20

687 24 5
                                        


Cemal Can'dan

nisa hiç iyi gözükmüyordu. haklıydı da aslında. uzun süre ne lunadan ne de nisadan ses çıkmayınca yukarı çıktım, ilk başta bebek odasına girdim. yoklardı. sonrasında bizim odaya girdim; nisa lunaya sarılmış, uyuyorlardı. tebessüm edip yanlarına gittim. luna uyanmış, nisanın yüzüyle oynuyordu. dikkatli ve sessiz bir şekilde lunayı alıp, bebek odasına gittim. sallanan koltuğa oturup lunanın ağzında emziğiyle uyumasını seyrettim bir süre. aynı anda yavaş bir şekilde sallanıyorduk da... o kadar masumdu ki... nisayla aslında üstünde sonrasında ne olur diye düşünmeden bir işe girişmiştik. pişman mıydık? asla. ama ikimiz de daha önümüzde çocuk sahibi olmak için yeterli zamanı varken en eğlenmemiz gereken zamanda çocuk sahibi olmuştuk. luna kucağımda kıpırdanmaya başladı. bir koku yayılınca huzursuzluğunun sebebini anladım. hemen alt değiştirme yerindeki yumuşak özel minderine lunayı koyduk ve çekmeceden bez, ıslak mendil, body ve pijama çıkardım. önce bezini çıkarıp altını sildim ve bezi çöpe attım. sonrasında altına yeni bezini giydirip body ve pijamasını giydirdim. kucağıma alıp omzuma yasladım ve tam döndüğümde kapıya yaslanıp gülümseyerek bizi izleyen nisayı gördüm.

can: aşkım dinlensene biraz

nisa: yok iyiyim böyle yat yat nereye kadar

iyice yanına yaklaştım. 

can: daha iyi misin

kucağımdan lunayı aldı. 

nisa: salonda konuşalım mı?

lunayı bizim yataktaki yerine yatırıp önlem olarak yanına yastık koydu. eline kamerayı alınca aşağı indik ve koltuğa oturduk.

nisa: özür dilerim bugün baya saçmaladım ve tamamen bu karardan seni suçlamış gibi oldum... sadece o çocuksu hallerimi özledim yoksa luna benim herşeyim...

can: biliyorum... haklısın da... ben de senin o şebek hallerini çok özledim, birkaç ay sonra lunanın işi kolaylaşacaktır, o zaman birlikte tekrar barlara gidelim, gezelim şebekleşelim... olur mu?

nisa: olur

sıkı sıkı sarıldık.

kameradan lunanın ağlama sesi geldi.

nisa: duyduk zilin sesini... ben gidiyorum

can: sen dur ben giderim

nisa: tabi istiyorsan emzirebilirsin benlik bir sorun yok

can: o zaman birlikte gidelim

nisa: bence de

yukarı lunanın yanına çıktık. lunayı nisa emzirmeye başladı. bir yandan da parmağını tutuyordu luna nisanın.

nisa: bak bebeğim eğer önce baba dersen fena bozuşuruz

can: önce tabi baba dicek

nisa: ya manyak

lunanın karnı doyduktan sonra onu oynatma görevi bana düştü. nisa da bende yatakta oturur pozisyondaydık.nisa göğüsüme yattı bende kucağımda lunayla oyunlar yaptım. pek bişey anlamasa da yüzü gülüyordu.

2 AY SONRA

Nisa'dan 

artık luna gözlerini açmıştı. lalenin doğumuna da 1 ay kalmıştı. lunanın varlığına da alışmıştık. herşey olması gerektiği gibiydi. aşağıda cemo lunayı oynatırken bende makarna pişirdim. sonrasında salona gidip lunayı aldım ve canı çağırdım. luna mama sandalyesinde takılırken bizde yemeklerimizi yedik. ben 2 ayda eskisinden de zayıflamıştım... bundan da moralim yerine gelmişti.

can: nisa en az 2 tabak daha ye

nisa: ay neden be

can: çok zayıfladın

nisa: ay cemooo, abartma hamilelikte aldığım kiloları verdim bir de 3 kilo fazla verdim, yaşımdan dolayı da vücudum hızlı topladı

can: olsun böyle pofi pofi tatlıydın seni ne güzel yiyordum

nisa: yanaklarım hala öyle

gülüştük. yemeğimizi bitirince mutfağı topladık ve karnını doyurma sırası lunadaydı. lunanın da karnını doyurduğumda duş yapmak için lunayı cemoya bıraktım ve sıcak bir duş aldım. tekrar sıkı bir kondisyona başlicaktım ki formuma geri dönebileyim. bunun içinde bekodan yardım alcaktım tabi. duştan çıkınca saçlarımı tarayıp ıslak bıraktım. havluyla kurladıktan sonra üstüme rahat ve bol bir elbise geçirip aşağı indim. 

nisa: ben geldim

ses gelmemişti. 

nisa: cemoo?

hala ses yoktu. bahçeye çıktım ve bakındım. yine yoklardı. en sonunda ilk bizim odaya tekrar girdim. yoklardı. son çare bebek odasına girdim. kapı aralıktı. içeri girdiğimde gördüğüm manzara karşısında kaldım. cemo sallanan sandalyede kucağında lunayla uymuştu. ama luna uyanıktı ve cemonun yüzüyle oynuyordu. gidip cemal canı uyandırmamaya dikkat ederek lunayı alıp bizim odaya götürdüm. yatağa yerleştirdikten sonra bir battaniyeyi alıp cemonun üstüne örttüm ve yanağına minik bir öpücük kondurum bizim odaya girdim. lunayla birlikte bahçeye çıktım. bahçedeki oturma grubumuzun orda sallanan müzikli bir sandalyesi vardı. lunayı oraya yerleştirdikten sonra koltuğa oturup biraz onu izledim. o sırada telefonuma bir bildirim geldi...

////

yazan kişiyi öğrenince aşırı kaos yok yani şey yapmayın, iyi okumalar; takipte kalın<3

Sonsuz Olalım-CemnisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin