34.Bölüm Asıl Eğlence

130 8 2
                                    

Öfke asla kötülük isteyen biri için bitmezdi.İnsanlar ne kadar kötüyse öfke de bir o kadar fazla oluyordu.

Doyumsuzlardı...!

Zaferi avuçlarında tutarken bile doyumsuzlardı.Yok etmişlerdi zafere giden son duvarı yıkarak.

...ama Bu bi zafer olmamıştı asla!

Bu kötü bi devrimin başlangıcıydı.Kötüydü.Gerçek kötünün yapamayacağından daha vasattı.Bu yüzden kötüden bile kötüydü çünkü artık hiç bi düzenin bile düzeleyemeyeceği kadar igrençleşecekti her şey.

Son bi emir yükselmişti bu karanlık topraklarda.

Zaferlerinin ölü bedenine sarılı olan son direği yok etmekti dertleri.

Onlara en ufak zararı olmayan ama herkezin nefretine maruz kalan güzelliğe karşı.

Ona ait olan direğini avuçlarından söküp almak için uzanıyorlardı hepsi.

Bu yüzden son kez olmaktan vazgeçtiği varlık oldu sonsuz güzellik.

Vazgeçti bacaklarından,büründü pullu cildine.Uçuştu beyaz tutamları,parladı kendi ışığıyla, o güzel okyanus gözleri ve sonra karanlığına sıkıca sarıldı.

Götürdü en derin derinliklere.

Okyanusun en derin ve sessiz bölgesine...sadece birlikte kalmak için.

Onu koruyarak...!

Eninde sonunda 'doyumsuzluk' denen duvara toslayacağını bilesin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eninde sonunda 'doyumsuzluk' denen duvara toslayacağını bilesin.

Paulo Coelho

34.BÖLÜM : ASIL EĞLENCE

İlahi bakış açısı

Metin"Yok artık Cenk o iyi mi?"diyerek sığınağa gelen çocuklara,Buket'e,Mehmet'e ve diğer adamlara baktı.Bahadır ile Özgür Cenk'in iki kolunu omuzlarında götürmek için uğraş verirken.Bahadır"Kaslı bombam da amma ağır bro!"Diyerek Cenk'in ağırlığı altında ezilmişti. Cenk kolunu Bahadır'ın boynuna sıkıştırınca Bahadır'ın ağzından acı bi inilti çıkı'verince. Cenk"Delirtme beni dangalak!Diye kükredi.Özgür"Birader dinleme sen şu malı!"diyerek Cenk'i sakinleştirmeye çalıştı zaten Cenk sakin olamadığı için her an Bahadır'ı dayak manyağı yapmak için tetikteyken Bahadır daha da üstüne gidiyordu.Kollarını tutan ikiliden iki kolunuda kurtarınca"Niye size uyuyorum ki ulan kendim de yürürüm."diyerek ikisinin arasından kurtulduğu gibi önde yürümeye başladı.Aklı şu an Alya'yı düşünüp duruyordu ve bu gün olan bu saçmalıklar hakkından birinin acil ona bi cevap vermesi gerektiği için öfkeden yumruklarını sıkıyordu.

Arkadaşlarını arkasından bırakıp bizzat Metin'in yanına gidince.Metin'de Cenk'in öfkesini çok net hissetmişti ondan bi cevap isteyeceğini o kadar imindi ki Cenk"Alya nerede?"diye sorarak onu ufak bi şaşırtmıştı çünkü bu saçma sapan gelişen peş peşe olaylar için bi açıklama yapmasını isteyeceğini düşünürken direk Alya'yı sorması ona tuhaf gelmişti.Cenk hala ona cevap vermeyen Metin'in yakasına yapıştı ve bu sefer daha tehditkar bir ses tonuyla"Alya...nerede diye sordum?"diyerek tısladı.Öfkesi saman alevi gibi etrafındaki korumaların da dikkatini çekince korumalar ellerindeki silahlarla 2'linin yanına geliyordu ki Metin herkeze eliyle dur işareti yapıp buna engel oldu.Işık "Sakin ol yakışıklı."diyerek tam Cenk'in yanında bitince tek gelenin o olmayıp diğerlerinin de etrafında toplanmasıyla öfkeli bi nefes verdi ama elleri hala Metin'in yakasında duruyordu."İçeri geçelim size her şeyi orada anlatacağım."diyerek Cenk'e bakmaya devam edince bir elini yakasını tutan Cenk'in bileğine koydu.

KAÇAK 01 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin