nisa'dan
polis sirenleri ile gözümü açtım. o sırada kapım sercan tarafından hızlıca açıldı.
sercan: NAPTIN SEN?
nisa: sakin ol... napmışım ben?
sercan: arayıp yerimizi mi söyledin?
onun aksine ben gayet sakin konuşuyordum.
nisa: hayır nerde olduğumuzu nerden bilebilirim? telefondan tespit edilmiştir
sercan: gel gidiyoruz
nisa: gelmiyorum
sercan: gel dedim!
nisa: pardon? sen kimsin de benle böyle konuşuyorsun? 'hayır' lafını anla artık anla! gelmiyorum
elini boynuma götürdü ve boynumu sıktı hafifçe.
sercan: gel dedim
nisa: bırak boynumu nefes alamıyorum!
sercan: gel o zaman!
nisa: tamam bırak!
arkasından yavaşça yürüdüm. o kapıdan çıkınca oda kartını alıp kendimi odaya kitledim. sercan kapıyı yumrukluyordu.
sercan: aç lan şu kapıyı!
aniden karnıma bir sancı saplandı. karnımı okşamaya başladım acı içinde.
nisa: bebeğim sakın gitme... baban gelmek üzere sakın bırakma beni!
kısa süre içinde bacağımdan bir sıcaklık akmaya başladı. gözümden 1 damla yaş düştü.
nisa: hayır hayır hayır...
Cemal Can'dan
gelmiştik. polislerde gelmiş, bir kısmı içeriye girmişti.
polis emre: gelin gelin, içeri bir grup gönderdik bakıyorlar
can: bizde girebilir miyiz?
polis emre: tamam girin ama dikkatli olun... hatta sizle de birkaç kişi gönderiyim
bizle birlikte birkaç polis daha içeri girdi. tek tek katlardaki bütün kapıları çalıyorduk. berkan koridorun bir kısmına, ben bir kısmına gitmiştim ama birbirimizi görebiliyorduk.
Nisa'dan
hala ağlıyordum. bulunduğum kattaki seslerden dolayı tebessüm etmiştim. kısa süre içinde kapım çalındı. ses berkana aitti.
berkan: nisa? burda mısın?
nisa: Beko?
berkan: NİSA? CEMO KOŞ NİSA BURDA?
buraya doğru hızlıca gelen ayak seslerini duymuştum.
can: nisa! nisa burda mısın?
nisa: burdayım cemo... odanın kartını aşağıdan atıyorum açın kapıyı
acı içinde zar zor konuşuyordum.
can: t-tamam at güzelim
kartı alttan attıktan sonra kapı açıldı ve cemal hemen yanıma gelip elimi tuttu.
can: nisa kanaman var!
berkan: hastaneye hemen hemen!
berkan önden inmişti. cemal canda beni kucağına almıştı. kafamı göğüsüne yasladım ve tekrar ağlamaya başladım. arabaya binip hastaneye gittik. benim annemler, cemalin ailesi herkes burdaydı. ultrasonda doktor bebeğe bakmaya başladı.
doktor selin: korkmayın herşey yolunda sadece stresten olmuş... ama şu önümüzdeki birkaç gün dikkat etmen gerek
nisa: tamam
can: eve gidebilir miyiz?
doktor selin: tabi gidebilirsiniz
doktor herkese haber vermek için odadan çıktı. daha hamile olduğumu cemalin ailesine söylemediğimizden yeni öğrenmişlerdi. doktor çıkınca cemal elini yanağıma koyup okşamaya başladı.
can: iyisiniz dimi?
nisa: iyiyiz babası korkma
alnımdan öptükten sonra karnımdan da öptü.
can: sizi çok seviyorum
nisa: bizde seni
dudağından öptüm.
nisa: çocuklar nerde?
can: laleyle bizim evdeler
nisa: ya lalede hamile hemde ikizler şimdi de 3 çocuğa bakıyor keşke annemler de gitseydi
can: konuştum... onlar oynuyormuş lalede oturuyormuş senin iyi olduğunu da söyledim herşey yolunda yani
nisa: iyi o zaman... hadi eve gidelim
o sırada annemle babam ve cemalin annesiyle babası geldi.
rukiye teyze: kızım... tebrik mi etsem yoksa üzülsem mi bilemedim... iyisiniz dimi?
bana sarıldı. bende ona.
nisa: iyiyiz iyiyiz
bekir amca: hadi eve gidin siz yoruldunuz zaten çocuklar da bizlerle olsun
can: tamam olur
eve gittik. kapıda bizi lale karşıladı ve hemen üstüme atladı.
lale: nisom çok özledim seni
nisa: ay kuzum bende
can: hanımlar ikinizin de dinlenmesi lazım içerde mi hasret giderseniz?
arkadan rukiye teyze ve babam da gelmişti çocukları almak için. luna beni görünce hemen bana koşmaya başladı. bende yere eğilip kollarımı açıp bana gelmesini bekledim. küçük adımlarla koşarken kucağıma atladı. denizi de lale getirince ikisinin de yanağından öpüp biraz konuştuk ardından çocukları babama ve rukiye teyzeye verdim onlar gittikten sonra mia lale ve berkanda evine gitti ve bizde cemalle odaya çıktık. ben duş aldıktan sonra üstüme rahat şeyler giyip yatağa uzandım ardından duştan çıkıp cemal geldi yanıma ve dudağımdan öptü.
can: sevgilim... iyi misiniz?
nisa: iyiyiz merak etme... ama seni özledik gel
yanıma uzanıp karnımı okşamaya başladı.
nisa: sercana nolcak? hapse falan atsınlar kurtulalım
can: emreyle konuştum hallediyolar
nisa: iyi
can: nisa
nisa: efendim?
can: ben şampiyon olduktan sonra 'şampiyonun hikayesi' programındaydık hatırladın mı?
nisa: programı hatırlıyorum da ben ilk 15 dakikasında vardım
can: işte... neden ağladın o gün? sonra gidip gelmedin? (gerçekten bunu çok merak ediyorum bende, bilen var mı? ben tahminimi yazıyorum bu arada)
nisa: ay cemo boşver kaç sene oldu o gün geçeli
can: evet ama merak ediyorum... neden?
nisa: çünkü en yakınım fatma demiştin... sanki fatmadan sonra hiçbişey yaşamamışız gibi en yakınının fatma olduğunu söylemiştin ve kırıldım üstüne de ikimizin videosunu izleyince daha kötü oldum ve geri dönmek istemedim stüdyoya
can: evet ama o dediğim o anlamda değildi...
nisa: boşver cemo ya kaç sene öncede kaldı hem baksana, fatma mı kaldı hayatımızda?
can: doğru diyorsun...
////
selam... bugün başka bölüm gelir mi bilmiyorum, iyi okumalar... takipte kalın sizi seviyorum!<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Olalım-Cemnis
Romancesurvivor yarışması bitti, peki ya birbirlerine gizli olarak duyguları olan 2 yarışmacı buluşursa?