22

632 27 7
                                    


1 HAFTA SONRA

Nisa'dan

lunayı uyutmaya çalışıyordum. cemo da bilgisayarının başında kendı işiyle ilgileniyordu. luna uyumayınca cemal canın yanında götürdüm.

nisa: cemom... luna uyumuyor

hemen yanıma gelip lunayı kucağından aldı.

can: tamam canım sen dinlen ben uyuturum

nisa: emin misin?

can: evet evet

nisa: iyi peki

luna daha yavaş yavaş diş çıkartmaya başlamıştı ve çok ağrısı olduğundan hep ağlıyordu. daha dişlerin görünür halde çıkmasına 2 ay kadar vardı ve bu daha aylarca bu kadar huysuz olcağı anlamına geliyordu. ben de uyumuyordum hiç, Cemal Can ne kadar sürekli gece beni yatırıp kalkmak istese de onun dinlenmesini istediğimden izin vermiyordum. normalde gece 5 kere uyanan çocuk 25 kere uyanmaya başlamıştı. gün içinde de ne uyuyor ne de doğru düzgün süt emiyordu. 

can: aşkım

belimden habersizce sarılmasından dolayı irkilmiştim.

can: uyudu sonunda...

nisa: çok yorgunum ya

can: hadi sen de uyu artık dinlen biraz

nisa: yok uyanırsa uyanık olmam gerek

can: nisom ben burdayım, yengesi miyim ben bu çocuğun babasıyım sonuçta sen dinlen biraz hadi

nisa: yaa ama cemo

sözümü kesti.

can: gel seni de uyutucaz

odaya gidip yattım. o da yanıma oturup saçlarımı daha kolay uyumam için okşamaya başladı. en son güzel bir uykuya daldığımı hatırlıyorum.

Cemal Can'dan

nisa uyumuştu ama ben hala saçlarını okşuyordum. telefonuna bildirim gelince dikkatim dağıldı. telefonun sesini kısmak için elime aldım fakat gelen bildirimin sahibini görünce vazgeçtim. mesaj sercandandı. 

can: ne istiyorsun bu Allah'ın belası yine ya?

nisaya baktım. hala uyuyordu. normalde başkası olsa asla özeline girmezdim ama sercan olduğu için msjı okudum.

sercan: saat 6'da sana birazdan atıcağım konumda buluşalım ve bu konuyu kapatalım artık, yanında cemal canı sakın getirme

can: gerizekalı

konumu attı. konumu açmadım ki nisa bildirimi görsün. o hazırlanırken bakacaktım. nisanın saçlarından öpüp lunayı kontrol etmeye gittim. onunda uyuduğunu görünce bilgisayarımın başına geçtim. çok uzun süre geçmeden luna çığlığı basarak ağlamaya başladı.

can: geldim aşkım geldim

nisa uyanmasın diye koşarak yanına gitsem de odada nisa çoktan lunayı kucağına almış hatta sallamaya bile başlamıştı. 

can: nisam uyusana sen

nisa: tamam da beni istiyor

can: kıskanıyorum ama

güldü. yanağından öpüp konuşmaya devam ettim.

can: sen dinlen biraz daha 

nisa: yok yok daha çok işim var

can: peki sen bilirsin

nisa: ben bi duşa girsem sen lunaya bakar mısın?

can: tabi ne diye burdayım güzelim 

lunayı aldım. nisada duşa girdi. fırsattan istifade hemen telefonu elime aldım. daha mesajı görmemişti. bende nisa duştayken lunayla oynamaya devam ettim. 10 dakika sonra odaya lunanın emziğini almaya gittim. o sırada nisa kaşlarını çatmış telefonuna bakıyordu. içeri girdiğimde panikle telefonunu sehpaya bırakıp saçlarını kurlamaya devam etti. 

can: noldu sinirli gibisin?

nisa: nasıl? ha... yo iyiyim gayet

can: peki

saçlarını taramaya başladığında çok stresli olduğunu belli ediyordu. nisanın yanağından öpüp lunayı ve emziği aldım. tekrar salona göndüm. kısa süre sonra nisa tayt, beyaz kısa kollu tişört ve spor ayakkabısıyla geri döndü. 

nisa: cemo benim acil bir işim çıktı gitmem gerek lunaya bi yarım saatliğine bakar mısın?

can: tamam aşkım rahatına bak

nisa: sağol canım

dudağımdan öpüp kapıya doğru gitti.

can: nisa bekle... 

nisa: noldu?

odaya gidip gri hırkasını aldım.

can: üşürsün bunu da al

nisa: ya salak

güldü ve dudağımdan öpüp kapıyı açtı.

can: bizde lunayla yürüyüşe çıkıcaz birazdan bizden önce gelip bizi görmezsen korkma

nisa: tama sıkı giyinin

evden çıktı. arkasından hemen lunayı hazırlayıp pusetine koydum ve çıktım. önce hızlı bir şekilde yürüdüm. ileride nisayı görünce yavaşladım ve takip etmeye başladım. girdiği mekanı görünce kapıdan izlemeye başladım.

Nisa'dan

kafeye girip sercanın olduğu masaya oturdum.

nisa: ne istiyorsun? benimle evlenip kızımı alma hayallerini mi anlatıcan bana yine?

sercan: hayır, aslında evet... sana seni ne kadar sevdiğimi anlatıcam belki fikrin değişir

kahkaha attım.

nisa: fikrim değişirmiş... rüyanda bile göremezsin... senin kadınlara karşı saygın yok mu ya? hayır dedim hemde 1 kere değil, 2 kere değil, 3 kere değil 100 kere dedim hayır diye... evliyim ya ben evliyim çocuğum var benim sen hala daha neyin hayalini kuruyorsun? mutlu bir hayatım varken neden bana bu hayatı zehir ediyorsun?

sercan: özür dilerim ama bana bir kere şans versen herşey daha farklı olcak

nisa: bak sercan... benim hayatımda tek bir adam var ve o da Cemal Can; sakın kendini boş hayallere kaptırma

sercan: ama...

nisa: aması falan yok sercan, yaşından utan biraz bu hal ne ya? bide benden ve ailemden uzak dur bir daha sakın ama sakın bize yaklaşma... SAKIN

ayağa kalktım; tam gidecekken kolumdan çekip dudaklarımdan öpmeye başladı.

Cemal Can'dan

öpmüştü onu. sinirden hızlı adımlarla lunayla birlikte yürümeye başladım. konuşulanların hiçbirini duymamıştım, ama hiç kavga eder gibi bir halleride yoktu. annemlere nisayla uzun zamandır vakit geçiremediğimi bundan lunayı onlara bırakacağımı söyledim. annemde kabul edince ilk iş lunayı annemlere bırakıp eve gittim.

Nisa'dan

sercana tokat atıp kafeden çıktım... gözyaşlarım durmuyordu, kendimi cemal canı aldatmış gibi hissediyordum. keşke oraya gideceğimi ona söyleseydim. koşar adımlarla eve gittim.

Cemal Can'dan

kapı sesi geldiğinde nisanın geldiğini anladım. lunayı sırf kavga sesimizi duymasın diye annemlere bırakmıştım. kavga ediceğimizden adım gibi emindim çünkü. nisa içeri girince ayağa kalktım. ve yüzüğü masaya koydum.

can: bir açıklaman var mı?

////

aklımda sinsi planlar var, takipte kalın<3


Sonsuz Olalım-CemnisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin