24

594 25 6
                                    


Nisa'dan

doktor beni kontrole çağırmıştı. uzun zaman sonra tekrardan o ultrason makinesinin karnımda dolaşması biraz değişik hissettirdi.

nisa: bir sorun var mı?

doktor deniz: birkaç test daha yaptıralım sana haber vericem

nisa: tamam

testler yapıldı. sonuçlar çıkarken bende Cemal Can ve lunayla fotoğraflarımıza baktım. gözlerim dolmuştu. burası ağlamanın yeri değil diye kendimi avutmuştum. kısa süre içinde sonuçlar çıkınca doktor beni tekrar çağırdı.

doktor deniz: sonuçların geldi

nisa: nasıl?

doktor da ben de oturduk.

doktor: yani açıkçası pek iç açıcı değil... Cemal Can yok mu?

nisa: biz ayrıldık

doktor deniz: nasıl ya? çok çok üzgünüm

nisa: bir daha birlikte olur muyuz bilmiyorum ama... bakalım ya zaman belirler

doktor deniz: haklısın... sonuçlarına gelcek olursak eğer... düşük riskin var

nisa: ne?

doktor deniz: ama sıkma canını eğer dediklerimi yaparsan bebek çok sağlıklı bir şekilde doğar

nisa: ne yapmam gerekiyor?

doktor deniz: şuan bunları yapman biraz zor ama... asla üzülmemen strese girmemen gerekiyor ve mümkün olduğu kadar az hareket etmen gerek

nisa: tamam anladım... 

hastaneden çıkıp lalelere gittim ve lunayı aldım. eve geldiğimde luna yorgunluktan bayılmıştı. onu yatağına koyup kamerayı aldım ve bahçeye çıktım. hamakta tam mayışmışken bahçe kapısı çaldı. kapıyı açtığımda karşımda kargocu vardı.

kargocu: Nisa Bölükbaşı Canseven siz misiniz?

nisa: evet benim?

kargocu: buyrun bu kargo size

imzayı atıp bahçedeki oturma takımının oraya gittim. kargonun içinden boşanma dilekçesi çıkmıştı. bu sefer benim gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

nisa: nasıl ya?

gözyaşlarıma engel olamadım ve hemen laleyi aradım.

lale: alo nisoş?

nisa: lale Cemal Can bana boşanma dilekçesi göndermiş

hıçkıra hıçkıra ağlıyordum artık.

lale: NE? NE DİYOSUN NİSA? EMİN MİSİN?

nisa: evet... ben bişey yapmadım ki... boşanmak istemiyorum

lale: ah nisom... geliyim mi?

nisa: hayır gerek yok... sadece berkandan cemal canı arayıp ne düşündüğünü sorar mısın?

lale: tabi

nisa: bide benim istediğimi söyleme

lale: tabiki de... kendini üzme halledicez 

telefonu kapattık. bir süre sadece kağıtla bakıştık. sonrasında kağıdı ters çevirip üstüne telefonumu koydum ve kafamı dinlemeye çalıştım bir süreliğine...

Cemal Can'dan

berkan aramıştı. telefonu açmamla panik içinde bir ses beni karşıladı.

berkan: cemo sen naptın?

Sonsuz Olalım-CemnisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin