(YN, çok bir şey yok ama -- arasını rahatsız olan atlasın.)
İlk iki karşılaşmalar belli olmuştu.
Yokotawaru ile bu iki dövüşte karşılaşmıyordum. Bu da demek oluyordu ki karşılaşmamız için iki dövüşte de kazanmak zorundaydık.
Hiç içimden gelmese de iki dövüşte de kazanmasını istiyordum.
(YN, hay ben senin burayı yazarken telefonuma sinek kondu. Kızın adı anmak bile uğursuzluk getiriyor.)
Ekrandan kimlerle karşılaştığıma baktım.
İlk dövüşüm Manga Fukidashi ile olacaktı. Sonraki ise..."Kaminari?"
"Efendim." yanımda olduğunu fark etmediğimden biraz şaşırsam da bozuntuya vermeden devam ettim.
"İkinci maçta karşılaşıyoruz.""He he~ hızlı olan kazansın." diyerek gülümsediğinde ben de ona gülümsedim "Anlaştık."
Aklıma gelen şeyle gülümsemem sinsi bir hal aldı. "Demek Jirou'dan hoşlanıyorsun?" fısıldayarak söylemiştim ama yine de panikleyip etrafa bakındı.
"Lütfen kimseye söyleme."
"Söylemiycem merak etme ama yardımcı olabileceğim bir şey olursa seve seve yardım ederim." bu dediğimle biraz rahatlamıştı.
"Teşekkürler."
"Ne demek Kaminari-san"
Konuşmamız bittiğinde gözlerim Shoto'yu aramıştı ama onu görmemiştim. Sınıfta bana o şekilde sarılması normal değildi. Yemek arasında kesinlikle bilmediğim bir şeyler olmuştu.
"Nerde bu çocuk?!"
"Birini mi aramıştınız hanımefendi?"
Gelen sesle arkama döndüm. Karşımdaki kişiye gülümseyip konuşmaya başladım.
"176 boylarında, kızıl-beyaz saçları olan, gülünce gözleri ışıl ışıl parlayan, kaslı, yakışıklı birini arıyorum Beyefendi. Kendisi benim sevgili erkek arkadaşım olur. Beni zaru soba ile aldattığı doğrudur ama yine de onu çok seviyorum." alımlı bir şekilde söylediklerime gülümsemişti.
"Sanırım o kişi kendisini gecenin en güzel tonuna bürünmüş bir çift gözde kaybetti. Bulursam onu aradığınızı iletirim." diyerek ellerimi tuttuğunda hem söyledikleriyle hem de anın büyüsüyle bayılacak gibi olmuştum.
"Çok teşekkür ederim Beyefendi. Bugün pek bir romantiksiniz." dediğimde birden ciddileşmişti. "Diğer günler değil miyim?"
"Shoto, sadece iltifat amaçlıydı. İnan bana her gün kalbimin yerinden çıkar gibi atmasını sağlıyorsun."
Tekrar hafifçe güldüğünde ben de gülümsedim. Gerçekten de gülünce gözleri parlıyordu. Onu güldürebildiğim için kendimi çok şanslı hissediyordum çünkü eskiden onun bu kadar sık güldüğünü göremiyorum.
Onun hem sürekli gülümsemesini hem de bu gülümsemenin sadece kendime ait olmasını istiyordum.
Festivaldeki gibi yerlerinize geçtik. Uraraka ve Monoma-san'ın maçı oluyordu.
"Kimlerle karşılaşacaksın?"
"Fukidashi-san ve Kaminari-san." dedim ve devam ettim, "Sen de galiba Tokoyomi-san ve Kendo-san ile karşılaşacaksın."
"Evet. Nerden biliyorsun?" aslında ilk onun karşılaşmalarında bakmıştım ama..
"Şöyle bir göz ucuyla bakmıştım." demekle yetindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EHON TodoMomo
Fanfiction#1 - todomomo My Hero Academia / Boku No Hero Academia Fanfic olup kişiler hikayeye bağlı kalacaktır. Olaylar ve gidişat hayal ürünüdür. Sadece eğlenmek için yazıyorum. Umarım siz de okurken eğlenirsiniz. Ehon japonca resimli kitap demek. 4. Sezond...