"Saçlarını kurut Mira. Hasta olursun."
"Tamam Melis. Tamam ama artık acele mi etsen?"
"Asıl sen artık kız gibi mi giyinsen? Bir etek, elbise falan ha?"
"Gayet de güzel oldum. Asıl sen kendine bak. Alt tarafı yemek yiycez."
"Nesi varmış benim kıyafetimin? Gayet de güzel."
"2 saat oldu hadi kızım ya." kapıyı tıklatan Berk ile aynaya son defa baktım. Botlarımı düzelttim.
"Melis kalk artık." kolundan tutup kaldırdım.
"Ay tamam ya." kapıyı açtım. Yusuf geldi ve kolunu uzattı. Melis elini kolundan geçirdi.
Niye bu kadar abartıyorsunuz anlamıyorum yani. Telefonumu arka cebime koydum. Oda kartını da ön cebime koyup kapıyı kapattım.
"Ee naber?"
"İyi sen?" göz ucuyla süzdüğümde siyah pantolon siyah tişört giymişti. Üzerine de kahverengi bir polar giymişti.
"İyi ben de. Hadi gidelim mi?" başımı sallayıp önden yürüdüm.
"Koç yarın antrenmanı birleştiricekmiş."
"Bana bir şey söylemedi. Ama eğer öyleyse iyi uyuyun derim." sandalyemi çektiğinde gülümsedim. Oturdum ve hırkamı çıkardım.
"Ben çok açım." herkes menülerine bakıyordu.
"Ben de felaket açım."
"Hadi ne yiyoruz?" kafamı kaldırıp hepsine tek tek baktım.
"Efendim sevdiğiniz biftekten getirttik. İsterseniz.."
"Evet evet isterim."
"Siz?" diyip diğerlerine baktı.
"Biz de ondan alalım." garson giderken ellerimi masanın üzerine koydum.
"Yarın nasıl uyancaz abi biz ya?" sitem eden Yusuf'a baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Varis Mafya
ChickLitBen kitap yazmıyorum, sadece böyle bir hayat yaşamak için evrene mesaj bırakıyoruğm 😉