Bir hafta sonra (Zeynep ve Fatih' in düğün günü)
ZEYNEP' TEN
Fatih ile nikah saatimiz yaklaşırken kızlar gelinliğimi giymem için Fatih ve çocukları odadan kovmuştu. Feray gelinliğimi giymeme yardımcı olurken:
- Valla Sultan babaanneye helal olsun. Düğününüzüde Rize de yaptırdı.
Deniz'i emziren Filiz:
- Valla ne yaptı ne etti Fatih' in ailesini bile ikna etti.
- Ama fazladan masraf çıkardı Serpil annemlere.
Gelinliğimin yakalarını düzelten Azra:
- Ama Serpil Teyzeler kendi istedi Zeynep.
- Orası öyle tabi. Ama biraz da babaannem yüzünden mecbur bırakıldılar. Tutturdu birtanecik torunumun düğününde bütün Rize' yi istiyorum diye. Onun laz inadını sevsinler, deyip duvağımı düzelttim.
Azra gelinliğimin iplerini bağlarken:
- O değil de Serpil Teyze ile Yeliz Teyze de olmasa bugün Fatih sana dokunamayacaktı Zeynep.
Utançla:
- Neden öyle dedin ki şimdi?
Azra önüme geçip:
- Hayatım bu kalabalıkta eşinle nasıl yatmayı düşünüyordun?
Aynı utançla:
- Yatmak falan ağır oluyor, daha kibar bir kelime mi kullansan Azra?
Filiz, kucağında mışıl mışıl uyuyan bebeği ile yanımıza geldi.
- Ha kaba kullanmış ha kibar ne fark eder. O iş olacak mı? Olacak Zeynep.
Feray:
- E yani. (Azra' ya dönüp) Ayrıca yeni evlenen çifti otele gönderme fikri Serpil Teyzelerden çıkmasa aramızdaki herhangi birinden zaten çıkacaktı. Sonuçta bu gece onların ilk geceleri olacak.
Korku ve endişe bedenimi sararken derin bir nefes alıp verdim. Azra omuzlarıma destek olurcasına dokunup:
- Bu kadar gerilme hayatım. Sandığın kadar korkulacak veya endişelenecek bir şey olmuyor.
- Sanki bir hafta önce Filizler de sana aynısını söylemiyordu Azra.
Azra kendine döndürüp duvağım ile yüzümü örttü. Gülümseyerek:
- Tamam haklısın. O gün Filizlerin dedikleri beni sakinleştirmek yerine daha da heyecanlandırmıştı. Şu anda sana olduğu gibi.
Yeniden derin nefes alıp verdim ve boy aynasından kendimi incelemeye başladım. Aklıma gelen şeyi dilime döküp:
- Sadece birkaç yıl önce Bora' nın gelini olacağım diye hayaller kurarken şu an Fatih' in gelini olmak tuhaf geliyor. Ama (gülümsedim) güzel bir tuhaflık.
Feray arkamdan sarılıp:
- Buradaki hiç kimse kendisinin şu an bu durumda olabileceğini düşünmemişti Zeynep.
Gülümseyip Feray' ın bana sarılan ellerini tuttum.
- Haklısın. Bora geçmişte kaldı, Fatih ise şu anım ve geleceğim.
Feray:
- Aynen öyle.
Kapının çaldığını duyduk. Azra kapının oraya gidip:
- Sanırım damat bey geldi. Hazır mısın Zeyno?
Gülümseyip kapıya doğru döndüm ve:
- Hazırım Azra.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DELİ SEVDA (Tamamlandı)
RomantizmÜniversiteden beri tanışan sekiz kişilik arkadaş grubu üç aylığına izne çıkmalarıyla maceraya atılırlar. Ama bu macerada kaybetme korkusunu ve aşkın heyecanını zirvede yaşayacaklardır. Peki, kim kime aşık olacak? Kim kimi kaybetme korkusu yaşayacakt...