi evimize dönelim artık. "
Yeniden Avengers kulesine gittiler.
Madison ait olduğu yere dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
《 Like a Star'k 》
Fanfiction《Read Me 3.000 Times.》 "Ya dönemezsem?" diye sordu esmer adam karşısında yaşlı gözlerle ona bakan esmer kadına. Esmer kadın bu soruyla afalladı, onun dönmeme ihtimalini hiç düşünmemişti. "Cevap ver Madison." kadının yüzünü okşadı. içten bir gülü...