"Alya enseni kanatıyorsun."Gözlerim Yağız'ı bulunca beni izlediğini fark ettim eli saçlarımın arasından ensemi bulmuştu."Ensen hep tırnak izi dolu Alya."Elime bakınca Tırnaklarımın kan olduğunu fark ettim ama canım hiç yanmıyordu.
Senin canın hiç bi...
Onlar korkunun kapanına yakalandıkları sırada özgürlüklerinden men ediliyor.
Hüküm sende, acı sende, korku sende, güç senin ellerinde diktatör!
Sen geri döndün ordun var tam arkanda!
Kalbin var, kollarının altında sahip olduğun.
Lütfen bu topraklara dikkat et! Sevginin bile büyütemediği bir kuraklıkla lanetlenmiş olan bu topraklara dikkat et! Buranın laneti kalbine zehirdir ve senin kalbin çok hassastır.
Kalbin kırılgan, kalbin masum ve kalbin çok temiz bir bedenin içinde atmakta.
Onu koru!
Onu yıkabilirler.
Senin için onu alacaklar. Onu senin için alacak ve senin için susturacaklar. Onu senin için alacak ve senin için korkutacaklar.
Kollarının arasında sana ait karanlığa sığınmasına izin ver. O bir tek senin karanlığına güvenir, senin karanlığına sığınabilir.
Onu daima ve daima sev olur mu?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sevgi; bizi zamanın yıkımından koruyan yıkılmaz bir kaledir.
Costance Foster
II.SEZON 45.BÖLÜM : UÇARAK GEL
Dün akşamı aklımdan bir türlü çıkaramıyordum. Tek başıma doktorun yanına gidip kan tahlilim için bizzat Polat'ın o akşam onun tabiri ile piskolojik olarak bir çöküşte olduğumu söylediği andan beri odamda koltuğa oturmuş bunu düşünürken neredeyse kafayı yemek üzere olduğumu sanırım unutamayacaktım. Üstelik o akşam beni görmek için gelen karanlık lordu ile yaptığımız şey... işte bu en unutulmaz olanıydı. O gece onunla kütüphanede piyano çalmış ve ben gereksiz anılar tarafından ele geçirildiğim an müziği yarıda bırakıp o odadan hızla kaçmıştım; Fakat şu an karanlık lordunu orada yalnız bırakıp kaçmanın ne kadar saçma olduğunu daha yeni fark ediyordum. Eminim o da bu hareketimi tuhaf bulmuş olmalıydı.
Fakat, bu gün bu konu hakkında düşünmemem gerektiğini de biliyordum çünkü o akşam gelişen olaylar sadece bu kadarı ile sınırlı değildi. Dün akşam Cenk kapıma gelip yarın için toplanmamız gerektiğini ve konuşulması gerekenler olduğu söylediği için ilk iş yemekhaneden çıkıp buraya yakın olan ormanlık alanda bir seranın önünde toplanacağımızı öğrendim.
Bir şeylerin açağa çıkması gerekiyorsa onları açağa çıkartacaktım!
