Shoto'nun dedikleri karşısında donakaldığımda o hala gülümsüyordu.
"Seni bekledim ama hava kararmaya başlayınca dışarı çıkmamız yasak biliyorsun."
"Ben bilmiyordum."
Kapıyı açıp onu kendime yaslayarak merdivenlerden inmeye başladığımızda içimi koca bir suçluluk duygusu kaplamıştı.
Belki de o gece kuralları çiğnemesem Shoto şu an bu kadar hasta olmayacaktı.
"Bilemezdin ki zaten. Çok zeki olabilirsin ama bu her şeyden haberin olmadı gerektiği anlamına gelmez."
Gülümsemesi silinirken devam etti.
"Kendine çok fazla yükleniyorsun Sevgilim."
Ondan gelen sıcaklık ve 'sevgilim' kelimesinin verdiği etkiyle vücudum alev alırken kalbim kulaklarımda atıyordu.
Beni onu hiç sevmediğimi düşünse, düşünmek zorunda bırakılsa dahi sevmeye devam ediyordu. Onun bu güzel kalbini bile isteye kırmamıştım elbette ama eski haline dönmesi için elimden gelenden fazlasını yapmak zorundaydım.
"Momo." adımı seslemdiğinde gerçekliğe geri dönüp kafamı hafifçe ona çevirdim.
"Evet?"
"Sence ben kimsenin sevemeyeceği birisi miyim?"
(YN, mangayı aktif takip eden ben ağlayarak yazıyor buraları.)
Bu söylediğine karşın yüzüme buruk bir gülümseme oturdu. Ona karşı açık olmak, aramızın açılmasına sebep olacak bir şey yapmak istemiyordum.
"İnan bana sevilmeyi senden çok hak eden birine rastlamadım şu ana kadar. Kocaman bir kalbin var senin. Eskiden seni soğuk birisi sanırdım biliyor musun? Ama seni tanıdıkça aslında ne kadar düşünceli, nazik, kibar ve en önemlisi çok güzel seven birisi olduğunu anladım. Bu yüzden lütfen kendini sevilmeyecek biri olarak görme."
Ben konuşurken erkekler banyosuna gelmiştik bile. Normalde girmem yasaktı ama Shoto'ya yardım edecek biri gerekiyordu.
Kısa bir sessizliğin ardından Shoto konuştuğunda sesi fısıltı gibi çıkıyordu.
"O zaman sen neden beni sevmedin ki?"
Birden üstüme bütün ağırlığını verdiğinde telaşla onu yere yatırdım. Yanakları kıpkırmızı olmuş, derin derin nefes alıyor ve gözlerini açamıyordu.
Tanrım bu ilaç neden etkisini göstermiyor!?
Onu biraz doğrultup ayağa kalktığımda hızla kendini çeketimi çıkarıp gömleğimin kolları sıvadım.
Bir yandan suyu ayarlayıp Shoto'ya bakıyordum.
"Neden bu kadar inat edip bekledin ki sanki o soğukta!?"
Elimi biraz soğuk suyla ıslatıp yüzüne sürdüm. Saçlarını alnından çekerken hafif iniltiler çıkarıyordu.
"Çok soğuk."
Konuştuğunda biraz daha rahatlamıştım. Tamamen kendinden geçmemişti demek ki.
"Özür dilerim ama bunu yapmak zorundayım."
Korkudan titreyen elimi en az benim kadar titreyen Shoto'dan çekip üstündeki tişörtü de çıkarttığımda üstü tamamen çıplak kalmıştı.
(YN, biz fesat olabiliriz ama Momo o duyumda olamaz. Yani avcununuzu yalarsınız kdşdm)
Açtığım suyu kontrol ettiğimde tam istediğim gibi ılıktan biraz daha soğuk olmuştu.
"Shoto ayağa kalkmana ihtiyacım var. Kalkabilir misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EHON TodoMomo
Fanfiction#1 - todomomo My Hero Academia / Boku No Hero Academia Fanfic olup kişiler hikayeye bağlı kalacaktır. Olaylar ve gidişat hayal ürünüdür. Sadece eğlenmek için yazıyorum. Umarım siz de okurken eğlenirsiniz. Ehon japonca resimli kitap demek. 4. Sezond...