"Tamam haklısın lanet adamın teki! Kesinlikle burnu sürtmeli. Hemen affet demiyorum çokta uzatma diyorum sadece."
Madison'ın el atmadığı bir arabuluculuk kalmıştı.
Clint'ın gözüne girmek fena olmazdı böylelikle evine döner onları rahat bırakırdı.
Eşi ile konuşmaya geldi. Çok sinirliydi ve anlattığı kadarı ile ona hakverdi.
"Ah Madison bir de tavırlarını görsen! Onu yere yatırıp pataklamak istedim."
"Bak bunu çoğu zaman Clint'e karşı biz de hissediyoruz. O ukala tavırları bizi delirtiyor. Seni çok iyi anlıyorum. Ama oku var,korkuyorum yani omzuna hafif vursam hemen eli oka gidiyor. "
"Madison , sen çok tatlı bir kızsın. Tony çok şanslı. "
"Sanırım Tony de böyle düşünüyor. Evlenmek istedi."
"Ciddi misin? Tony Stark evlenmek istedi ha! Inanılmaz. Gelişme var desene."
"Ama ben biraz daha zaman olduğuna inanıyorum. Ortalık iyice durulmalı. Thor da ortalarda yok hem."
"Thor öyle bir kardeşe sahipken işi zor. Loki çok tehlikeli."
"Bir iki sohbetimiz oldu ama bana pek tehlikeli gelmedi."
"Sen daha tehlikelisin. " Madison yudumladığı çayını püskürttü.
"Ha? Nasıl ? Neden ki?"
"Hey sakin ol! Sen ondan zekisin."
"Tabi ya. Ayy çay oldu burası hemen hallederim ben."
Clint'ın karısı gülümsedi. Madison Clint ile çok anlaşamasa da birbirlerini severlerdi Madison özellikle karısını ve çocuklarını severdi.
"Ee affedecek misin?"
"Evet."
"Hemen değil ama azcık sürünsün. " göz kırptı Madison ceketini alarak oradan ayrıldı.---
Message to
Tony Stark
Bugün oraya gelmeyeceğim bebeğim. Kendi evime geçiyorum.Madison suçluluk hissediyordu. Başlarda gerçekleri saklamak mantıklı gelse de şu sıralar içine sinmiyordu.
Bir gün Tony bunu öğrenecek ve onu bırakacak korkusu vardı içinde. Tony'e duyguları bu kadar yoğunken nasıl devam edecekti buna bilmiyordu.Message from
Tony Stark
Benimde işlerim uzadı biraz şirkette. Burdan çıkınca yanına geleceğim.Message to
Tony Stark
Seni seviyorum.Message to
Madison
Sorun mu var Mad?Message to
Tony Stark
Hayır içimden geldi. Senin için yapmayacağım şey yok Tony. Sanırım ağlamak istiyorum, erken gelmeye çalış.Sonrasında Tony cevap atmadı. Aradan 3 saat geçmişti. Madison uzandığı koltuktan kalkarak mutfağa ilerlerken kapı çalınması ile oraya yöneldi.
"Jarvis? Ah Tony. Iyiyim bebeğim gördüğün gibi Jarvisi göndermene gerek yoktu."
Madison başını sağa sola salladı.
Cevap alamayınca Jarvise yaklaştı. Ancak jarvis kıpırdamıyordu.
"Tony?"
"Bebeğim , mesajına dönemedim birazdan geliyorum."
Madison, Jarviste bir problem olabilir düşüncesi ile Tony'i aradı ancak Tony habersiz gibiydi.
"Jarviste problem var sanırım. Hareket etmiyor. "
"Jarvis mi? Anlamıyorum tatlım. "
"Jarvisi gönderdin ama kapıda öylece duruyor. "
"Madison hemen oradan ayrıl. Jarvisi ben göndermedim." Madison telaşla telefonu kapatarak camdan kendini atmaya çalıştığı sırada Jarvis ona doğru nişan almış ve ateşe hazırdı.
Jarvis arkasında durduğunda Madison tam olarak kendini atmış sayılmazdı. Pencereden sarkmıştı ancak yarısı hala içerdeydi.
"Jarvis dur! "
"Emir algılanmadı."
"Lanet olsun!" Madison son bir hamle yaparak çırpındı. Sıkıştığı yerden kurtulamadı. Jarvis ise arkasında ona nişan almış hazır bekliyordu ve ateşledi.
Büyük bir patlama ile Madison'un bulunduğu duvar kısmı toza dönüştü. Madison ise uzak bir köşeye savrulmuştu.
Madison baygın bir şekilde yerde yatarken evi yeniden talan ediliyordu.
"Ah... Başım.." eli ile başını ovalayarak uyanmaya çalıştı. Başı kanamıştı, kaşı yarılmıştı, ve dirseği de kanıyordu.
Canının acısı ile lanetler savurdu. Kendini toparlayamadan ayılmaya çalışırken Jarvis yeniden karşısına geldi.
"Lütfen Jarvis... Seni yoketmek istemiyorum. Sana kibarlık yaptığımı neden anlamıyorsun?"
"Komik kızsın Madison. Hep öyleydin. "
"Ha?"
Zırh kendini kapattığında açıldı ve içinden Rhoodey cıktı.
"Beni tanıdın mı?"
"Rhoodey! Sen ölmüştün?"
"Hayır, sen beni öyle sanıp orada bıraktın Madison. "
"Ben denedim seni kurtarmayı ama engel oldular. Fury beni oradan uzaklaştırdı biliyorsun."
"Isin aslı ile ilgilenmiyorum. Gördüğüm çok netti. Sen arkanı dönmüş gidiyordun. "
"Intikam almaya mı geldin hem de Jarvis ile?"
"Intikam , onu en iyi sen bilirsin. Ben arkadaşımı korumaya çalışıyorum. Tony benim dostum."
"Benim de sevgilim."
"Oo ilerlediniz demek o kadar! Tony'i kandırdın değil mi? Ona ne söyledin, senin gerçek kimliğini biliyor mu?"
"Rhodey , lütfen.. seninle savaşmak istemiyorum. Benim de dostumsun. "
"Hayır Mad, dostundum." ,
Madison'ı tutarak havaya kaldırdı ve karşı duvara fırlattı.
"Savaş benimle!" Madison , yerden kalkmaya çalışmadı bile.
Sadece onun yüzüne baktı ve güldü.
Rhodey ile yıllar önce bir savaşa girmişlerdi. Daha doğrusu Rhodey onu kurtarmak için gelmişti yardım etmek istemişti. Ancak düşman sayıca onlardan çok fazlaydı. Madison tüm güçlerini kullanmış,yine de yetmemişti.
Rhoodey bir enkazın altında kalmıştı son hatırladığı buydu Madison'ın. Madison onu kurtarmak istemişti istemesine ancak Fury onu zorla dışarı çıkarmıştı. Yakalanmasını istememişti.
Şimdi ise yıllar sonra dönmüş, intikam istiyordu.
"Savaş yok Rhoodey. Seninle savaşmam."
Rhoodey her cümlesinde iyice sinirleniyordu.
"Neden Jarvisi aldın, Tony'e ne diyeceksin?"
Sahi Tony nerde kalmıştı? Gelirse ona nasıl bir açıklama yapacaklardı.
"Herşeyi öğrenecek hakkındaki herşeyi. "
"Yalvarıyorum Rhoodey. Beni şuan öldür ama ona birşey anlatma. Ben onu gerçekten seviyorum. Tek amacım onu korumak. Başka bir niyetim olmadı. "
Rhoodey yeniden silahı ateşledi. Madison kaçmadı. Savrulmaya izin verdi. Bu sefer başka bir köşeye savrulurken nefesi daralıyordu.
Görüşü bulanıklaştı, ancak tanıdık bir yüz onu gülümsetmişti.
Tony göğsüne dokunarak Jarvisin onu sarmasını emretti.
Jarvisin parçaları Rhoodeyden ayrılırken Tony zırhıyla bütünleşti.
"Rhoodey!" Dostunu havada yakalayıp yere bıraktı.
"Sen... öldün sanıyordum! Tanrım..." ona sıkıca sarıldı.
"Ne yapıyorsun burda? Madison!" Gözü kanayan yaraları ile yerde yatan Madison'a kaydı.
Kızın yanına eğildi. Onu kucaklayıp kaldırdı.
"Rhoodey ne oldu burda? Sen neden benim zırhımla buradasın? Madison neden bu halde ? Tanrım delirmek üzereyim!" Bir Madison'a bir arkadaşına baktı.
Madison aralık gözleri ile sevdiği adama baktı.
"Tony..."
"Geldim bebeğim burdayım. Üzgünüm geciktim."
"Seni seviyorum. Her durumda. Bunu unutma."
"Bende seni seviyorum. Gözünü aç Madison!"
Madison çoktan gözlerini kapatmıştı.
"Herşeyi anlatacağım Tony. " dedi Rhoodey.
Önce Madison'a baktı sonra da dostuna.
"Önce üsse gidelim ve sonra da bana neler olduğunu anlat dostum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
《 Like a Star'k 》
Fanfiction《Read Me 3.000 Times.》 "Ya dönemezsem?" diye sordu esmer adam karşısında yaşlı gözlerle ona bakan esmer kadına. Esmer kadın bu soruyla afalladı, onun dönmeme ihtimalini hiç düşünmemişti. "Cevap ver Madison." kadının yüzünü okşadı. içten bir gülü...