Üniversiteden beri tanışan sekiz kişilik arkadaş grubu üç aylığına izne çıkmalarıyla maceraya atılırlar. Ama bu macerada kaybetme korkusunu ve aşkın heyecanını zirvede yaşayacaklardır. Peki, kim kime aşık olacak? Kim kimi kaybetme korkusu yaşayacakt...
Babam beni yatırımcılarıyla tanıştırmaya devam ederken gözlerim annemlerin olduğu masaya kaydı. Herkes orada olmasına rağmen Feray' ın orada olmadığını fark ettim. Sessizce:
- Bu kız nerede?
Babam:
- Oğlum bir şey mi dedin?
- Yok hayır baba. (Yatırımcılara dönüp) İzninizle kısa süreliğine ayrılmak zorundayım, deyip elimdeki şarap bardağıyla bizimkilerin yanına gittim. Azra' ya:
- Feray nerede?
- En son tuvalete gideceğini söylemişti.
- Ne kadar zaman önce?
Telefonundan saate baktı:
- 15-20 dakika önce kadar.
Endişeyle:
- 15-20 dakika mı? Lütfen ona bakmaya gider misin? Bulamazsan bende bakacağım.
Azra başıyla beni onaylayıp çantasını alır almaz salondan çıktı. Bende az önceki yerime geçtim ve aynı yatırımcılarla yeniden sohbet etmeye başladım.
Bir süre sonra gözüm kapıya takıldı ve Azra' nın yalnız içeri girdiğini gördüm. Tekrar konuştuğum insanlardan müsaade isteyecektim ki bir grup adamın Azra' nın arkasından davullarla salona girdiğine şahit oldum. Babam sinirle:
- Seyhan.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seyhan Duru (34)
Babama:
- Bu adamı tanıyor musun?
Babam sinirle:
- Hem de çok yakından, deyip hızla önümden Seyhan denen adama yöneldi.
İçkimi bırakıp bende babamı takip ettim. Babam:
- SEYHAN!
Seyhan denen herif imalı bir gülüşle:
- Ooo Mahir Öztuna! Sevgili eski patronum. Beni niye bu kutlamaya davet etmedin?
