Nisa'dan
sevdiğim adamdan beklediğim soru gelmişti. gerçekten ailem olmasını istediğim adam... ben teklifi kabul ettikten sonra Cemal Can yüzüğü parmağıma takmıştı. ardından kucağında beni çevirip dudaklarıma yapıştı. fakat tam o sırada bir alkış sesi geldi. yanıma baktığımda bize doğru yaklaşan 3 kişi gördüm. berkan, lale, barış. tam yanımıza geldiklerinde sarıldık. sonra cemal can'ın bütün bu planlarını öğrendim. 24 saatten kısa bir sürede bu kadar çok şeyi yaptığı için tekrar aşık oldum ona. bana baktığında gözleri parlıyordu. bende ona bakarken benimkiler. akşam 3'e kadar orda oturduk. sonra eve gittik.
umut silindi.
nisa: hadi uyu artık sen de çok yoruldun bütün gün benim için uğraşmışsın
can: sen uyumadan uyumam
tebessüm edip daha da sokuldu bana...
1 AY SONRA; DÜĞÜN GÜNÜ
Nisa'dan
yaz düğünü olmasını istediğimiz için 1 sene beklemek yerine 1 ay bekledik. bir an önce bir aile kurmak istiyorduk ikimiz de. aslında ilk başta daha 22 yaşında olduğumdan pek istememiştim ama daha detaylı düşününce hayatımın daha fazla sensini daha kalabalık geçircektim. düğünümüz cemal can'ın bana evlilik teklifi ettiği gökçe ada sahilinde oluyordu. elbisemin üstü ince askılıydı. göbek deliğimin biraz üstünden etek başlıyordu. etek yumuşacık ve çok salaştı. (sahil düğünü gelinliğe diye girin o tür elbiseler). aycan ve evrim ile aramızdaki sorunları çözmüştük. düğünde hep tanıdıklar vardı yani. ayağıma beyaz topuklu ayakkabı, beyaz takılar ve eteğimin 1 karış üstüne gelen bir duvağım vardı. saçım açıktı ama dalgalıydı. çok sade bir makyajla düğün kıyafetimi tamamladım.
lale: ayyy niso aşırı güzel oldun
aycan: gerçekten nisa yaa
nisa: çok teşekkür ederiiiimmm
kapıyı biri çaldı.
can: müstakbel karımı görebilir miyim lütfen?
evrim: cemo kafayı mı yedin acaba?
can: neden be?
evrim: düğünden önce gelini görmek uğursuzluk getirir
lale: ay yemedik müstakbel karını cemo
aycan: Cemal Can seni kendi damat odana alalım istersen
can: güzelim beni savunmak ister misin
nisa: bana ölümcül bakışlar atıyorlar kusura bakma aşkım
kapı bir daha çaldı.
aycan: aaa ama yeter cemo
kapıyı açtığında kapıda annem ve babam vardı. annem ve babam dahil herkes gülmeye başladı.
aycan: ay çok özür dilerim ben Cemal Can bastı yine sandım buyrun
bekir amca: hiç sorun değil kızım
evrim: çıkalım biz
lale: aynen... cemoyu tutalımda dalmasın
kızlar çıktı. annem bir elimi, babam diğer elimi tuttu.
jana teyze: çok güzel olmuşsun
bekir amca: benim minik prensesim büyüdü de evleniyor mu şimdi?
ikisi de ağlamaya başlamıştı. ağlamamak için yukarı baktım.
nisa: yaaa ağlamayın bende ağlicam yoksa gidecek bütün makyajım
jana teyze: tamam, tamam hadi toparlanıyoruz... ben çıkıyorum babanla artık siz de gelin
bekir amca: tamamdır
babamın koluna girdim. Cemal Can dahil herkes hazırken babam beni nikahın kılıncağı yere doğru götürmeye başladı. benim şahidim lale, cemal canın ise berkandı. nikah ayakta cam bir kürsüde yapılıyordu. cemal beni görünce gözleri doldu. o da çok yakışıklıydı. bembeyaz smokin üstüne siyah papyon. sonunda babam beni cemale teslim etmişti. cemal benim elimi tutup kürsüdeki yerimize götürdü.
can: çok güzelsin
nisa: sende çok yakışıklısın
nikah memuru konuşmaya başladı. heycandan hiç dinlemeyemedim fakat en sonunda şurda dikkat kesildim.
memur: sayın Nisa Bölükbaşı, hastalıkta sağlıkta, iyi günde kötü günde sayın Cemal Can Canseven'i eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?
nisa: EVET, SONSUZA KADAR
bir alkış tufanı yükseldi. Cemal Can da bana gülümseyip elimi tutmuştu. hiçbir kaza olmadan şu imzalar atılsın diye can atıyordum.
memur: sayın Cemal Can Canseven, hastalıkta sağlıkta, iyi günde kötü günde sayın Nisa Bölükbaşı'nı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?
can: SONSUZA KADAR EVET
bir kez daha herkes alkışladı.
memur: sevgili şahitler, sizde şahitlik ediyor musunuz?
lale&berkan: EVET!
memur: buyrun o zaman defteri imzalayalım
herkes defteri imzalayınca derin bir nefes aldık.
memur: bende belediyenin bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak öncelikle geline aile cüzdanını veriyorum ve sizi karı koca ilan ediyorum... buyrun gelini öpebilirsiniz...
Cemal Can yanaklarımdan tuttu, bende onun dirseklerinden ve dudaklarıma yapıştı. dudaklarımız ayrıldığında artık utançtan yüzüm kırmızıyı geçmişti. aile cüzdanını kaldırabildiğim kadar yukarı kaldırdım. herkes daha fazla alkışlamaya başladı. en ön sırada ailelerimiz duruyordu ve hepsi birbirine sarılıp ağlıyordu.
Cemal Can'dan
hayatımın en mutlu günüydü. ilk dansımıza çıkmıştık. şimdi nisa çiçeğini atıcaktı.
berkan: lalem sende gitsene çiçeği tutmaya
lale: ya gerek yok gerçekten
nisa: ya laleeee gel en önde durcaksın
nisaya göz kırptım o da bana öpücük attı.
can: niso bi gelsene
nisa: efendim aşkım
can: napman gerektiğini biliyosun dimi?
nisa: evet evet, en ön en ortada durduğunu kontrol edip tam ona hiza alcam
berkan: aferin babako hadi herşey sana bağlı
nisa elinde beyaz buketiyle gitti ve herkes geri saydıktan sonra tam lalenin kucağına attı. lale daha görmeden berkan hemen arkasına geçip yüzük kutusunu açmıştı bile diz çöküp.
nisa hemen lalenin yanına gitti ve kucağına arkasına dönmesini söyledi. bende nisanın yanına gidip elini tuttum. lale arkasını dönüp berkanı görünce gözyaşlarını tutamadı.
berkan: günışığım, gecemi aydınlatan yıldızım, bitanem... benimle sonsuza kadar yaşamaya evet der misin?
herkes bir anda 'evet' diye tezahürat etmeye başladı. lale ağlamaktan konuşamıyordu. kafasıyla evet işareti yapınca berkan hemen ayağı kalkıp lalenin parmağına yüzünü taktı. gözyaşlarını sildi ve sarıldılar.
////
birkaç bölüm daha böyle olayları hızlı hızlı geçicem sonra çok güzel konulara değinicem. inşallah okurken keyif alıyorsunuzdur... takipte kalın iyi okumalar<3
![](https://img.wattpad.com/cover/234554862-288-k748044.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Olalım-Cemnis
Romantizmsurvivor yarışması bitti, peki ya birbirlerine gizli olarak duyguları olan 2 yarışmacı buluşursa?