Bölüm 22

89 4 43
                                    

Ben sana aşığım mı demişti o?

Ay vallaha dedi. Ne dicem ben?

Ne diyolar ki böyle olunca?

Ay sanırım kalp krizi geçiricem.

Nefes, nasıl şey ediyorduk?

"Ay dur ben çok gerildim."

"Ne?" gülerek söylediğinde gözlerimi belertip elimle ağzımı kapattım.

Dışımdan mı söyledim ben onu?

Allah da benim belamı böyle böyle vericek sanırım.

"Kızdın mı sen?" lan imdat. Her zaman bir bok olur. Nerdesiniz pis insancıklar?

"Yani şöyle" ben dikkatlice anlatmak için kendimi hazırlarken onun bu hareketlerime sırıtarak bakması beni güldürmüştü. Çünkü aptal gibi gözüküyordum.

"Kızmadım. Ama?" yüzü biraz düşmüştü.

"Yani ama değilde"

"Bak şimdi biri gelip ortama sıçmadan çabuk söyle." bu ara acayip saçma bir şekilde düşünmeden söylediğim cümlelere bir tane daha ekledim.

"Hoşuma gitti dicektim." bir anda söylediklerim beni bile şaşırtırken onu düşünemiyordum bile. Gözlerim kapalı derin derin nefes alıyordum.

"Oha şuna bak." kaşlarımı çatarak gözlerimi açmamla dudağımın üstündeki baskı ve yanaklarımdaki elleri karşılamıştı beni.

Öpüyor muydu bu beni?

Hadi 3-2-1 uyan.

Ay bayıldım galiba.

Belki de öldüm.

Lütfen bir şey olmuş olsun ve beni öpmüyor olsun.

Kendini bir santim uzaklaştırdıktan sonra alnını alnıma yasladı.

"Seni hala ilk günkü gibi seviyorum." gözlerinin güldüğünü on metreden gözükürdü.

Bir dakika ne? İlk gün mü?

Kendimi biraz geri çekip ona baktım. Tabi her zamanki gibi kaşlarım çatılmıştı.

"İlk gün?" sol kaşımı kaldırarak ona baktım.

"7 yaşımdan beri" ben mi gerizekalıyım?

"Neyden bahsediyorsun? Biz o zamandan beri tanışmıyoruz."

"Sen benim ilk ve son aşkımsın. Seni seviyorum Karahanlı." Berk. Berk Sayer.

Çocukluk aşkım mıydı cidden?

"Ben, ben yani ben şey, ben ben seni çok bekledim."

"Biliyorum güzelim. Ben de bu anı çok bekledim."

"Seni hep sevdim." bu sefer dudaklarımızı birleştiren bendim.

"İyi ki doğdun prenses." tekrar alınlarımızı birleştirince gülerek kulağına doğru yaklaştım.

"Bu en güzel doğum günüm." yanağından öpüp geri çekildim. Hafif yağmur atıştırmaya başladığında gülümsemem genişledi.

"Hasta olucaksın." ceketin omuzlarından kaldırarak başıma gelmesini engelledi.

"Bana bir şey olmaz. Sen hasta olucaksın kısa kolluyla."

"Asıl bana bir şey olmaz. Hem hadi çadıra geçelim." ayağa kalkıp bana elini uzattı. Ayağımın ağrısını boşverip ayağa kalktım.

Varis MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin