Varis Mafya

Bölüm 28

Bir şey söylemesini beklemeden ordan uzaklaştım.

Odama çıkıp üzerime eşofman ve spor büstiyeri giydim. Ayağıma genelde koşarken giydiğim ayakkabılardan gri olanları giydim. Hızlıca odadan çıkıp merdivenlerden indim.

"Oo kaptan" Cenk'e selam verip etrafa bakındım.

"Kolay gelsin sana." omuzunu sıvazlayıp koşu bandına ilerledim.

"Yarın buluşuyoruz di mi Mira?" anlamayarak ona baktım.

"Ne diyorsun ya? Ne buluşması?" artırarak koşmaya başladım.

"Dedim ya akşam sekiz civarı alırım seni."

"Cenk cidden vaktim yok."

"Hadi Mira ya."

"Bana adımla hitap etmenden hoşlanmıyorum. Kaptan desen kafi." kulaklıklarımı takıp müziğin sesini arttırdım. Gözümden akan yaşı elimin tersiyle sildim.

"Mira?" kolumu dürten kişiyle koşu bandını yavaşlatıp kulaklığımın tekini çıkardım.

"İyi misin sen? Abartısız iki saattir aralıksız koşuyorsun ve temposu da yüksek."

"İyiyim ben." tekrar banda çıkıp tuşa basıcağım zamanda elimi tuttu.

"Sen emin misin?"

"Cenk iyiyim dedim ya."

"Peki tamam." ellerini kaldırıp uzaklaşırken gözlerimi devirip boynumdaki havluyla terimi sildim. Banttan inip kum torbasının yanına gittim. Eşyalarımı kenara fırlattıktan sonra kenardaki eldivenlerimi yavaşça ellerime sardım.

"Oo kuzen" umursamadan daha sert vurmaya başladım.

"Güzelim naptın, neden gelmediniz?"

"Konuşmak istemiyorum."

"Neden öfkelisin?"

"Öfkeli değilim, dikkatimi dağıtıyorsun."

"Kuzen konuşalım hadi gel." kum torbasını durdurmak için hamle yaptı.

"İstemiyorum dedim." kum torbasını durdurunca az daha yüzüne yumruk atıcaktım.

"Napıyorsun ya sen!" bağırmamla şaşırarak kaşlarını kaldırdı.

"Neden sinirlisin?"

"Arda konuşmak istemediğimi söyledim. İzin verirsen terim soğumadan idmanımı yapıcam."

"İzin vermicem. Bana derdini anlat. Beraber çözelim."

"Ya neden benim derdim oluyor? Herkes bir derdim olduğunu söylüyor, neymiş ya benim derdim? Cidden soruyorum söyleyin de ben de biliyim yani."

"Kuzen abartıyorsun. Sadece basit bir soru sordum ve yardım etmek istedim."

"İstemiyorum abi. Etmeyin ya bana yardım. Etmeyin, beni bir salın ya. Herkes tutturmuş bir derdin mi var diye. Yok anasını yok. Bu mükemmel hayatımın içinde hiçbir derdim yok. Tamam mı?" telefonumu alıp çıktım ordan.

"Artık ben içmiyorum gözümden de düşmüyorsun.." beste bittiğinde elimdeki birayı da alıp kenardaki çöpün içine attım.

Odanın önüne geldiğimde ağlamayı kesip kapıyı çaldım. Suratıma bakılmadan açılan kapıdan içeri girdim. Duvardan tutunarak odama giderken başım dönünce durdum.

"İyi misin?" soğuk sesi iç çekişlerimi çoğaltmıştı ama yüzüne bakmadan odama girdim.

"Mira iyi gözükmüyorsun." kolumu tutacağı sırada çektim. Ama inatla tuttu ve yavaşça yatağa oturmama yardım etti.