21

695 23 14
                                    


Nisa'dan 

yazan annemdi. telefonu açıp mesajı okudum.

jana teyze: annemmm, napıyosunuz?

nisa: lunayla oturuyoruz, Cemal Can uyuyor

jana teyze: aaaa, bizde gelelim mi diye sorcaktık 

nisa: bugün olmasa olur mu?

jana teyze: tabi kızım, ama lunayı çok özledik bir fotoğrafını atar mısın?

nisa: hemen atıyorum

lunanın o sırada sandalyesinde sallanan oyuncaklarla mest olduğu fotoğrafını attım.

jana teyze: cemal cana ne kadar da benziyor

nisa: ya anne!

jana teyze: tamam aşkım sana da benziyor

bir süre daha yazıştıktan sonra lunayı izlemeye devam ettim. sonra mızmızlanmaya başlayınca kucağıma aldım ve kucağımda oynatmaya başladım. 2 aylık olmasına rağmen gülücük atıyordu. araştırmalarıma göre kahkaha atmasına daha 1 ay vardı. 

nisa: ya sen ne kadar çabuk büyüdün ya?

lunanın heryerine öpücükler kondurup duruyordum. ardından kapı çaldı.

nisa: bebeğim illa birileri huzurumuzu kaçıracak farkındasın dimi?

son kez yanağından öpüp kucağıma aldım ve kapıya gittim. bahçe kapısını açtım.

nisa: ne işin var senin burda?

lunayı kucağımda biraz daha arkaya aldım. karşımdaki sercandı. Allah kahretsin, Cemal Can uyuyordu.

sercan: konuşmaya geldim

nisa: neyi konuşmaya geldin? ayrıca adresimi nerden biliyosun ya sen?

sercan: uzun zamandır seni takip ediyorum, survivor bittiği günden beri

nisa: git lütfen

sercan: sizin çocuğunuz mu, cemalle? aslında sormama da gerek yok çünkü cevabı biliyorum

nisa: sercan git

o sırada evin kapısı açıldı. Cemal Can gelmişti, şükürler olsun.

can: napıyosun evimde?

sercan: bişey yapmıyorum karınla konuşuyorum

Cemal Can önüme geçmişti.

can: konuşamazsın

sercan: sana mı sorucam?

can: hayır bana değil, ona sorcaksın ama eğer o istemiyorsa konuşmayı gidiceksin, gitmiyorsan da bana sorcaksın

sercan: tamam o zaman şimdi gidiyorum, ama geri gelicem ve nisa benim karım olcak görceksin, lunada benim kızım olcak

nisa: 1, o dediğini rüyanda bile göremezsin... 2, kızımın adını sakın ağzına alma

hiçbişey demeden gitti. kapıyı Cemal Can kapatıp hemen kilitledi ve bana döndü. bir elini lunanın sırtına, diğer elini ise benim boştaki elime götürdü.

can: bişey yaptı mı?

nisa: hayır, cemo özür dilerim eğer kapıdakinin o olduğunu bilseydim açmazdım

can: biliyorum güzelim, sorun değil gitti sonuçta

yanağımdan öptü ve birlikte bahçedeki oturma takımına gittik.

can: prensesimmm

kucağımdan lunayı aldı ve sevmeye başladı.

nisa: survivor bittiği günden beri bizi takip ediyormuş

can: ne? neyse bir şekilde kurtulcaz takma kafana

nisa: lunayı uyutup biraz zaman geçirmeye ne dersin?

can: yaklaşık 1 senedir zaman geçirmediğimiz zamanlardan mı?

nisa: evet

can: prensesim senin uyku saatin geldi hadi

can koşa koşa lunayı yukarı çıkardı. bende yukarı çıkınca birlikte lunayı uyutmaya başladık. yatağının üstündeki müzikli oyuncağı açınca kısa sürede uyudu. 

1 HAFTA SONRA SABAH 5'DE

Cemal Can'dan

telefonumun çalmasıyla uyandım. arayan berkandı, sabahın bu saatinde aramasının sebebini tahmin ettiğimden hiç konuşmasına izin vermeden direk cevap verdim ve telefonu kapattım.

can: tamam hastaneye geliyoruz

telefonu kapattım ve nisayı uyandırdım.

can: aşkım uyan

nisa: cemo noluyor ya?

can: laleyi doğuma almışlar

nisa bir anda ayaklandı.

nisa: tamam ben lunayı hazırlıyorum sende üstünü değiş

can: manyak ya

uyandırmamaya dikkat ederek lunayı kucağına alıp odasına götürdü ve giydirmeye başladı. sırf bugün için lunanın özel bir elbisesi vardı üstünde 'Big sister' yazan. nisa onu giydirip anakucağına yatırdı ve üstünü örttü. ayağına da beyaz ponponlu çoraplarını giydirdi. bende önce üstümü değiştim sonra nisanın kıyafetini çıkardım. nisa anakucağıyla bizim odaya geldi.

nisa: cemo luna böyle üşür dimi?

can: evet, beyaz hırkası vardı onu getiriyim

hırkayı yavaşça lunaya giydirdim. ne kadar uyandırmamaya çalışsam da uyanmıştı. ama fırsattan istifade nisa lunanın altını da değişmişti.

lunanın ihtiyaç çantasını hazırlayınca evden çıktık ve hastaneye gittik. berkan doğumhanenin orda bir sağa bir sola gidip duruyordu. bizi görünce yanımıza geldi.

berkan: oğlum sen İlah falan mısın nasıl anladın doğuma girdiğini lanenin?

can: 1, farkındaysan ben seni 3te aradım anladım yani olduğunu... 2, oğlum içerde çocuğun doğuya bunu mu düşünüyorsun?

berkan: oğlum çok heyecanlıyım yapabilirim kafamı dağıtmam lazım

nisa: çocuk var burda oğlum falan ne demek aaa?

berkan: oy özür dilerim babalattem benim... uyanık mı bari?

nisa: uyanık

berkan: kucağıma alıcam

can: manyak bu ya

nisa: al bakalım babalatte junior'ı

nisa lunayı berkana verdi.

can: siz isim seçtiniz mi?

berkan: lale yabancı isim istiyor

nisa: ay ne güzellll

can: seçtiniz yani?

berkan: şimdilik Mia gibi düşündük ama kesin değil

nisa: bak biz de düşünmüştük miayı 

can: evet Mia çok güzel bi isim

kısa süre sonra doktor çıktı ve doğumun gayet iyi geçtiğini söyledi. saat 8 gibi laleyi de bebeği de odaya aldıklarında biz de girdik. lale normaldan 1-2 hafta doğurduğu için küveze bebeği koymadılar. en son isim olarak miaya karar verdiler ve böylece lunaya çok yakın bir arkadaş gelmiş oldu.

////

aklıma HİÇ fikir geliyo yorum atın nasıl devam ettiriyim diyeee

Sonsuz Olalım-CemnisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin