Berat benim için en başından beri farklı bir yerdeydi. Onunla arkadaş olduğumuzu iddia ettiğim zamanda bile benim için özeldi ve farklıydı. O yüzden onu ne zaman sevdiğimi anlamamıştım. Yavaşça içime işlemişti. Her zaman iyiydik. En başta kavga ettiğimizde onu Emir gibi sanıp uzaklaşmanın çok iyi geleceğini düşünmüştüm ama büyük yanılmıştım. O Emir değildi. Ve olamazdı. O Berattı. Ve büyük ihtimal hayatımın aşkıydı.
"Evet." dedim ellerim ağzımda.
"Evet. Her şeyin olurum. Evet. Evet. Evet."
Berat cevabını alıp ayağa kalktığında düşmemek için özellikle direk boynuna sarıldım. Bacaklarım titriyordu düşme ihtimalim çok yüksekti.
"Her şeyin olurum Berat. Ama sen de benim her şeyimsin. Sen her şeyi anlamlaştıran, kıymetleştirensin."
Berat aldığı cevaptan memnun olurcasına gülümsedi. O gamzeler bana tekrardan bahşedildi. Direk uzanıp öptüm gamzesinden.
"Sen de ömür boyu bu gamzeleri bana bahşeder misin Berat Özsoy?"
Berat'ın gözlerinin dolduğunu görmüştüm. Ama emin değildim çünkü mutluluktan ağlıyordum ve su geçirmez maskarama dua ediyordum.
"O gamzeler seninle hayat buluyor Çisil'im. Seninle yaşıyor, seninle ortaya çıkıyor."
Uzanıp dudaklarını öptüm. Hayatımda belkide en mutlu günümdü. Emin değildim. Çünkü Beratla her şey endi.
Berat beni belimden tutup iyice kendine çekti. Bende omuzlarından destek alarak ayakta duruyor, ve onu öpüyordum.
"Ama şimdi yüzüğü takmam gerek. Sırayı bozmayalım."
"Ama beni sakın bırakma. Yoksa düşerim."
Berat gülüp belimdeki bir eliyle kutuyu açtı. Yüzüğe şimdi iyice dikkatli baktım. Vintage havası vardı ve çok güzeldi. Çok şıktı."Vintage sevdiğini biliyorum."
Yüzüğü kutusundan çıkartıp parmağıma geçirdi.
"Seni seviyorum Çisil Güven."
"Seni seviyorum Berat Özsoy."Bedirhan yanıma gelip ilk önce bana sarıldı.
"Tebrik ederim yengelerin yengesi. Çok yakışıyorsunuz."
"Teşekkür ederim Bedo. Sıra sende artık."
"Yok yenge aman diyeyim. Ben böyle iyiyim."
Gülümsedim. Sonra gidip Berat'a sarıldı.
"Bekledin bekledin en iyisini buldun lan. Aferin sana Berat."
"Sağol kardeşim."
"Ve şimdiii fotoğraf zamanı. Burayı boşuna süslemedik."Uzun süre bir sürü poz verip fotoğraf çekildik. Bedirhan bir fotoğrafçı getirmişti -ki ne gerek vardı- ama adam çok eğlenceli pozlar verdiriyordu. O yüzden ilk başta abartı bulsam da fotoğrafları ve teklif anının videosunu görünce iyi ki getirmiş dedim. Fotoğrafların hepsine bakamamıştım ama hepsi maillerimize yollanmıştı. Konağa gittiğimde detaylı bakıp paylaşıcaktım.
Bedo, Berat ve ben yan yana yavaş yavaş yürürken kalbim hala ağzımda atıyordu. İki gün sonra da Beratla tatile çıkıcaktık. Her şey çok güzel gidiyordu.
"İşte bu yüzden İstanbulda aile buluşması söz nişan töreni olmasın istedim sevgilim. İlk önce teklifimi yapmak istedim."
Berat'a bakıp gülümsedim. Çok ince düşünceliydi. Ve kendimi her saniye bulutların üstünde hissetmeme neden oluyordu.
Elini tutup başımı omzuna yasladım. O ara Berat'ın telefonu çaldı.
"Efendin Alemdarcığım."
Alemdar abinin küfrü doldu kulaklarıma.
Hepimiz kıkırdadık.
"Evet evet, teklif ettim. Kaptım kızı. Bırakır mıyım lan çakallara."
"....."
"Ne alaka ya?"
"......"
"Öyle mi diyosun?"
"....."
"İyi lan. Tamam. Geliyoruz."
Soru soran gözlerle Berat'a baktım.
"Ya senin konağa girip kimseye bakmadan çıktığını duymuşlar. Küçük sıçan Burak söylemiş. Gelin diyorlar."
Haset kız Dilan oradaydı ve yüzüğü görmesi için iyi bir fırsattı.
"E sen niye sinirlendin kanka?"
"Ya gereksiz orda. Sinirimi hoplatmasınlar diye düşündüm ilk ama sonradan mantıklı geldi. Herkese söyleriz işte. Sence Çisil?"
"Olur heyatım bana farketmez."
"Heyatım mı? Onu sadece kızlara söylediğini sanıyordum?"
"Sen benim her şeyimsin. Heyatımda olabilirsin diye düşündüm. Hem farkında olmadan oluyor. Tıpkı yan yana iken farkında olmadan koluna sarılmam veya sana sığınmam gibi."
Berat bana baktı gülümseyerek. Sonra beni sinesine aldı ve anlımdan öptü.
"Seni sevdiğimi söylemekten hiç sıkılmayacağım galiba."
"Bende duymaktan sıkılmayacağım."—————
Bedo yolda bizi ekmişti. Şimdi konağa doğru el ele yürüyorduk Berat'la. Arabayı konağa bırakmıştı.
"Dilan seni seviyor."
"Evet, maalesef biliyorum."
"O kız sinirlerimi hoplatıyor."
"Abisi de benim sinirlerimi bozuyor. Ailecek sıkıntılar."
"Boşveeee heyatım. Bundan sonra ikisi de bizimle ilgilenmez. Biz bu haberi duyduktan sonra Hilal Teyzenin yaptıracağı şöleni düşün."
"Evet kesinlikle bir şey yaptırmak isteyecek."
"Ya hadi hemen burda işimizi bitirelim. Bizimkileri ve Rosa Ablayı arıyacağım."
Berat kolunu omzuma sardı gülümseyerek. Bende kollarımı beline sardım.Konağa geldiğimizde görevliler direk kapıyı açtı. Berat başıyla selam verdi ve içeri girdik. Avluda kimse yoktu. Yukarı çıkıp salona girdik. Herkes bizi bekliyormuş gibi sustu bi anda. Beratla el ele tutuşup kollarımızı havaya kaldırdık.
"Evleniyoruzz...."
"Ne?" dedi Dilan. Pis pis yüzüne baktım. Sonra da ortaya yüzük olan parmağımı uzattım. Hilal Teyze ve Ahsen Abla heyecanla yerlerinden kalktılar. Gidip onlara sarıldım. Beratta babasıyla ve abisiyle sarılıyordu.
"Tebrik ederim kızım."
"Teşekkür ederim Hilal Teyze."
Büyük bir curcuna oluştu.
Muhammed Amcanın elini öptüm. Alemdar Abiye de sarıldım.
"Tebrik ederim Çisil."
"Teşekkür ederim Alemdar Abi"
En son Dilan ve Metehan kaldı. Metehan beni içtenlikle tebrik etti.
"Tebrik ederim Çisil. Gerçekten çok yakışıyorsunuz."
Gayet içtendi. Ama Dilan için aynı şeyi söyleyemeyecektim.
"Tebrikler." dedi mırın kırın. Bende yüzümü buruşturarak "sağ ol" dedim.
Bu kızla daha fazla uğraşamayacaktım. İnşallah artık Berat'ın peşini bırakır.Eveettt. Merhabalar. Bu bölümde bu kadardı. Kendinize çoook iyi bakın. Hepinizi uzaktan öpüyorum.
Yorum yapmayı ve yıldızlamayı unutmayıınn.
🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardinde İstanbullu Doktor
Teen Fictionİstanbuldan staja, Kadın Doğuma ihtiyaç olan Mardine giden Çisil. Ailesinin isteği üzere Mardine dönen Berat. İkisinin karşılaşması ama aslında ikisinin daha önceden zaten tanışmış olmaları. Kadınlara çok değer veren ama üstüne kuma alan veya kar...