34

648 69 10
                                    


Güzel yorumlarıyla beni mutlu eden okuyucularıma hitaben..
Keyifli okumalar umarım beğenirsiniz.
❤❤❤

                                        ---

Salonda diğerleri ile oturmuş sohbete dalan Madison, zihninden uzaklaşmayı diliyordu sadece.
Aklından tek geçirebildiği Tony'i öldürmekti.
Tony 1 saat sonra geleceğim demiş ve gece eve gelmemişti.
Madison'ın son mesajına cevapta vermemişti. "Sorumsuz herif "diye düşündü.
Sinirden bacağını oynattığının farkında değildi.
"Tamam Madison gel beni döv!"
"Ha?"
Bruce ondaki gerginliği farketmiş ve ortamı yumuşatmaya çalışmıştı.
"Döv  diyorum beni. Ne bu gerginlik."
"Yok canım birşeyler düşünüyorum sadece."
"Kimi öldürdün kafanda?"
Wanda zihnine girmeye çalışıyordu. Ancak Madison bunu çok rahat engelleyebiliyordu.
"Zihnimi rahat bırak Wan. Baş ağrısı yapıyor. "
Wanda şaşkınca ona baktı. Zihnini yönettiği kimse bunu anlayamazdı, karşısındaki da bunu yapamıyorsa tabii. Gözlerini kısarak onu inceledi. Madison ondan bakışını kaçırdı.
"Bakma bana öyle! Başım ağrıyor. Sorman yeterli zihnime girme."
"Efendim , Bay Stark eve geldi."
Friday'ın sesi ile Madison ayağa fırladı. Herkes cevabı almıştı.
"Ah işte! Dahi , yakışıklı , milyoner, hayırsever iş adamı geldi. Ha birde zampara !"
Bu sefer bunu herkesin içinde yapmayacaktı.
Yeterince rezil oluyorlardı zaten
"Ne oldu Madison? Tony birşey mi yaptı?"
"Önemli birşey yok Steve. "
"Madison , ben gidip bay Stark'ı karşılayayım."
"Otur yerine çocuk!" Peter korku ile koltuğa yapıştı.
Madison sinirlendiğinde kontrolü kaybederdi . Gücünü kontrol etmek onun için çok zorlaşırdı.
Zihni bulanmaya ve herkesin sesini duymaya başladı. Hepsinin zihninden geçeni duymaktan nefret ediyordu.
Baş ağrıları hep bu yüzdendi

Tony ne halt yedi acaba?
Hadi ama yine mi kavga edecekler?
Madison bu adama nasıl katlanıyor?
Ben olsam onu boğardım.
Kesin olay çıkacak.
Zampara Tony, yakalandı galiba.
Madison yine affedecek.

Clintin düşüncesini duyunca ona döndü. Bir süre dikkatle baktı. Clint aynı şekilde ona baktı.
Madison ona doğru döndü.
"Yanılıyorsun Clint."
Bunu aşılamış olduğuna hayret etti. Hep affediyordu ama kimse asıl amacın onu korumak olduğunu bilmiyordu.
Kendine lanetler yağdırdı. O bir kadındı narin bir kalbi vardı . Asker degildi, savaş istemiyordu. Sadece sevgi istiyordu.
Neden hep ikinci plana atılan oydu?
Sinirli adımlarla salon kapısından çıktı.
Karşıdan gelen Tony'i gördü. Yüzünde aşık olduğu gülüşü.
Hayır o an hiçte  böyle hissetmedi. Siniri onu ele geçirmişti, bu iyi değildi. Odaklandığı şey şiddetti.
Zihni onu dinlemiyordu.
Okyanusun devasa bir boyuta ulaştığından haberi yoktu.
Salondakilerin çığlığı ile kendine geldi ve soluna baktı. Okyanusu gördü . Dev bir dalga evi yerle bir ederdi.
Derin nefes alarak yumruk yaptığı ellerini serbest bıraktı.
Tony'e bir kelime etmeden yanından geçip gitti.

Clint ise Madison' a takılı kalmıştı.
Onun zihnini okumuştu.
Madison aslında  kimdi?

《 Like a Star'k  》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin