14.Bölüm

48 2 3
                                    

İki hafta sonra

ZEYNEP' TEN

Antalya' da Bora ile karşılaştıktan sonra hep birlikte kardeşinin kafesine gittik. Beni gören Berfu çok mutlu oldu hatta mutluluktan çığlık attı da diyebilirim. Güzel bir kahve eşliğinde hep birlikte sohbet ettik. Tabi genelde Berfu, benimle sohbet etmişti. 

Kafedeyken bizim çocuklar Bora' nın izinde olduğunu öğrenince onu da bu Türkiye yolculuğuna davet ettiler. Bir yanım eskiden çok sevdiğim biri olduğu için kabul ederken, şimdi sevdiğim adam olan Fatih' in de bu yolculukta olması diğer yanımın hayır demesine yol açmıştı. 

Ama Bora' nın bana özlemle ve yalvaran duygularla bakması bu durumu kabul etmekten başka çare bırakmamıştı. Şimdi ise geride bıraktığımız sekiz il ile Mardin' deydik.

Sabahın erken saatinde vardığımız Mardin' i akşama kadar gezmiştik. Şimdi ise bu Mardin' in meşhur evlerine benzeyen oteline yerleşmiştik. Yemekte otururken birinin otele gelmesiyle herkes bugün olacak düğüne davet edilmişti.

Anladığım kadarıyla Mardin' in düğünlerine, tanınan ve tanınmayan herkes davet ediliyordu. Bu gelenek nedense hoşuma gitmişti. Gerçi bizim memleketteki düğünlerde buradan farklı değildi. 

Ortak bir kararla hepimiz eğlenmek için düğüne gitmeye karar vermiştik. Yemekten sonra odalarımıza geçip hızla hazırlanmaya başladık.

Tanıdık bir düğün olmadığı için çok fazla özenmeyip rahat bir şeyler giymiştik. Feray' ın hazırlığını bitirmesini beklerken odanın kapısı çalmaya başladı.

- Sen hazırlanmaya devam et ben bakarım Feray. Bizimkilerdir zaten.

Kapıyı açmaya gittiğimde kapıdakinin Bora olması beni şaşırttı.

-Bora?

Bora her zamanki samimi gülümsemesiyle:

- Merhaba Zeynep, Feray ile seni almaya gelmiştim. 

-An...

Birden Bora' nın arkasında Fatih belirdi.

-F-Fatih?

Fatih:

- Selam Zeyno. Sizi almaya geldim.

- Imm (gözlerim ikisinin arasında gidip geldi) şey... Ben bir Feray' a bakayım. Bekler misiniz biraz?

İkisi aynı anda:

- Okey.

- Olur.

Kapıyı hızla suratlarına kapatıp Feray'ın yanına fırladım.

-Feray, kırmızı alarm!

Saçını düzelten Feray şaşkınlıkla:

- Sakin Zeynep, ne bu telaş?

- Bora kapıda.

-E ne var bunda?

-Fatih' de onun yanında.

- Ne olmuş yani?(Durumun birden farkına varan Feray) NE?!

- Ne ne ya?! İkisi de bizi almaya gelmiş işte. 

- Hangisine hayır dedin?

-Hiçbirine. Sadece sana bakmam gerektiğini söyledim. 

- Tamam o zaman, birlikte gideceğimizi söyleyeceğiz. (Çantalarımızı alıp) Hadi yürü şimdi.

İlerlerken:

- Emin misin?

- Evet yürü hadi.

BİR DELİ SEVDA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin