Bölüm 19

102 3 25
                                    

"Efendim çay getirdim." kapı açılınca kapıya baktım.

"Gel Melih gel." o masaya çayı bıraktıktan sonra boş bardağı ve soğumuş çayı alıp gitti.

☕☕☕

"Denize mi girsek ya?" Arda'yla karşılıklı kahvaltı ediyorduk. Uzun zamandır yapmamamıştık.

"Tamam bana uyar." çatal bıçağı tabağımın kenarına koyup vişne suyuna uzandım.

"Senin koluna noldu?" ağzımdaki salatalığı yuttuktan sonra ona baktım.

"Ufak bir kaza." zeytin çekirdeğini tabağın kenarına attım.

"Sen dikkatlisindir neyin kazası?"

"Berk bir şey söylemek için kolumu tuttu. Benimde kolumda çakı vardı. Öyle yani." arkama yaslanıp şişen karnımı ovuşturdum.

"Anladım."

"Doy artık da kalkalım. Denize gidelim."

"Tamam dur son sucuğu da yiyim." tam o sırada ortamızdan bir çatal son sucuğu aldı.

"Ya be-" derken Ilgın'a baktık.

"Son sucuk her zaman en lezzetlisidir." sandalyeye oturduktan sonra ağzı açık kalan Arda'ya baktı.

"Biraz daha açık kalırsa sinek yicek." gülüp Ilgın'a baktım.

"Denize giricez gelsene sen de."

"Olur gelirim. Ne zaman?"

"Şimdi."

"Ha ben gidip hazırlanayım sahil kapısında buluşuruz."

"Tamam." o ayağa kalkarken Arda'ya bakıp gülmeye devam ettim.

"Kuzen o benim son sucuğumu mu yedi?"

Arda'nın aşık olduğuna iddiaya bile girebilirim. Son sucuk onun en kutsal şeyidir. Her sucuklu yumurta piştiğinde ben kavgaya bile girmem o derece. Bu da kurallarımız arasındaydı.

"Hadi gel gülüm." kolundan tutup kaldırdım. O asansöre binerken merdivenlerden çıktım.

Odanın önüne gelince derin derin nefes aldım. Kapıyı çaldım. Melis açtığında sinirle ona baktım.

"Sana neler anlatıcam var ya." beni omuzumdan çekerek kendi odamıza götürdü.

"Biz artık sevgiliyiz." boynuma atlayınca gülerek ben de ona sarıldım. Hem zıplayıp hem de dönüyorduk.

"Sevindim senin adına."

"Ee siz ne zaman geldiniz?"

"Sabah geldiğimizde sarmaş dolaş yattığın için Berk'in odasında uyumak zorunda kaldım."

"NE? Beraber mi uyudunuz?" cırlamasıyla kulağımı kapattım.

"Hayır gerizekalı. O koltukta uyudu."

"Vay harbi çocukmuş." gülerek yatağa oturdum.

"Akşam sahilde yaz partisi varmış. Hepimiz gidicez. Sence ne giyiyim?"

"Melis akşama çok var." çekmeceden turuncu bikini takımımı alıp banyoya gittim. Tişörtü çıkarıcakken onun tişörtü olduğu aklıma geldi. Gülümseyip tişörtü çıkardım ve düzgünce kenara koydum. Hızlıca bikinimi giydikten sonra dolaptan şortumu ve rastgele bir yarım tişörtü alıp üzerime giydim. Sandaletlerimi giydim.

"Kimle gidiyorsun?"

"Ilgın, ben, Arda. Gel istersen."

"Yok ya ben gelmiycem Yusuf kahvaltı yapalım dedi." başımı sallayıp kenardan deniz çantasını aldım.

Varis MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin