"Alya enseni kanatıyorsun."Gözlerim Yağız'ı bulunca beni izlediğini fark ettim eli saçlarımın arasından ensemi bulmuştu."Ensen hep tırnak izi dolu Alya."Elime bakınca Tırnaklarımın kan olduğunu fark ettim ama canım hiç yanmıyordu.
Senin canın hiç bi...
Kızıl ışıkların altında gezen milyonlarca köle var ve onlara bu ışığı yakan milyonlarca patron.
Kördüğüm olmuş bağlarını sökmek isteyen bunca insan sizcede çok çaresiz değil mi ?
Belliki hayatlarına bir patrona hizmet etmeden devam edemeyecek yada bir patron asla kölesiz iş yapamayacak.Böyle bir hayatı düşünebiliyormusunuz.Bu yüzden belkide köle olmak düşünüldüğü kadar da kötü bi'şey deyildir.Belkide köleler patrona çalışmalıdır. İsyan belki doğru değildir.
"İnsanlık bir düzen istemiyor deniz kızı..."
Evet istemiyorlar karmaşa ve kaos onların yuvası tek dertleri bu...
Onlar acıdan besleniyor acı onlara cesaret veriyor ve cesarette karmaşa ve kaosa yol açıyor.
Peki ya köle ile patrondan farklı olarak sadece kendi olan biri o da kaos mu ister...?
Diktatör...?
O...ilk ölen olur daima...!
İlk ölen daima tarafsız olan mı oluyor?
Hayır...hâlâ masumiyetini ve iyiliğini kaybetmemiş kişi oluyor...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi insanlar daima kaybederler, Çünkü adil dövüşürler. İyi insanlar daima kaybederler, Çünkü dürüsttürler. İyi insanlar daima kaybederler, Çünkü kazanmayı Önemsemezler.
Konfüçyüs
19.BÖLÜM : SON SATIRLARINDA BİR YARA
Evde neredeyse hiç kimse yoktu. Saat giderek geçiyor ve akşam olmaya başlıyordu bu gece burada kalmayacaktım.Karanlık lorduyla gidip o çocukları oradan almaktı amacım.
6 gün ve saat gece yarısını geçtiğinde 1 hafta oluyordu.Şu 1 haftada olanlar o kada fazlaydı ki normal bi insan hiç şüphesiz bu kadarını kaldırabilir miydi bilemiyordum.
Evde ölüm sessizliği vardı ajanlar evden gitmiş Ayşegül teyzeninde tansiyonu çok yükseldiği için Ahmet amcayla hastanedeydiler.Odadaydım ve bu sessizlikten hiç hoşlanmadığım için odanın balkonunu açtım hiç yoktan rüzgarın ve kuşların sesini duyuyordum.Bavuluma doğru gidip giymek için siyah bi kot ve siyah boğazlı kazağımi aldım.Ece'den aldığım bi deri ceketi de giyip kendime dolabın aynasından baktım.Lanet olsun ki çok zayıfım.Deli gibi yemek yiyorum ama yok,yine zayıfım. İnsanlarda ancak benim gibilere imrenip duruyor. Gözlerimi devirdim. Bencede imrenin...!"
Ha...?
Açık sözlü biriyim ses...!Birazda nankör birazda umursamaz yani anlayacağım insanlar bana rezalet diyor ama asıl onlar rezalet...!
