41

486 32 5
                                        


Cemal Can'dan

nisayla lunanın doğum günü kutlaması için bahçeyi süslemiştik. aycan ve barış nikah yapmıştı ve uzun süre sonra görcektik onları. mert ve evrim de birliktelerdi. herkes tek tek geliyordu sadece lale ve berkan kalmıştı gelmeyen. nisa üstüne uzun pembe bir elbise ve ayağına benim zorumla spor ayakkabı giymişti. bende beyaz gömlekle beyaz pantolon giyip spor ayakkabıyla kıyafetimi tamamlamıştım. nisa aylar önceden sırf bugün için kıyafet almıştı lunaya; pastel tonlarda birsürü renkli, kabarık ve uzun eteği olan üstü beyaz bir elbise ve ayağına da pembe simli sandalet. kafasına da çiçekli bandanasını takmıştı. lale ve berkan da geldikten sonra nisa kucağında lunayla aşağı indi ve herkes lunanın başına toplandı.

mert: itirazım var bu kız bu kadar hızlı büyümüş olamaz!

hepimiz güldük. 

can: ama hala daha düşmeden yürüyemiyor mert abisi

lale: eee niso; cinsiyeti belli oldu mu dün?

nisa: oldu

jana teyze: neden söylemiyorsun kızım

rukiye teyze: kız mı?

can: hayır... oğlumuz oluyor

herkes bizi tebrik ettikten sonra bahçede herkes yerini aldı. nisayla ben yere oturmuş lunayı yürütmeye çalışıyorduk. nisa lunayı ayakta bırakıyor fakat luna 2 adımdan sonra düşüyordu bana gelirken.

nisa: hadi kızım git babaya

luna: baba

can: duydun mu?

nisa: duydum galiba

luna: baba

can: aşkımmm!

kucağıma alıp öpmeye başladım heryerini.

bekir amca: noluyor?

nisa: baba dedi

irfan amca: vay be... ne çabuk büyüdü

jana teyze: aferin kızım sana

nisa: birde yürüsen tam olcak

can: hadi bitanem

onu ayağa kaldırıp son bir öpücük koydum yanağına ve bıraktım. yine düşmüştü. birkaç denemeden sonra pes edip, istediği zaman yürümesine karar kıldık. 

Berkan'dan

yaklaşık yarım saat geçmişti parti başlayalı. mia ve luna bahçedeki çitlerin arasında oynuyordu. nisa, lale, jana teyze ve rukiye teyze mutfaktaydı. biz de cemal, ben, barış, mert takılıyorduk. ardından cemal canın gözleri bir anda fal taşı gibi açıldı.

can: NİSO GEL!

Nisa'dan

mutfak bahçeye yakın olduğundan sesleri kolaylıkla duyabiliyorduk. biz mutfakta konuşurken cemalin sesini duydum ve lunaya bişey oldu korkusuyla hızlıca yürümeye başladım oraya doğru.

nisa: noluyor cemo?

can: luna yürüdü

nisa: kızın hem dili hemde ayakları açıldı bir anda

cemo lunayı kucağına alıp yanıma getirdi. lunanın yanağından öptüm.

nisa: aferin kızım sana

orda biraz daha zaman geçirdikten sonra mutfağa geri döndük. ardından babam geldi.

bekir amca: hanımlar nisayla biraz konuşabilir miyim?

Sonsuz Olalım-CemnisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin