6

1.9K 151 22
                                    

"HATIRLATMA Koyu ile yazılı olanlar geçmişe aittir."

---

"Tamam sevgilim sen nasıl istersen." Sahte bir gülümseme bıraktı Stark'a.
Yine Stark'a bir fikir sunmuş, Stark bunun mantıklı olmadığını söylemiş ve onu terslemişti. Bu durum Madison için gerçekten çekilemez bir hale dönüşüyordu.
"Sevgilim yerine Stark ya da Tony diyebilirsin."
" Ne zamandır 'sevgilim' diye hitap etmemden rahatsız oluyorsun?"
Madison Stark'a yaklaşarak gömleğinin yakasını düzeltti.
Stark kızın elini tuttu.
"Yapma Mad. Beni basitleştirme. "
"Içimden geleni söylüyorum Tony. Buda mı sorun artık!" Kız ellerini yakasından çekti ve arkasını dönerek uzaklaştı ondan.
"Sesini çok sık yükseltmeye başladın. Bana katlanmak zor olmaya başladı sanırım. "
Madison gözleri dolu dolu baktı ona canını çok acıtıyordu.
"Tony, beni artık sevmiyor musun?"
Yatağın ucuna oturdu. Tony ağır adımlarla kızın yanına ilerledi.
Sıkıntılı bir nefes verdi.
"Bunu sorduğuna inanamıyorum. Şüphe mi duyuyorsun?"
"Şüpheden fazlası Tony. " Tony yutkunarak elini sıktı.
"Madison, benden sıkılmadığını söyle. "
"Saçmalama Tony!" Adama dönerek yanağına bir öpücük bıraktı.
"Senden sıkılmam mümkün değil. Sadece değişik davranıyorsun , korkutuyor."
Ayağa kalktı. Aynanın karşısına geçti. Kendine baktı.
"Aslında haklısın bebeğim, sanırım değiştim. Ama Mad sana olan sevgimin değişmesi mümkün değil. Söylesene bana kim katlanır ki ! Katlanan birini bulmuşken kaybetmekte istemem etrafımda olman hoşuma gidiyor."
Tony gülümsedi ancak Mad sinirle yanına  koştu.
"Ne yani bu mu ? Sana katlandığım falan yok Stark. Seni sevdiğim için yanındayım. Yoksa çokta çekilir bir adam değilsin." Aniden dönerek parmağını kıza yöneltti. Bakışlarındaki ofke saklanamazdı.
"Öyle mi Madison Sunrise , o halde gitmek için hep bir bahanen olacak. Nedense bana da bunun için bahane arıyormuşsun gibi geliyor, güzelim."
Tony aylardır bu şekilde konuşuyordu. Madison'un canına tak etmişti artık. Gerçekten sadece sevdiği için ve anılarına olan saygısından gidemiyordu.
"Bana bunu yaptırmak istiyormuşsun gibi geliyor Stark!"
Madison sadece ona sinirliyken Stark derdi.
Tony adını ondan duymayı seviyordu. Ona ait herşeyi seviyordu. Kaybetmek asla istemediği  birşeydi eger bir gün Tony Stark çocuk sahibi olmak isterse bunu Madison ile isterdi.

---
"Hey Mad , nasıl oldun?"
"Daha iyiyim Oli, teşekkür ederim izin verdiğin için. "
Olivia gülümseyerek barın arkasına geçti. Dün en azından dinlenmişti Mad.. Bir de iyi yanı Bruce ile tanışmıştı.
" Madison, rica etsem ironman'a sen bakar mısın?"
Ironman'ı otobüsteyken görmüştü ve internette de gördüğü kadarıyla biliyordu.
"Peki." Diyerek yanına doğru ilerledi. Bu adamın bambaşka  bir karizması vardı.
"Hoşgeldiniz, ne alırsınız?" Yine kiyafeti ile uyumlu bir gözlük takmıştı, gözlüğü çıkararak bakışını Madison'a çevirdi.
Yine doluydu gözleri, yine aynı şekilde bakıyordu. Kahverengi bir göz , yaşla dolunca nasıl renk değiştirirdi ?
"Sorun yok değil mi?"
"Ah hayır uykusuzum." Tony aklından neden beni tanımıyor gibi davranıyor diye düşünmeden edemiyordu.
"Uyku probleminiz var sanırım?"
"Hayır sadece uykumu kaçıran şeyler var. Bu oyunu neden bırakmıyorsun?"
Kız anlamayarak baktı ona.
"Neyden bahsettiğinizi anlamıyorum Bay Stark."
Oliviadan gözüyle onay alarak sandalye çekti ve karşısına oturdu. Karşısındaki adam dikkatle onu izliyordu. Ellerine baktı ömür boyu tutmak istediği ellere. Kırışıklıklar vardı ellerinde. Hep böyle miydi o görmemiş olabilir miydi bilmiyordu.
Tony ona yeterince zaman ayırmıyor muydu gerçekten? Bu kızı hayatına neden dahil etmişti öyleyse?
"Bakın , daha önce de geldiğinizde masada soyismimin yazılı olduğu bir kağıt  bıraktınız. Beni tanıyorsunuz sanırım ama inanın ben hiçbirşey anlamıyorum. Eğer öyleyse benimde sizi tanımam  gerekmez miydi ?" Gülümsedi Tony onun akıcı konuşması ve aksanını hep sevmişti.

《 Like a Star'k  》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin