Fasulyenin faydalarında kalmıştık. Alışveriş kısmına geldik. Tabi yemek yerken Arda Bey'İn sevgilisi ile tanıştık biraz. Biraz sevmiştim ama kuzenimi paylaşmayı sevmiyorum. Neyse ya en azından şarışın taş gibi kız ,hem iyi biri gibi de ama ben Mira olduğum kadar da kötü görümceyim. O kadar büyüttüm, besledim azıcık sürünsün di mi? Kendi kendime gülmeye başlayınca bu salaklar bana bakmaya başladı.
"Hayırdır abicim? Ne mal mal gülüyon?" Canım kuzenim ve aptal şakaları.
"Gülemez miyim sanane ya" sırıtmaya devam ederken güldüm. İlk önce erkeklerin alışverişini yapıcaktık. Yemekteyken öyle konuştuk.
Mağazaya girip erkek reyonuna gittik. Deneme kabininin önündeki gri koltuklarda yerimizi aldık. Aleyna, ben ve Melis şeklinde oturuyorduk. Bu mallar gittiler bir şeyler aldılar denemeye başladılar. Bismillah çektim. İnşallah çabuk biter.
Öhöm başlıyoruz ve ilk olarak kabinden Yusuf kankim çıktı. Renkli bir gömlek ve buz mavisi renklerinde kapri giymişti. Göz kırpıp okey işareti yaptım. Melis salak salak çocuğa bakınca cimcikledim. Kendine geldi.
"Yakıştı bence, çok güzel oldu yani." kahkaha atmamak için zor duruyordum. Off bu kız harbi salak hee. Yusuf gittikten sonra Arda çıktı kabinden. O da Yusuf'un kombininin bi tık daha koyusunu giymişti.
"Yakıştı hee." Benden sonra Aleyna konuştu.
"Çok yakıştı aşkım." gözlerimi devirdim. Melis mükemmel işareti yaptı. Arda da içeri gitti.
"Berk alt tarafı bir gömlek, bir kapri giycen ne şey ettin bee." geriye yaslanıp bacağımı sallamaya başladım.
"Tamam be kızım alt tarafı 10 dakika bekledin."
"Hadi çok konuşma da çık artık." krem rengi lakos ve aynı tonda pantolon giymişti. Baya yakışmıştı.
"Olmuş." dedikten sonra telefonu elime aldım.
"Oğlum olmakla kalmamış yıkılıyo kardeşim." Melis'in dediğine göz devirdim. Berk aldığı cevaplardan memnun bir şekilde gülerek içeri girdi.
Bir Saat Sonra
Kasaya gidip aldıklarını öderlerken kapıda bekledik yine üçümüz.
"Ee yenge biz kampa gidince ne yapacaksın? Sıkılmazsın umarım."
"Miracım ben sizin klüpte voleybol oynuyorum. Hocayla konuştum. Genel olarak yapılan bir kamp olduğu için bütün klüp olarak gidilicekmiş. Merak etme tatlım ben de gelicem." Miracım ve tatlım ha. Tam kalkıp vurucaktım ki Melis kolumu tuttu. Sahte bir tebessümle başımı salladım. Çocuklarda gelince işin zor kısmına geçiyoruz. Bizim alışverişimiz.
Her zaman alışveriş yaptığımız mağazalardan birine girdik. Bu sefer yer değiştirmiş, onlar oturmuş ve telefona bakıyordu.
Mağaza da turlayıp 3 tane aynı tip şort aldım. Birini denesem yeterdi. 2 crop ve bir etek beğendim. Elimdekileri alıp kabine gittim. Ya oğlum eteğin üzerine uygun bir şey almamışım ki. Kabinden kafamı çıkarttım.
"Bana beyaz bir crop veya tişört getirsenize."
"Tamam" Arda'nın sesiyle tebessüm edip şortu denedim. Güzel olmuştu ya işte. Kapı tıklanınca açtım. Berk elindeki askıyı uzattı. Garipserce ona baktım. O sırada aşkla baktığım siyah içi mini dışı tül ve kenarında yırtmacı olan eteği giydim. Getirdiği crop cidden mükemmel ötesiydi. Kollarını omuzlarıma indirip düzgünce düzelttim. Zevkli çocukmuş ha. Çok güzel olmuştum.
"Nasıl olmuşum?" diyip arkada oturan üç tane ayıcığa döndüm.
"Üff kimin kankası be yıkılıyo." Yusuf'a bakıp gülümsedim ve referans yaptım. Güldük hep beraber. Arda 'ya baktım. Eliyle mükemmel işareti yaptı. Berk'e baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Varis Mafya
ChickLitBen kitap yazmıyorum, sadece böyle bir hayat yaşamak için evrene mesaj bırakıyoruğm 😉