46

423 29 1
                                        


Nisa'dan

nisa: tamam git

belimden tutup beni kendine cekti. 

can: gitmicem

nisa: nasıl?

can: gitmicem... teklifi geri çevircem

sessiz kaldım.

can: haklısın; oğlumun en önemli zamanlarını, lunanın da en eğlenceli zamanlarını kaçırmak istemiyorum... en önemlisi senden ayrı kalmak istemiyorum

nisa: ama çok istiyordun

can: ben kendi işime geri dönmeyi çok istiyorum, bu teklifi değil... yazın çeşme, bodrum dj'liğe başlarım

nisa: emin misin?

can: evet

sarıldım.

nisa: emin misin?

can: niso evet dedim ya... hani 5 saniye önce falan

ayrıldım ve dudağından uzunca öptüm.

nisa: eğer istiyorsan...

can: hayır istemiyorum

luna: babaa!

can: kıskandın mı kızım sen

cemal lunanın yanına gidip yanağını öptü. çocukların yemek işi bittikten sonra dışarı çıkmak üzere hazırlandık. 1 hafta sonra yılbaşı olduğu için hediyeleri almamız gerekiyordu. (farkındaysanız 2 bölüm önce de yılbaşı yaptım) arabaya binip alışveriş merkezine vardığımızda ben denizin anakucağını, cemalde lunanın pusetini sürüyordu. hediyelerimizi aldıktan sonra eve geri döndük. 

YILBAŞI GÜNÜ 

Cemal Can'dan

lunaya Noel baba kıyafetinin elbisesini ve kırmızı ayakkabılarını, denize de Noel baba kıyafetini giydirdikten sonra evden çıktık. ben siyah gömlek, siyah pantolon giymiştim; nisa da beyaz uzun bir elbise giymişti. lalelere geldiğimizde luna ve mia kendince takılırken denizde kucaktan kucağa geziyordu. 

lale: size söylemek istediğimiz bişey var

can: hamile misin yoksa?

berkan: hayır, biz sizin gibi aceleci değiliz

herkes güldü. 

lale: niso... 

nisa daha dikkatli dinlemeye başladı.

lale: sizin yan evin üstündeki 'satılık' yazısının kalktığını fark ettin mi?

nisa: evet...

bir anda gözleri açıldı.

nisa: aldınız mı?

berkan: EVET BABALATTEM ALDIK!

can: yes beee!!

birbirimizi kutladık. ardından birlikte 10'dan geriye saymaya başladık.

herkes: 10-9-8-7-6-5-4-3-2-1...0

herkes birbirini kutladıktan sonra evimize gittik. nisa bebeklerin işlerini halledip onları yatağına yatırdıktan sonra üstünü değişip yanıma yattı. (ya amma boş yaptım of) kısa süre konuştuktan sonra ikimiz de uyumuşuz.

8 AY SONRA

Cemal Can'dan

artık deniz nerdeyse 1,5 yaşındaydı, luna ise 3 olmak üzereydi. hayatımızdaki herşey şu 8 ayda güzel geçmişti.

nisa: cemo konuşmalıyız

can: hayır kabul etmiyorum

nisa: ne?

can: boşanmak isticeksen kabul etmiyorum

nisa: şapşal neden boşanmak istiyim? 

güldü. ardından koltuğa oturdu. neler olduğunu merak ettiğim için bende yanına oturdum. 

nisa: çekyaya gitmem gerek

can: tamam; gidelim

nisa: öyle değil, tek

can: tamam... kaç günlüğüne? bilet alıyım... çocuklarda bir bende bir annemler-

sözümü kesti.

nisa: 5 ay

can: nasıl?

nisa: sizi sürüklemek istemiyorum ve çok iyi bir iş teklifi aldım

can: tamam... 5 aysa neden tek gitmek istiyorsun?

sakin kalmaya çalışıyordum.

nisa: çok iyi bir iş teklifi aldım... çocuklarla birlikte gitmem gerek am-

can: çocuklarla? 

nisa: evet çocuklarla... ama sık sık türkiyeye gelicem...

can: anlamıyorum... sorun bende mi? hem çocukları alıyorsun hemde sırf kendin ve çocuklar için zorluk olmasın diye benim 3 ay sürcek turneden vazgeçmemi istemiştin

nisa: bak özür dilerim hayatına karışmamalıydım 

can: tabiki de karışıcaksın karımsın ve çocuklarımın annesisin

nisa: bak özür dilerim hayatına bir anda böyle bir değişiklik yaptığım için ama

tekrar sözünü kestim.

can: tamam git... problem değil; yalnız konuşmanın başında benden boşanmak istemiceğini söylemiştin... ne farkı var bu konuşmanın? sonu boşanmaya gitti zaten

nisa: hayır boşanmak istemiyorum... sadece 5 aylık bir ara ama eğer bu 5 ay içinde kendine başka hayat kurmak istersen...

cümlenin sonunu getirememişti ve gözleri dolmuştu. ondan başka biriyle olmam ikimiz için bile hayalden kötüydü.

can: saçmala senden başkasıyla olamam... ne zaman gidiyorsun?

nisa: yarın

can: tamam ben senin biletini alıyım

biletini alıp nisaya gönderdim. ardından bebeklerle vedalaşmak için bahçeye ikisini de çıkarırken sehpadaki yüzümü gördüm. gözlerim tekrar doldu. olduğum yerde sakinleştikten sonra bebekleri bahçedeki çitlerine koydum. 

luna: babacım...

luna gelip boynuma sarıldı. 5 ay boyunca hem onları hem de nisayı görememe düşüncesinden kendimi yiyip bitiriyordum. resmen ayrılmıştık. 

deniz: baba... bak

deniz elindeki oyuncağı gösterdi. kıvırcık sarı saçlarını karıştırdıktan sonra yanağını öptüm. denizin saçları nisanın saç rengini almıştı, onun dışında tamamen bana benziyordu. 

Nisa'dan

bavulları hazırladıktan sonra duşa girdim ve kendi kendime konuşmaya başladım.

nisa: keşke kabul etmeseydim; bütün hayatımız mahvoldu!

ağlamaktan zar zor nefes alabiliyordum.

duştan çıkınca üstümü değişip bahçeye çıktım. Cemal Can çocuklarla oynuyordu. beni görünce ikisini de kucağına alıp yanıma geldi ve bebekleri kucağıma verdi.

can: ben hazırlanıyım

nisa: kal burda

can: kalamam...

////

biliyorum çok kısa oldu, bir sonraki bölümde telafi edicem... nolur kızmayın bazı şeyler tekrarlanıcak ama bu kitaba final yapıcam yakında an'a yoğunlaşıcam ve çoooook iddialıyım orda... takipte kalın<3

Sonsuz Olalım-CemnisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin