---"Steve ile barışmışsın." Tony, Madison'ın yüzüne bakmadan konuştu.
"Bizi izlemişsin." Madison da aynı şekilde karşılık verdi.
Tony kadehini alarak karşısına oturdu.
" Barışmış olman güzel ancak sarılman gerekli değildi. "
"Anlık gelişen bir durumdu. Barışmak aklımda yoktu. "
"Nasıl ikna oldun?"
"Haksızlık ettiğimi farkettim. Neleri affetmişken Steve de bir bağışı hakediyor diye düşündüm. Ayrıca o benim arkadaşım, en iyi arkadaşım. "
"Vay canına... Savunmaya da başlamışız hemen. "
Madison ayağa kalktı ve Tony'nin yanına oturdu.
Elini elinin üzerine götürürken Tony gözlerini ondan ayırmadı.
"Bunu aşmamız gerekiyor artık. "
"Farkındaysan tepki vermiyorum , gayet sakinim. Ancak seni paylaşıyor olmak hoşuma gitmiyor." kaşlarını kaldırdı.
"Paylaşmak mı? Tony, o benim arkadaşım. Sen ise... sevdiğim , aşık olduğum adamsın. Beni paylastıgın falan yok. Lütfen bunlar sorun olmasın artık. "
"Haklısın . Söz veriyorum ; artık bunlar yüzünden seni üzmeyeceğim. " Madison şaşkınlıkla ona baktı.
"Stark beni şaşırtıyorsun. Itiraf etmeliyim ki bunu sevdim."
"Beni sevindirmek için sen de birşey yapabilirsin."
"Mesela?"
Tony yan bir gülümseme yaptı.
"Bir öpücük fena olmazdı. " Madison sesli bir şekilde gülerek ona doğru uzandı .---
"Tekrar geleceklerdir eminim."
"Aynı fikirdeyim. Bir arada olmalıyız. "Avangers ekibi Fury ile yine toplanmış olası düşmana karşı halkı koruma yolu arıyorlardı.
"Geçen sene geldiklerinde savunmasızdık. Ama içerde adamımız var artık."
"Bruce, aslında dışarıda oluyor. Yani bakarsak uzayda. Uzay dünya dışı , e o zaman dışarda. "
"Clint, ciddi misin? Bunu tartışacak mıyız?" Clint elmasından bir ısırık alarak bakışını kaçırdı.
"Thor nerede? O da katılacaktı."
Andıkları an Thor havalı bir şekilde salonda belirdi.
"Beni özlediniz mi?" Kollarını açtı. Kimse yanında Loki'nin gelmesini de beklemiyordu.
"Tabii ki kalkıp sana sarılmayacağız. Otur şuraya. "
"Hala kabasın Stark." Göz devirip bulduğu boş yere oturdu.
"Captain Marvel'in söylediğine göre savaş hazırlığı yapıyorlarmış. Biz de hazırlıklı olmalıyız. "
Bakışlardan rahatsız olan Loki
"Ne var!" Diyerek araya girdi.
"Senin ne işin var burada?"
"Sakin olun. O benim gözetimim altında,bizden yana."
"Sana defalarca ihanet ettiğini sayarsak pekte güven vermiyor."
"Bruce, sakinleş. Hulka dönüşüp evimi mahvetme." Tony Lokiye döndü.
"Pekela, madem yararın olacak, kal bakalım. "
Aralarında fikir yürütmeye devam ettiler. Hologram kullanarak görsel olarakta odaklanmaya çalıştılar.
"Tamam işte hepimiz buradayız. Sayımızda yeterli. Olumsuz bir durum yaşanmayacaktır. "
"Aa... katılmıyorum. "
Madison, Thor'un lafını keserek odaya girdi.
"Bence basit bakıyorsunuz. Evet hepiniz buradasınız. Sorun da bu! Nerden biliyorsunuz tek bir yere saldıracaklarını? Dünyayı yok etme amacında olan birileri neden sadece tek bir noktaya saldırsın? " hologram üzerinde göstermeye devam etti.
"Bakın, hepiniz bu noktadasınız. Peki ya onlar bu noktalara saldırırsa? Oralar savunmasız. Siz yetişene kadar da insanlar ölür. Bir diğer olay ise ayrı bölgelere dağılsanız da tek başınıza yeterli olmazsınız. Bu açılardan bakınca bana sorarsanız, bu pekte olumlu bir durum gibi değil. " ellerini iki yana açtı.
Tony onu hayranlıkla dinledi. Kesinlikle mantıklı konuşmuştu.
Tony değildi sadece onu hayranlıkla dinleyen kişi Loki de aynı şekilde bakıyordu.
"Ama sana sormadık. " Fury'nin derdi neydi bu kızla?
"Ama ben söylemek istedim. " atışmayı seviyordu Madison.
"Merhaba Leydi. Ben Asgard Prensi Loki. Thorun kardeşi. "
"Kendini prens sanıyor." Dedi alayla Natasha.
"Ve ayrıca üvey kardesi." Diye ekledi Steve.
Madison ilk defa duyduğu sesin sahibine döndü. Uzun boylu, uzun siyah saçlı, mavi-yeşil renge sahip güzel gözlü, beyaz tenli bir adam. Kabul etti , yakışıklıydı.
Güzel bir aksana sahipti.
Madison elini uzatarak karşılık verdi. Loki elinin üzerine öpücük bıraktı.
"Merhaba Loki. Ilk defa geliyorsun sanırım buraya?"
"Pek sayılmaz. " gülmeye başladılar.
"Ah,, Tabi ya hatırladım! Savaş çıkarmıştın birkaç yıl önce ! "
"Geçmişte kaldı. Bakın destek için buradayım. "
"Gözüm üzerinde ona göre. En ufak bir yanlışını görürsem, vay haline!" Dedi Madison kısık sesle. Loki yamuk bir gülüş yaptı. Madison'ı sevmişti.
Tony artık konuşmayı kesmeleri gerektiğine karar vermiş olacak ki araya girerek Madison'ı kendine çekti ve dudağından öptü. Bunu Loki'nin gözünün içine bakarak yaptı.
"Hadi hayatım sen çık, ben de gelirim birazdan yanına. "Iteleyerek salon kapısına yoneltti zorla.
"Bence fazla endişelenmeye gerek yok. Madison haklı evet ihtimal dahilinde. Ancak farkına varmamız gereken birşey var. Biz Thanos 'u yendik millet! Onu öldürdük. Hadi ama biz Avengers'ız. Bunlar bizim için nedir ki? Birkac uzaylı mı bizi korkutacak!" Diyerek ekibi gaza getirmeye çalışan Clint'ın gülüşünü Madison'ın cümleleri soldurdu.
Madison tam kapı önündeyken bu söze karşılık kayıtsız kalamadı.
Hatırladığı şeyi söylemek zorundaydı. Yüzünü onlara döndü. Tony meraklı gözlerle onu inceledi.
Önce Tony'e baktı ve dudağını ısırdı. Sonra diğerlerine baktı.
"Clint... Sanırım Avengers olarak ilk yenilginiz. Thanos, yaşıyor. " ve herhangi bir soruya fırsat vermeden salondan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
《 Like a Star'k 》
Fanfiction《Read Me 3.000 Times.》 "Ya dönemezsem?" diye sordu esmer adam karşısında yaşlı gözlerle ona bakan esmer kadına. Esmer kadın bu soruyla afalladı, onun dönmeme ihtimalini hiç düşünmemişti. "Cevap ver Madison." kadının yüzünü okşadı. içten bir gülü...