Sezen Aksu - Çocuklar Gibi
- İyi okumalar.
Ablamın canı balık ekmek çektiği için gecenin bir vakti kalkmış sahile inmiştik. Bugün gelişlerinin ikinci günüydü ve dünün telaşesi yüzünden yeni yeni kendimize geliyorduk.
Geldiğimizden beri karşımda oturan Tuğçe'nin şiş alnına bakıp gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Dün yumurta büyüklüğünde olan şişlik bugün biraz inse de hala duruyordu.
Yanındaki Hasan sevgilisinin alnını incelediğimi fark edince gülmemek için iç yanağını ısırıp, bozuntuya vermeden Tuğçe'nin başını omzuna yasladı.
"Bir tane bol biberli limonlu bir tane de sade olabilir mi ? Bir dakika, yok yok o da biberli limonlu olsun."
Dünyanın sonu kendi elindeymiş gibi bir saattir karar vermeye çalışan ablama baktım.
Bu kararsızlık huyu kadınların birçoğunda vardı. Mesela elinde bir ürünün iki farklı rengini tutan Tuğçe, karar veremediği için ikisini de alıyordu. Annem ise ablamın evi doldurduğu çiçeklerin hiçbir türüne doymuyormuş gibi yetmiyor her türün farklı cinslerinden de alıyordu.
"Siz ne alırdınız?" Diyerek bana doğru yönelen amcaya baktım.
"Teşekkür ederim ben almayacağım." "Aaa olur mu öyle şey sen yemezsen ben de yemem. Abicim sen bize iki tane sade balık ekmek getir."
Yiğit'in araya girmesiyle kafasını sallayarak yanımızdan uzaklaşan amcaya çaresizce baktım. Midem alacak gibi durmuyordu.
"Sen biraz ye kalırsa ben yerim gülüm." Diyerek yanağımdan makas alan Yiğit'e bir karış ayrılan ağzımla baktım.
Kıro hareketleri onu daha bir seksi mi yapıyordu ne ?
"Ahh Ahh minik kuzumun aşk sarhoşu olduğu günleri de mi görecektim? " "Abla!"
Aramıza girip de sarhoşluğumun içine eden ablama yılan gibi tıslamam ile hep bir ağızdan kıskıs gülerek karşılık verdiler.
''Senin evlendiğin günleri de mi görecektik?'' ''Hiçte bile beni ne doktorlar, avukatlar istedi de ben varmadım.''
Ablamın karşı çıkışına Semih abinin kaşları çatıldı.
''Kim istedi seni?''
Semih abinin bir anda ciddileşmesi ile ablam olduğu yere sinmeye başladı.
''İnanma sen ona Semih abi. Her arkadaşının düğününden sonra 'Ben niye evde kaldım.' diye ağlıyordu.''
İşte şimdi gülme sırası bendeydi.
''Meeert!'' ''Bir ara 'Baba beni ever.' diye isyan çıkartıp şarkılar söylemeye başlamıştı.''
Beni susturamayacağını anlayan ablam ayağa kalkınca ben de kalktım.
''Mert sus bak çok fena olur!'' '' Eve gelen misafirlerin hal hatır sorusuna da 'Turşumu kurdum oturuyorum.' cevabını veriyordu.''
Herkesten kahkaha yükselirken üzerime gelen katil civcivden kaçmak için masanın etrafını turlamaya başladım.
Avını yakalamaya çalışan yırtıcılar gibi gözlerini kısıp bana odaklandığında Yiğit'in elini sıkıca tutup kendime çektim.
''Kaçma gel buraya!''
Yiğit hiç sorgulamadan ayak uydurup benimle koşmaya başlarken son bir kez arkamı dönüp ''Size afiyet olsun.'' diye bağırarak boş caddeden karşıya geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZUM (GAY)
Teen Fiction[TAMAMLANDI] "Ölümsüzler gitmez ki... Ebediyen yaşar. Sen de ölümsüzsün, sen de sonsuzsun ama tek bir fark var. Sen benim sonsuzumsun." NOT : Küfür, cinsellik vb. ögeler içerir.