17

690 24 8
                                        


Cemal Can'dan

lale ve berkan gelmişti. birlikte bahçedeki oturma grubuna oturduk.

lale: şimdi size bir oyunla cinsiyeti söylemek istedik

berkan: ama önce tahminlerinizi alalım

can: ben erkek diyorum

nisa: hmmm... ben de erkek diyorum

lale: tamam o zaman oyuna başlayalım... şimdi, şu uzun beyaz önlüğümsü şeyleri boynynyza bağlayın

dediği gibi boynumuza bağladık.

berkan: şimdi gözünüzü kapicam

gözümüze siyah bandana taktı.

berkan: elinizdeki boyaları üstünüze sıkıcaksınız

nisa: tamam... peki bunlar şu duvar boyaları gibi zehirli olanlardan mı?

lale: evet niso yiyemezsin

nisa: peki

hepimiz güldük.

lale: 3-2-1 SIKIN ÜSTÜNÜZE! 

üstümüze boyaları sıkıp gözlerimizi açtık.

nisa: kız mı...?

lale: EVEETT!!

berkan: BABAKOLAR BİZİM DE KIZIMIZ OLUYOR!

can: Cemal Can amcası onu yer yer

nisa: yaaaa çok mutlu oldum

üstümüzdeki boyalı önlüklerden kurtulup oturduk.

berkan: videoya çektim sizi attım sana da cemo

can: tamamdır

lale: eeee nasıl hissediyorsun niso? doğum yaklaştı?

nisa: korkuyorum

can: niso konuşmuştuk bunu, korkmana gerek yok diye

nisa: cemo kolaysa sen çıkar içinden çocuğu

can: tamam aşkım özür dilerim

uzaktan öpücük attım, hemen yumuşadı.

bir süre daha konuştuktan ve zaman geçirdikten sonra lalenin ve nisanın yorulmasıyla evlerine gittiler. bende nisayı yatırdım.

Nisa'dan

gecenin köründe karnıma giren sancılarla uyandım. yanımda uyuyan cemal canı uyandırmaya başladım.

nisa: cemo kalk

can: noldu? iyi misin?

nisa: galiba bebek geliyor

can: tamam önce doktoru sonra annenleri alıyorum derin derin nefes al

nisa: annemleri arama

can: tamam doktoru arıyorum

Cemal Can doktoru ararken bende nefes almaya çalışıyordum. bir yandan da karnımı tutmuş bebeğimle konuşuyordum.

nisa: prensesim kal orda biraz daha nolur... daha çok erken şimdi olmaz...

Cemal Can telefonu kapatıp bana geri döndü.

can: doktorla konuştum... şuan hastaneye yola çıkıyor bizi de bekliyor tamam mı?

acıyla yüzümü 'tamam' anlamında salladım.

can: ayrıca doktor seni kucağıma almamanı, yürümeni söyledi çünkü kucağa alınca özellikle böyle erken doğumda falan bebeğin ölüm riski oluyormuş kafası büküldüğü için onun için şimdi yavaş yavaş yürümemiz lazım... anlaştık mı?

Cemal Can'dan

nisa acıyla kafasını salladı. yavaşça yürüyerek odanın kapısında durdu. hemen çaprazımızdaki bebek odasından hastane çantasını alıp tekrar nisanın koluna girdim. yavaşça arabaya doğru yol aldık. arabaya binince berkanı aradım.

berkan: cemo bebek mi geliyo bu saatte ne arıyorsun?

şakasına dediğine emindim.

can: evet beko bebek geliyo acilen hastaneye gelmeniz lazım yada lale uyusun ama gelmen gerek

berkan: tamam kardeşim hemen geliyoruz

nisaya baktım. ağlamaya başlamıştı. karnını tuttum.

can: bak ilk ay kanaman oluğunda da aynı şeyi demiştim yine diyorum; hiçbir şey olmicak size, söz veriyorum

bu sefer bişey daha eklemem gerektiğini hissettim.

can: 2 kişi girdiğimiz hastaneden 3 kişi çıkıcaz

bu dediğime tebessüm etmişti. ama çok uzun sürmemişti. hastaneye girdik. nisayı kontrole aldılar. ben kapıda beklerken berkan ve lale koşarak yanıma geldi.

can: lale sen niye geldin keske dinlenseydin

lale: saçmalama benim en iyi arkadaşım doğuma gircek ben evde uyicam öyle mi?

can: beko senden bişey rica etsem

berkan: tabi kardeşim, noldu?

can: aceleyle çıkınca odayı süslemek için malzemeleri unuttum, onları alabilcen mi?

berkan: tabi ben hemen çıkıyorum, lalem gel sen de

can: lale yoruma istersen burda dinlen

lale gülerek kolumu sıvazladı.

lale: ben iyiyim taze baba, sen rahat ol

onlar gidince ben bir süre daha bekledim ve kapı açıldı.

doktor deniz: doğuma alıyoruz nisayı

can: n-nasıl? daha çok erken ama

doktor deniz: sorun olmicak söz veriyorum

tam giderken geri döndü.

doktor deniz: siz de doğuma giriyor musunuz?

can: evet giriyorum

doktor deniz: tamam hemşireler sizi hazırlicak

hemşireler beni hazırlamıştı ve doğuma girmiştik.

nisa hem ağlıyor hem de nefes almaya çalışıyordu.

doktor deniz: tamam nisa şimdi senden ıkınmanı istiyorum, nefesini tutsan da olur ama çok güçlü

nisa hem elimi sıkıyordu, hem ağlıyordu hem de ıkınmaya çalışıyordu.

nisa: cemo yapamicam

can: şşşş... hayır yapıcaksın, unutma ne dedik biz en başında? inandıktan ve istedikten sonra yapamicağımız hiçbir şey yok...

doktor deniz: daha güçlü nisa, hadi yapabilirsin...

nisayla birlikte ağlıyordum artık.

yarım saatten fazla olmuştu. nisanın gücü tükenmişti.

doktor deniz: nisacım bak kafasını görüyorum hadi son 2 kez çok güçlü bir şekilde ıkınmanı istiyorum.

can: hadi bitanem yapabilirsin

bir yandan alnındaki terleri siliyordum bir yandan da elini tutuyordum.

nisa bir kez daha ıkında çok güçlü bir şekilde.

doktor deniz: aferin nisa... aferin hadi son kez 

bir süre nefesini toparlayınca tekrar ıkındı.

doktor deniz: daha güçlü nisa daha güçlü

nisa en sonunda bütün gücünü toplayıp son kez ıkındı.

doktor deniz: aferin bu kadar

bebeğimiz doğmuştu fakat bir sorun vardı.

can: neden ağlamıyor?

////

ay yazarken heyecandan ağlicam ya ayyyyy... hadi öbür bölümü yazıp atarım akşama kadar takipte kalın sizi seviyorum<3

Sonsuz Olalım-CemnisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin