25.Bölüm⚡Cengiz⚡

3.7K 148 53
                                    

Keyifli okumalar!
Medya:Vera

Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum. Çünkü sınır aşılmadıkça maalesef yeni bölüm gelmeyecek.

🌪

Otuzlu yaşlarında duran polisin sözünü kesen şey arkadan çıkan o tanıdık polisti. Metin komiserdi bu. Barsın kampta kardeşini öldürdüğü komiser...

-Arama yapıyoruz çünkü şikayet aldık.

Bars ifadesiz suratıyla Metine yanıt vermek için konuşmaya başladı.

-Ne şikayeti?

-Uyuşturucu ticareti yapıldığını dair bir ihbar. Arkadaşlar o yüzden arama yapıyor.

-Buyursunlar yapsınlar. Benim için bir sıkıntı yok.

Barsın sözü bittiğinde komiserin gözleri bana döndü. Bakışlarımı Barsa çıkarırken ilk defa ifadesiz yüzünde siniri görmüştüm.

-Vera Hanım? Ne zamandır görüşemiyorduk sizinle de?

-Lan ne diye görüşeceksin sen Verayla, diye Metinin üzerine yürüyen Bars'ın önüne hemen geçtim ve onu engelledim. Bu adama tahammül edemediğini biliyordum.

-Görüşmemizi gerektirecek bir vukaat yaşamadığımız için olabilir. Ayrıca az sonra da size yapılan ihbarın asılsız olduğunu öğreneceksiniz zaten.

-Hiç sanmıyorum. Sizde beni rahatsız eden bir şeyler var ve bunun ne olduğunu çok kısa bir zaman da bulacağım.

Dediklerini yanıtsız bırakırken gergin olan Barsın elini sıkıca tutmuştum. Kısa bir süre sonra polislerden birisi gelip herhangi bir uyuşturucu maddesine rastlamadıklarını belirtti.

Metin komiser"Şimdilik kurtulmuş olabilirsiniz ama daha sonra yeniden görüşeceğiz"diyerek ekibini de toplayıp bardan çıktı.

Diğer herkes dağılırken biz de locaya geçip oturduk. Ozan bir ileri bir geri yürürken konuşmaya başladı.

-Abi bizi hangi ibne asılsız yere ihbar etti? Koynumuzda yılan besliyoruz da haberimiz yok!

-Lan Bi sus! Kimsenin ihbar ettiği yok. Bu şerefsiz Metin midir nedir o kendi kendine gelin güvey olmuş. Çıkarıp bir izin belgesi bile göstermediler. Bari attığı taş camı kırsaydı. Saçma sapan şeyler için uğraştırıyorlar beni,diye sinirli bir şekilde konuşan Barsa kimse bir yanıt vermemişti.

Bir süre sessizce oturduktan ve ortalığın sakinleyip eski işleyişine döndüğüne emin olduktan sonra Barsla birlikte eve geçtik. Anladığım kadarıyla bu tarz polis baskınları sık sık oluyordu. Çünkü Bars aşırı sakindi. Ya da saklayacak bir şeyi olmadığını düşündüğü için de olabilirdi. Ama evet, uyuşturucu ticareti yapmasa bile çok daha pis işlerin içerisindeydi ve saklamak gereken çok şey vardı.

Ama bu alemde durumu polise ihbar edenlerin "ispiyoncu" diye anıldığını ve adına kapkara bir leke sürüldüğünü biliyordum. Bu yüzden kimse kimseyi ihbar etmezdi. Oradaki çalışanından, sokakta yaşayanına kadqr herkesin Barsa muhtaç olduğu aynı zamanda da saygı duyduğu belliydi. Onlardan da biri ihbar etmezdi. Bu yüzden rahattı belki de.

Barsla üstümüzü değiştikten sonra açık televizyonun karşısında uzanıyorduk. Ben onun göğsüne yaslıyken aslında aklımda uzun zamandır olan bir şeyi ona söylemek istiyordum. Eskiden ayda yıla bir de olsa annemi görüyordum. Ama aylardır görmemiştim. Arada telefonda konuştukça beni çok özlediğini söylüyordu. Ki bende onu çok özlemiştim. Ona sürpriz yapmak ve yanına gitmek istiyordum.

-Bars?

-Efendim güzelim?

-Senden bir şey söylemek istiyorum.

SERİ KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin