17. BÖLÜM

1.2K 116 64
                                    

Lana Del Rey - Burning Desire

-İyi okumalar.

'Sağdıç kimdir, görevleri nelerdir ?'

Cevabını pek bilmediğimiz bu soruları Semih abinin Hasan'ı ikinci  sağdıcı yapmasıyla oturmuş araştırıyorduk.

Bekarlığa veda partisinden tutun düğün arabasını süsleme işine kadar her şeyden sağdıç veya sağdıçlar sorumluymuş. Ama en büyük ve en önemli görevleri düğüne kadar gelin ve nedimelerinin istediği her şeyi yapmak zorunda olmalarıymış. 

''Sıçtım.''

Teselli etmek için omzunu sıvazladım.

''Bir de iyi yönünden bak sonuçta nedimelerden biri Tuğçe.''

Kucağındaki yastığı suratıma çarpmasıyla geriye düştüm.

''Bir de teselli veriyor pezevenk. Senin için hava hoş!'' ''Tabii ya milletin içinde Isparta zeybeği oynayacak olan da ebemdi zaten !''

Düğünde Semih abi ve kim olduğunu bilmediğim birkaç kişiyle daha ağır zeybek oynayacaktık.

Çocukken her Yirmi Üç Nisan etkinliğinde zorla zeybek oynatırlardı. Bir keresinde yere yapışıp kendimi rezil ettiğim için soğumuş ve o zamandan beri bir daha oynamamıştım.

''İt arıyor.''

Hasan'ın sesi ile düşüncelerimden sıyrılıp telefonun ekranına baktım.

O gecenin üzerinden bir hafta geçmişti ve bu süreci ondan kaçarak geçirmiştim. Bana kalsa geriye kalan süreci de ondan kaçarak geçirirdim. Çünkü isminin anılması bile kalp atışımı hızlandırırken aynı ortama girdiğimizde nasıl sakinleşeceğimi bilemiyordum.

''Hşşt Mert !'' ''Ne bağırıyorsun kulağımın dibinde?'' ''Mal mal bakacağına açsana şu telefonu!''

Hasan'ın telefonu açıp kulağıma dayamasıyla boğazımı temizledim.

''Ne var?'' ''Abim düğünde giyilecekler için sizi çağırıyor.''

Bir de takım elbise sorunsalı vardı.

''Ta- ''

Devamını getiremeden suratıma kapattığı telefona bakakaldım.

''Telefonu çemkirerek açmayacaktın.''

Onu savunan Hasan'a gözlerimi devirip hızla hazırlandım.

Konum attıkları yere giderken direksiyondaki soğuk ellerim terlediği için pantolonuma sürüp duruyordum. Hava sıcak değildi ama terliyordum.

''MERT!''

Hasan'ın bağırmasıyla söylenen mağazaya geldiğimizi fark edip arabayı bir anda sola kırdım.

''Abicim sen iyi misin ya?'' ''İyiyim'' ''Kaç gündür sende bir haller var.'' ''Yoook.''

Bu hafta boyunca beni sorguya çekmişlerdi ama arkadaşlarımdan bir şeyler saklamayı sevmediğim için her seferinde kaçmıştım.

Olanı biteni kendim bile anlayamazken onlara ne anlatabilirdim ki.

Arabadan inip mağazaya doğru yürürken arkamdan ''Sen kaçmaya devam et eni sonu öğreneceğiz.'' diye söylene söylene gelen Hasan'ı susturmak için kolumun altına aldım.

Düğün için özel dikim kıyafetlerin olduğu mağazanın içine girdiğimizde bize elini kaldıran Semih abiyi görünce yanına yürüdük.

''Hoş geldiniz tam da smokini giymek için sizi bekliyordum.''

SONSUZUM (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin