Medya:Bars
Kız Barsın dudaklarından ayrıldığında bende gözlerimi onlardan ayırmıştım. Bu gözler daha neler görecekti!
-Bu kim aşkım, diye bir ses duyduğumda kıza bakışlarımı çevirdim ve sesli bir şekilde "yok artık" demekten kendimi alamadım. Sinirle elimi Barsın elinden kopardıktan sonra beni böyle bir duruma düşürdüğü için ona içimden saydırmaya başladım.
Barsın "Kız arkadaşım" cevabından sonra ise içimden ikinci bir yok artık şoku geçmişti.
-Senin buraya çıkman yasak Tuğba.Bilmiyor musun?
-Tuğçe, diye kız düzeltme yaptığında ayağımı yere pat pat vurmaktan geri alamamıştım. Kızın bakışları birkaç saniye bana kaysada daha sonra tekrar Barsa bakmaya devam etti.
-Bilmiyor musun Tuğçe?
-Biliyorum. Yalnızca seni aramak için çıkmıştım.
-İyi. Gördüysen in aşağıya. Bizde gidiyorduk zaten, diyen Bars tekrar elimi tutmak için bir hamlede bulunduğunda kollarımı göğsümde buluşturdum. Kız bozulsa da belli etmemeye çalışırak yanımızdan ayrıldığında Bars önünde durduğumuz kapıyı açtı ve geçmem için bana yol verdi.
Odaya sinirle girdikten sonra gidip sandalyelerden birine oturdum. Karşıma oturan Bars'ın yüzündeki pişkin gülümseme ise iyice sinirimi bozuyordu.
-Niye sinirlendin ki bu kadar?
-Hayır anlamadığım ben o kadar senin manyaklığını çekip sana hemşirelik yapıyorum ama gelip seni öpen yoldan geçen kızın teki oluyor!
Dediklerimi kulaklarımla birlikte algıladığımda yüzüme basan sıcaklıkla gözlerimi yummuştum. Bugüne kadar sürekli rezil olmuştum ama bu kesinlikle en büyüğüydü. Bildiğin adama seni öpmek istiyorum demiştim ama öpmek istemiyordum!
-Tamam canım bundan sonra bir tek sen öpersin.
-Sus Bars. Ben görmek zorunda mıydım? Şimdi beynimde bunu anı olarak kaydeten yerden nasıl sileceğim bunu?
-Yenisini yaparsak silinir bence,diyerek sırıtan Bars'ın bacağına masanın altından tekme attım. Böyle bir şey beklemediği aşikar olan Bars inleyerek geri çekildiğinde bu sefer gülen taraf ben olmuştum.
-Hoşuna gittiyse bunun yenilerini ekleyelim Bars Bey. Ne dersin, dedikten sonra önüme gelen saçlarımı geri attım ve odanın içine bakmaya başladım. Bir masa, masanın bir yanında iki sandalye bir yanında da bir büyük sandalye vardı. Onun dışında bir tuvalet birde dolap vardı. Duvar boyunca olan alkol koleksiyonunu saymıyorum bile.
-Görmeye gelmiştik zaten. Kalkalım mı?
-Olur, diyerek Barsı onayladığımda odadan çıktık. Merdivenleri inip bardan da çıktığımızda Bars beni kolunun altına aldı. Çıkmaya çalışsamda izin vermeyince kolumu mecburen beline doladım.
-Yarın götüreyim mi seni bizim çocukların yanına?
-Olur, diye kısa bir yanıt verdikten sonra etraftaki konuşmaları dinlemeye başladım. Bize bakarak konuşurlarken bunu belli etmekten geri kalmıyorlardı. Bazı kızlarda kıskanç bakışlar görsemde bazılarının ise bu duruma şaşkın oldukları belliydi.
-Neden böyle bakıyorlar?
-Nehir dışında burada yanımda gezen tek kızsın çünkü,derken kulağıma eğilerek konuşması tüylerimi diken diken yapmıştı.
-Peki neden bana "Serçe" diyorlar?
-Adını bilip o şekilde hitap etmelerinden iyidir. Boşver.
-Kartalın Serçesi olmak pek hoşuma gitmedi ama.
-Alışırsın, dedikten sonra benden ayrılıp arabasına bindi. Bende yanına bindikten sonra yola koyulduk. Eve vardığımızda arabadan indim ve Bars kapıyı açtıktan sonra içeri girdim. Birlikte üst kata çıktığımızda tam odama girecektim ki Bars konuşmaya başladı.
-Bandajı yenilemeyecek misin?
-Seni öpen o kız yapsın!
-Anlaşıldı minik Serçenin daha siniri geçmemiş, diye gülerek odasına kaçan Barsın ardından havaya tekme savursamda sadece bunu yapmakla yetinmek zorunda kalmıştım. Odama girip üstümü değiştirdikten sonra bugün hiçbir şey yememiş olmanın verdiği açlıkla aşağı indim ve birkaç şey atıştırdım.
Barsta yememişti ama umrumda değildi(!) Odama tekrar çıktıktan sonra dişlerimi fırçaladım ve duşa girdim. Üstemdeki yorgunluğu sanki sadece böyle atabilirdim. Duştan çıkınca giyinip saçlarımı taradım ve daha sonra balkonuma oturmak için çıktım.
Denizi seyrederken Barsla bugün ne kadar iyi anlaştığımızı düşünmekten kendimi alamamıştım. Tamam çok iyi değildi ama en azından birkaç şey de olsa konuşmuştuk. Bu konuşmalar yalnızca onun beni sinir etmesiyle sonlansada bu böyle olmuştu. Üstelik ona dediğim o şey. Sanki onu öpmek istiyordum ben!
Ayağa kalkıp o gün barda karşılaştığım polisin numarasını pantolonumun cebinden aldım. Daha sonra tekrar balkona çıktım.
O polisin kardeşine olanlar canımı çok yaksada onlara bunu yapan kişi yan odamdaki adamdı ve ben şuan da bile ateşi çıkıp çıkmadığını merak ediyordum. Her şeye rağmen ona karşı olan merhametimi eksiltemiyordum. Numarayı cebime koyduktan sonra odamdan çıkıp Barsın kapısının önüne geldim.
Kapıyı tıklattıktan sonra Barsın "gel" diyen sesiyle içeri girdim. Bandajı değiştirmekle uğraşan onu gördüğümde yardım etmek için yatağa oturdum.
-Kendim hallediyordum.
-Kendi vicdanımı susturmak için geldim. Senin için değil,dedikten sonra Bandajı sarmaya başladım. İşim bitincede onu yatağa uzamasını sağladım. Elimi alnına koyduğumda ise tenime vuran sıcaklıkla kaşlarım çatılmıştı.
-Bars senin ateşin var,derken sesimin telaşlı çıkmasını engelleyememiştim. Yataktan kalkıp mutfağa indim ve derin bir kapa soğuk su doldurdum. Temiz bir bezde aldıktan sonra tekrar yukarı yanına çıktım. Kabı komidine koyduktan sonra bezi ıslattım ve sıkıp Barsın alnına koydum.
-Cidden ilgilenecek misin benimle?
-Evet.
-Neden?
-Bilmiyorum. Uyu hadi,dediğimde beni dinleyerek gözlerini kapadı. Yüzünü seyrederken neden yaptığımı sorgulamak istemiyordum. Alacağım cevaplardan korkuyordum.
Yaklaşık yarım saate ateşini düşürmeyi başardığımda Barsın alıp verdiği düzenli nefeslerden uyuduğunu anlayabilmiştim. Gözlerim sürekli olarak telefonuna kayarken gece boyu aklımı kurcalayan polisle birlikte yapmamam gereken bir şeyi yapmaya yeltendim.
Ayağa kalktım ve sessiz olmaya dikkat ederek Barsın telefonu aldım ve banyoya geçtim. Kapıdan en uzak bölgeye geçtikten sonra telefonu açtım ama karşılaştığım şifreyle beynimden vurulmuşa döndüm. Bunu nasıl düşünememiştim?
Şansımı deneyerek sırasıyla Kartal, Bars hatta egoist gibi görüneceğimi biliyorum ama Vera ismini bile denemiştim. Daha sonra ise aklıma gelen Serçe ismini denediğimde hiç ummasamda kilit açılmıştı.
Ufak bir sevinç gösterisi yaptıktan sonra cebime sıkıştırdığım kağıdı çıkardım ve numarayı tuşladım. Gece saat 1 i geçsede şansımı denemek adına arama tuşuna bastım.
Birkaç sefer çalmasının ardından birden açılınca heyecanla telefonu kulağıma yasladım.
-Buyurun?
-Ee şey ben Vera. Eğer kamp hakkında konuşmak istersen ara demiştiniz bu yüzden aradım. Size anlatacaklarım var!
Helloo!
Vera Hanım neler yapıyorsunuz öyle? Önce bir ne istediğinize karar verseydiniz!
Vote vermeyi unutmayın!
|Her cumartesi yeni bölüm günü |
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERİ KATİL
Teen FictionVera, o kampa sadece yazmaya başladığı hikayeyi bitirmek için gitmişti. Ama orada onun kadar masum düşünceleri olmayan eli silah tutan ve insan öldürmekten hiç çekinmeyen bir seri katilde vardı.Üstelik bu adam maskeli bir katildi! Peki bu seri kati...