Sonsuz Olalım-Cemnis

48

Nisa'dan

lale: hamile misin?

başımı öne eğdim.

berkan: bu sefer lütfen cemale söyle

lale: risk var mı?

nisa: hayır, yani bilmiyorum havaalanında midem bulanınca geri döndüm ve gelmeden önce test yaptım

berkan: herşey bok oldu yine!

lale: evet

nisa: cemale siz söylemeyin, ben söylicem

berkan: tamam... gitmediğini söyleyelim mi?

nisa: şimdi değil

lale: ne kadar saklican?

nisa: doktora gidiyim emin olmam lazım

berkan: bazen testler yanlış gösteriyor onun için mi?

'evet' anlamında kafamı salladım.

lale: peki ya hamile değilsen? gidicek misin?

nisa: bilmiyorum... bir yanım gitmem gerektiğini, diğer yanım kalmam gerektiğini söylüyor

berkan: kal

lale: sen ne istiyorsun?

nisa: kalmak... ama gitmem gerek iş için

lale: tamam da cemal sırf senin için ve bebekler için kaldı

nisa: evet ona da hak veriyorum ama o zaman ikisi de çok küçüktü

berkan: aradan sadece 8 ay geçti nisa, hala çok küçükler... şimdi 1 tane daha geliyorsa-

nisa: inşallah gelmez

lale: o ne demek?

nisa: o anlamda değil, zaten 3. çocuğu ben istemiyordum ama şuan olcak zaman da değil hani

lale: aldırcak mısın?

nisa: hayır

berkan: cemal yazdı, buraya geliyormuş

telefonunu kapatıp cebine attı.

nisa: ben çıkıyorum o zaman siz bişey söylemeyin sakın

berkan: tamam, sende doktora git

evden çıkıp çocuklarla kendi evime gittim ve doktordan yarın sabah için randevu aldım.

Cemal Can'dan

lalelere geldiğimde koltuğa oturdum ve konuşmaya başladık. her nisayı sorduğumda beni geçiştiriyorlardı. dolayısıyla meraklanmıştım. 

can: noluyor? gerçeği söyleyin, bırakın beni geçiştirmeyi?

berkan: gerçeği söylüyoruz, v-varmış eve... dimi lale?

lale: evet cemo varmış çocuklar da iyiymiş

can: berkan neden sesin titriyor konuşurken?

berkan: titremiyor

can: nisayı arıyorum

lale: arama!

can: ne saklıyorsunuz?

cebimden çıkardığım telefonumu cebime geri koydum. lale ve berkan bakıştıktan sonra bana döndüler.

berkan: söz verdik ama lütfen bunu bizden duyduğunu söyleme

lale: başka kimseye söylemedi ki nisa