31

793 67 17
                                    

"Fury neden seni sevmiyor?"
"Ne diyorsun sen? Ayrıca ne işin var burada?"

Loki Madison'ın peşinden gitmiş onu odasındayken izlemişti.
Madison sinirden bir sağa bir sola dönüp duruyordu. Eşyaları dağıtıyor ve kendi kendine konuşuyordu.
Loki bunları izlerken gülümsemesine engel olamamıştı.
"Bir türlü yaranamama durumunun neler hissettirdiğini anlarım."
"Anlayışına ihtiyacım yok. "
"Bence iyi arkadaş olabiliriz."
"Arkadaş istediğimi sanmıyorum. Gider misin?"
Loki yine yan bir gülüş yaptı.
"Fury neden seni sevmiyor? Inan bana zihninden seni boğmak geçiyordu."
"Zihin mi okuyorsun?"
"Yarı tanrıyım." Kaşlarını kaldırdı.
"Tanrı mı? Hulk seni yerden yere vururken ne demişti? Ah evet! Çelimsiz Tanrı. "
"Avengers ile hoş bir tanışma olmadı kabul. Ancak tanıyınca beni çok sevdiler."
"Senin gibi zihin okumama gerek yok ama birşeyden eminim. Hepsi seni öldürmek istiyor. " gülümsedi.
"Katılıyorum Madison. Beni çekemiyorlar ve öldürmek istiyorlar."
Madison farkında olmadan sakinleşmişti. Dağıttığı odasını toplamaya başladı.
"Bir saniye dur. Uğraşma boşuna. "
Loki eli ile bir hareket yaparak odanın eski haline gelmesini sağladı.
"Büyü yeteneğin olması güzel. Kullandığın alanda güzel. Neden bu yeteneğini insanları öldürmek için kullanıyorsun?"
"Ne yani temizlik işleri için mi kullanayım?"
"Bir Tanrı için hoş bir hobi olabilirdi." Güldüler.
Loki arkasını dönerek oradan uzaklaşırken Madison seslendi.
"Teşekkür ederim... Loki." Loki göz kırparak ayrıldı.

---

"Senin için yapmış olmasına katlanamıyorsun. Seni korumayı seçmiş Tony. Neden öyle şeyler söyledin?"
"Git ve teselli et Rogers."
"Hep aynı olacaksın değil mi? Herşeye duyarlı olup Madison'a hep zalim olacaksın. Onun bu seçimi yaparken ne halde olduğunu düşündün mü peki hiç ona bağrışların arasında? "
"Kes sesini ! Sana fırsat işte. Onun yanında olman gerekmez mi neden hala buradasın?"
Steve cama yaklaştı.
"Iyi düşün derim Tony. O , gidiyor. "
Tony oturduğu koltuktan kalkıp cama yaklaştı. Madison sırt çantasını almış arabaya biniyordu. Hapyy ona kapıyı açmıştı.
Tony hemen Madison'ı aradı ancak Madison ekrana birkaç saniye baktıktan sonra telefonu kapattı. Tony bir kez daha aradığında telefon tamamen kapalıydı.

"Lanet olsun!"

---

"Nereye gidiyorsun Mad?"
"Evime tabii ki. Kendi evime."
"Bazen Tony'i pataklamak istiyorum. Bebek gibi. Bak sen onun sözlerine takılma, biliyorsun sinirle söylüyor. Seni seviyor tüm siniri bundan. Sana birşey olmasından korktuğu belli. Seni aradığı zamanlar çok kötüydü Madison. O zamanları hatırlamış olmalı."
"Happy, herşeyi nerden biliyorsun.?"
"Sesinizi duymayan yok ki. Ses tonunuz yüksek. " dikiz aynasından Madison'a gülümsedi.
"Ah desene rezil oluyoruz."
"Hayır öyle düşünme. Hala favori ciftimsiniz."
Güldüler tekrar.
"Happy , ben uzun bir süre evimde kalacağım. Acil birşey olursa bana haber ver. "
"Merak etme. Ama sende iletişimi koparma."
"Şüphen olmasın. "
Happy kapıyı açtı ve Madison arabadan indi.
"Ha bu arada! Eğer o eve bir kadın gelirse yapman gerekeni biliyorsun."
"Mad, bunu yaptırma lütfen. "
"Arkadaşız değil mi? O halde yapacaksın "
"Pekela. Kendine iyi bak." Sarıldılar ve Madison evine girdi.

---

"Telefonu kapalı efendim."
Tony bıkkın bir nefes verdi. Elinde yine kadehi okyanusu izlerken.
"Aferin Tony, yine kaybettin. Neden böyle davranıyorsun?"
Kendi kendine sordu ancak cevap vermedi. Emin olduğu şey onu sevdiğiydi.
Gerçeği öğrendiğinde korkmuştu. Thanos anlaşma yapılabilecek birisi değildi. Madison sevgisinden nasıl vazgeçerdi?
Tony bunun yerine ölmeyi tercih ederdi. Hem Madison hem dünya huzur içinde olurdu.
Hayır Madison huzur içinde olmazdı. Buna dayanamazdı. Kendince doğru olanı yapmıştı.
Tony genelde ilk seferinde kabullenmezdi, hep kırdıktan sonra gerçekle yüzleşebiliyordu.
Kaybettikten sonra.
Cam olan sehpası el çırparak ekrana dönüştü. Madison'a mesaj yazdı.

Message to
Madison
Eve gelmezsen Jarvisi gönderiyorum.

Madison eline kahvesini almış bir yandan televizyona bakarken kapattığı telefonuna uzandı.
Telefonu açtığında üst üste bildirimler gelmeye başladı.
Cevapsız aramalar, mesajlar.
Steve , Natasha , Bruce dahil bir sürü mesaj vardı. Tonyden de gelen mesajlar vardı.

Message from
Tony Stark

Üzgünüm.

Ama sen de bana en başında söylemeliydin.

Yorulmadım Madison.

Sensiz iyi hissetmiyorum.

Ee ne zaman evde olursun?

Ac şu telefonu.

Hulk'ı gönderip evine saldirtacağım.

Ciddiyim.

Sanırım kalbim sıkışıyor.

Ah hayır! Şişeyi devirdim.

Lutfen gel Happy başımı şişiriyor.

Ve sonuncusu

Eve gelmezsen Jarvisi gönderiyorum.

Son mesajına sesli bir şekilde güldü. Jarvisle korkutmaya çalışmıştı. Madison aslında robotlardan korkardı. Ona hep bir gün dünyayı istila edeceklermiş gibi gelirdi.

Message to
Tony Stark
Korkmadım.

Tony kadehini yeniden doldurdu. Gelen mesaj sesi ile gözlerini kapatarak geriye doğru yaslandı ve güldü. Madison'un ona hissettirdiklerine hayrandı.

Message to
Madison
Beni zorla uyutmana ihtiyacım var.

Message to
Tony Stark
Kendin uyuyabilecek yaştasın.

Message to
Madison
Bunu reddediyorum. Ufak bir çocuğum ben.

Message to
Tony Stark
Zampara ufak bir çocuk.

Message to
Madison
Zampara değilim artık. O halde geliyorsun?

Message to
Tony Stark
Hayır. Uyuyacağım iyi geceler ya da her ne yapıyorsan. Bye

Message to
Madison
Konuş benimle.

Madison telefonu sessize alarak kenara bıraktı. Tony biraz kıymet bilmeliydi. Güzellikle yola gelmiyorsa sürünmeliydi.
Kapı çalınması ile kapıya yöneldi.
Tahmin ettiği gibi Jarvis kapıdaydı.

"Rahat bırak beni. Robotunu kapımdan çek. "
"Bırakta içeri girsin , zararı olmaz. Yanında dursun."
"Oldu istersen birde yanımda yatsın ha?"
"Bu zevki ona bırakamam."
Tony zırhtan çıkarken Madison çığlık attı.
"Evime yalanla girdin! "
"Teknik olarak sen içeri aldın."
"Sen olduğunu bilsem almazdım. "
"Ama aldın. Jarvisi aldın. Onun kullanıcısı benim. Teknik olarak aldın Madison." Tony sevimli bir şekilde baktı.
"Giyinmeyi unutmuşsun Tony. "
"Bu tarzımı sevdiğini sanıyordum. "
Madison gözlerini kaçırdı.
"Hem uyku için uygun diye düşündüm. "
"Hayır Tony gelm-"
"Hayır hayır. Seni götürmek için değil , ben geldim. Seninle uyumak için. "
Madison ağzını açtı ama birşey demedi.
"Gelmiyorum dedin. Seninle uyumam demedin. " kaçamak bakışlar attı.
"Tony..."
"Lütfen reddetmeden önce düşün. Günlerdir sadece 7 saat uyku ile duruyorum. Friday biraz daha uyumazsam vücudumun artık beni dinlemeyecegini söylüyor. Yani uyumam lazım. Ve bunu yalnız yapamam."
"Önceden nasıl yapıyordun?"
"Uyumuyordum ki. " Madison ofladı. Yine yumuşuyordu .
"Tamam. Bunu alışkanlık haline getirmek yok ama. Sadece bugünlük sabah evine döneceksin. "
"Söz. "
Parmaklarını arkadan carpraz yaparak sözünü anında bozdu.
Tony Stark bir şekilde istediğini elde ediyordu.

Ya da öyle sanıyordu.

《 Like a Star'k  》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin