Lana Del Rey - Dark Paradise
-İyi okumalar.
İstanbul'dan gelen kuzenim Burak'ı ve arkadaşını almak için otogara gelmiş günün yorgunluğu ile bir banka oturmuş resmen yerimde uyukluyordum.
Şu birkaç gün çok yoğun geçmişti ve tek pozitif yönü minik Ela ile oynamam olmuştu.
Bugün kadınlar arasında ablamın kınası eğlencesi yapılacaktı. Biz erkekler de bekarlığa veda partisi için bir eğlence mekanına gidecektik.
Üzerinde nar çiçeği desenleri olan salaş bir siyah gömlek giyip yakası açık olduğu için gümüş zincirimi takmıştım. Altıma da siyah dar bir pantolon giyip gömleğimin sağ tarafını içine sokmuştum.
Normalde spor giyecektim ama teyzem olaya el atıp izin vermediği için giydiklerimi kendimce normalleştirmeye çalışmıştım.
Karşıdan el sallaya sallaya bana doğru gelen Burak'ı görünce oturduğum yerden kalkıp kollarımı açtım.
''Hoş geldin kardeşim görüşmeyeli ne çok oldu.'' ''Hoş buldum abim, ben de seni çok özledim.''
Bunu şakasına söylemiştim çünkü İstanbul'da iken her hafta görüşüyorduk.
''Sen de hoş geldin, ismin...''
Daha önce tanıştığım insanın adını hatırlayamadığım için biraz mahcup olmuştum.
"Berke '' Dedi tamamlayamadığım cümleyi kendi tamamlayarak.
''Kusura bakma isim hafızam iyi değil.'' ''Sorun değil.'' dese de omuzları düşmüştü.
Eve eşyaları bırakmak için geri döndüğümüzde babam ve diğer erkekler dışarı çıkmış, kadınlar kuaföre ardından kına gecesi için kiralanan küçük kafeye gitmişlerdi.
Hasan ise sağdıç olarak Semih abi ile çıkıp Isparta'nın çıkışında bulunan adı ile ünlü gece kulübüne gitmişti.
Burak ile Berke geç hazırlandığı için saat sekiz olmasına rağmen orada olmayan bir biz kalmıştık.
Sonunda ''Biz hazırız.'' diyerek odaya girdiklerinde vakit kaybetmemek için ayağa kalktım.
''Ama olmaz ki Mert abi!'' ''Hayırdır lan?'' ''Sen fazla yakışıklısın. Kendimi abisinin peşinde gezen sümüklü veletler gibi hissediyorum.'' ''Hadi len oradan!'' deyip kafasını kolumun arasına aldım.
Bizi gülerek izleyen Berke yabancılık çekmesin diye kıvırcık saçına elimi daldırdım.
''Kızların gözü bu gece sizin üzerinizde olacak.'' ''Yeme bizi Mert abi!'' diyerek sinirlenmiş gibi yaparak kolumdan çıktı.
Kimlik göstererek girdiğimiz mekanda müzik gümbür gümbür çalıp şimdiden kulaklarımın ebesini bellerken yanıp sönen neon ışıklar yüzünden alışana kadar gözüm kısık yürümüştüm.
Hasan'a kalabalık olmayacak bir mekan ayarla demiştim ama pistin ortasına iğne atsan düşmezdi. Ama en azından Hasan, ablamın gazabına uğramaktan korkarak dediği gibi striptiz ve benzeri aktivitelerin bulunmadığı bir mekan seçmişti.
Yanımızdaki görevlinin bizi yönlendirmesiyle merdivenleri çıkıp bir üst katta kalabalık bir grubun olduğu locaya geçtik. U şeklindeki geniş koltuğun tam ortasına Semih abi oturmuştu yanında da sağdıcı olan arkadaşı, Hasan ve Yiğit vardı.
Bizim gitmemizle ıslıklar yükselirken gülerek diğerlerine baş selamı verdim.
''Nerede kaldınız gençler?'' ''Assolistler en son gelirmiş.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZUM (GAY)
Teen Fiction[TAMAMLANDI] "Ölümsüzler gitmez ki... Ebediyen yaşar. Sen de ölümsüzsün, sen de sonsuzsun ama tek bir fark var. Sen benim sonsuzumsun." NOT : Küfür, cinsellik vb. ögeler içerir.