Nisa'dan
nisa: tamam git
belimden tutup beni kendine cekti.
can: gitmicem
nisa: nasıl?
can: gitmicem... teklifi geri çevircem
sessiz kaldım.
can: haklısın; oğlumun en önemli zamanlarını, lunanın da en eğlenceli zamanlarını kaçırmak istemiyorum... en önemlisi senden ayrı kalmak istemiyorum
nisa: ama çok istiyordun
can: ben kendi işime geri dönmeyi çok istiyorum, bu teklifi değil... yazın çeşme, bodrum dj'liğe başlarım
nisa: emin misin?
can: evet
sarıldım.
nisa: emin misin?
can: niso evet dedim ya... hani 5 saniye önce falan
ayrıldım ve dudağından uzunca öptüm.
nisa: eğer istiyorsan...
can: hayır istemiyorum
luna: babaa!
can: kıskandın mı kızım sen
cemal lunanın yanına gidip yanağını öptü. çocukların yemek işi bittikten sonra dışarı çıkmak üzere hazırlandık. 1 hafta sonra yılbaşı olduğu için hediyeleri almamız gerekiyordu. (farkındaysanız 2 bölüm önce de yılbaşı yaptım) arabaya binip alışveriş merkezine vardığımızda ben denizin anakucağını, cemalde lunanın pusetini sürüyordu. hediyelerimizi aldıktan sonra eve geri döndük.
YILBAŞI GÜNÜ
Cemal Can'dan
lunaya Noel baba kıyafetinin elbisesini ve kırmızı ayakkabılarını, denize de Noel baba kıyafetini giydirdikten sonra evden çıktık. ben siyah gömlek, siyah pantolon giymiştim; nisa da beyaz uzun bir elbise giymişti. lalelere geldiğimizde luna ve mia kendince takılırken denizde kucaktan kucağa geziyordu.
lale: size söylemek istediğimiz bişey var
can: hamile misin yoksa?
berkan: hayır, biz sizin gibi aceleci değiliz
herkes güldü.
lale: niso...
nisa daha dikkatli dinlemeye başladı.
lale: sizin yan evin üstündeki 'satılık' yazısının kalktığını fark ettin mi?
nisa: evet...
bir anda gözleri açıldı.
nisa: aldınız mı?
berkan: EVET BABALATTEM ALDIK!
can: yes beee!!
birbirimizi kutladık. ardından birlikte 10'dan geriye saymaya başladık.
herkes: 10-9-8-7-6-5-4-3-2-1...0
herkes birbirini kutladıktan sonra evimize gittik. nisa bebeklerin işlerini halledip onları yatağına yatırdıktan sonra üstünü değişip yanıma yattı. (ya amma boş yaptım of) kısa süre konuştuktan sonra ikimiz de uyumuşuz.
8 AY SONRA
Cemal Can'dan
artık deniz nerdeyse 1,5 yaşındaydı, luna ise 3 olmak üzereydi. hayatımızdaki herşey şu 8 ayda güzel geçmişti.
nisa: cemo konuşmalıyız
can: hayır kabul etmiyorum
nisa: ne?
can: boşanmak isticeksen kabul etmiyorum
nisa: şapşal neden boşanmak istiyim?
güldü. ardından koltuğa oturdu. neler olduğunu merak ettiğim için bende yanına oturdum.
nisa: çekyaya gitmem gerek
can: tamam; gidelim
nisa: öyle değil, tek
can: tamam... kaç günlüğüne? bilet alıyım... çocuklarda bir bende bir annemler-
sözümü kesti.
nisa: 5 ay
can: nasıl?
nisa: sizi sürüklemek istemiyorum ve çok iyi bir iş teklifi aldım
can: tamam... 5 aysa neden tek gitmek istiyorsun?
sakin kalmaya çalışıyordum.
nisa: çok iyi bir iş teklifi aldım... çocuklarla birlikte gitmem gerek am-
can: çocuklarla?
nisa: evet çocuklarla... ama sık sık türkiyeye gelicem...
can: anlamıyorum... sorun bende mi? hem çocukları alıyorsun hemde sırf kendin ve çocuklar için zorluk olmasın diye benim 3 ay sürcek turneden vazgeçmemi istemiştin
nisa: bak özür dilerim hayatına karışmamalıydım
can: tabiki de karışıcaksın karımsın ve çocuklarımın annesisin
nisa: bak özür dilerim hayatına bir anda böyle bir değişiklik yaptığım için ama
tekrar sözünü kestim.
can: tamam git... problem değil; yalnız konuşmanın başında benden boşanmak istemiceğini söylemiştin... ne farkı var bu konuşmanın? sonu boşanmaya gitti zaten
nisa: hayır boşanmak istemiyorum... sadece 5 aylık bir ara ama eğer bu 5 ay içinde kendine başka hayat kurmak istersen...
cümlenin sonunu getirememişti ve gözleri dolmuştu. ondan başka biriyle olmam ikimiz için bile hayalden kötüydü.
can: saçmala senden başkasıyla olamam... ne zaman gidiyorsun?
nisa: yarın
can: tamam ben senin biletini alıyım
biletini alıp nisaya gönderdim. ardından bebeklerle vedalaşmak için bahçeye ikisini de çıkarırken sehpadaki yüzümü gördüm. gözlerim tekrar doldu. olduğum yerde sakinleştikten sonra bebekleri bahçedeki çitlerine koydum.
luna: babacım...
luna gelip boynuma sarıldı. 5 ay boyunca hem onları hem de nisayı görememe düşüncesinden kendimi yiyip bitiriyordum. resmen ayrılmıştık.
deniz: baba... bak
deniz elindeki oyuncağı gösterdi. kıvırcık sarı saçlarını karıştırdıktan sonra yanağını öptüm. denizin saçları nisanın saç rengini almıştı, onun dışında tamamen bana benziyordu.
Nisa'dan
bavulları hazırladıktan sonra duşa girdim ve kendi kendime konuşmaya başladım.
nisa: keşke kabul etmeseydim; bütün hayatımız mahvoldu!
ağlamaktan zar zor nefes alabiliyordum.
duştan çıkınca üstümü değişip bahçeye çıktım. Cemal Can çocuklarla oynuyordu. beni görünce ikisini de kucağına alıp yanıma geldi ve bebekleri kucağıma verdi.
can: ben hazırlanıyım
nisa: kal burda
can: kalamam...
////
biliyorum çok kısa oldu, bir sonraki bölümde telafi edicem... nolur kızmayın bazı şeyler tekrarlanıcak ama bu kitaba final yapıcam yakında an'a yoğunlaşıcam ve çoooook iddialıyım orda... takipte kalın<3

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Olalım-Cemnis
Romansasurvivor yarışması bitti, peki ya birbirlerine gizli olarak duyguları olan 2 yarışmacı buluşursa?